Çılgın Türk: İslam taş fırın erkekler içindir!

21 Kasım 2007 16:30 tsi
2006 yılı yapımı bir filmin, günlerdir “Tv de ilk kez” sloganıyla modern zaman tellalı tv'lerimizde yer aldı. Sonunda dün akşam o muhteşem filmi izleme şerefine nail olduk. Orjinal adı “Kiss me Kısmet” olan film Türkçe'ye “

Çılgın Türk: İslam taş fırın erkekler içindir!

2006 yılı yapımı bir filmin, günlerdir  “Tv de ilk kez” sloganıyla modern zaman tellalı tv'lerimizde yer aldı. Sonunda dün akşam o muhteşem filmi izleme şerefine nail olduk. Orjinal adı “Kiss me Kısmet” olan film Türkçe'ye “Çılgın Türk Düğünü” olarak çevrilmiş. Adı “Çılgın Türk Düğünü” ve olay da Alman'ya da geçen bir aşk öyküsü olunca filmi izlememek mümkün değildi. Oturdum tv nin başına ve meslek icabı vazgeçemediğim bir analizci edasıyla izlemeye başladım. Dakikalar geçtikçe sinir kat sayım artmaya ve mırıl mırıl söylenmeye başladım. Ve izledikçe Türkiye'de doğduğum ve bu memleketin insanlarını tanıdığım için şükrettim. Allah korusun ya bir yabancı olsaydım ve Türkiye'yi hiç bilmeyen biri olarak bu filmi izleseydim... Artık ömrüm  boyunca oluşan ön yargılarımı en teknolojik araçlar bile yıkamazdı. 

Bakın siz şu Çılgın Türklerin Alamanya'da yapıp ettiğine...

Almanya da birbirini seven iki genç; Aylin ve Gotz. Gotz, müslüman kız evladı (!) Aylin'le tenhalarda menhalarda rahat rahat bucakta kırıştırırken Aylin ona birden o çok saygı duyduğu (!) Türk-İslam geleneklerinden bahseder. Ve gelip kendisini ailesinden istemesini söyler. Gotz'un işi zordur. Hayatın da ilk defa bir kız isteyecek hem de bir müslüman- Türk aileden. Eline kalemi kağıdı alıp yazıyor ve ezberlemeye çalışıyor beylik cümleleri “Alahin emri pegamberin kavi ile”... Bu sözü kız isteme esnasında “Alahin emri pegamberin oğli” diye çeviriyor nedense...? Pakistanın kenar mahallesinden fırlamış gibi giyinmiş bir aile olan Aylin'in ailesi kendi içinde korkunç çelişkiler barındırıyor.Bir kere giyip kuşamları, ten renkleri ile tam bir Pakistan'lı aileyi andırıyorlar.    Kara sakallı hortlak görünümündeki ağabey ve siyah örtülü yengeyle beraber müslüman-Türk ailesi tablosu tamamlanıyor.  Hemen “müslüman mısın” diye soruyorlar zavallı modern Gotz'e. Değilim deyince şartlar önüne konuyor. Müslüman olacaksın, oruç tutacaksın, sünnet olacaksın... Ve ağzından bir laf çıkarıyor ki baba, kulaklara şenlik : “İslam taş fırın erkekler için” heheeeyyyyyt! diye devam ettirmek istiyorsunuz gayr-ı ihtiyarı. “Tabi ya” diyorsunuz içinizden, “öyle müslüman olmak her yiğidin harcı mıdır bre kafirlerrrr”. Bu içinizden geçenlere ve filmdeki baskılara rağmen Gotz sevdiği kız için herşeyi yapmaya hazır hale geliyor. Öncelikle de taş fırın erkeği olmaya... Bunun için de denilenleri tek tek gerçekleştirmek için yola koyuluyor. Oruç tutuyor, camide,  rüyanızda görseniz korkacağınız bir hoca tipiyle beraber kelime-i şehadet getiriyor ve tabi aynı hoca tarafından sünnet ediliyor. Hoca sünnet ederken bir kadeh içki uzatıyor oğlancağıza ve “İç oğlum, İslamda  ilaç niyetine içki içilir” diye bir fetva sallıyor. Ve Gotz kendini görgüsüz mü görgüsüz, kaba mı kaba, eli sopalı bu müslüman-Türk ailesinin içinde buluyor... İmam nikahında üç kez sorunun sorulmasına sinirleniyor... Neyin ne olduğunu algıyamıyor. Evleninceye kadar zavallı Gotz sürekli dayak yiyor canı acıyor... Türkler onu ham yapıp yiyor. sonrasında herkes Mustafa Sandal'ın şarkısı eşliğinde danslı çalgılı bir düğünde buluyor kendini. Yani sanırım filmin tek Türk yanı, bu Mustafa Sandal  şarkısı. 

Şimdi soruyorum, biz Pekaka olayları yüzünden her gün alışveriş yaptığmız marketin sahibininin Bitlisli bir kürt olduğunu öğrenince alışverişi keserken, bununla da kalmayıp bu büyük (!) haberi de etrafa yayıp adamcağızın iflasın eşiğine sürüklerken (Bursa'da yaşandı bu olaylar malesef), Avrupa'nın orta yerinde sırf Müslüman-Türk diye bu kadar korkunç bu kadar ilkel gösterilen ve modern Avrupa'lı tarafından ötekileştirilen Türklerin durumuna hiç sesimizi  çıkarmayıp, üstelik de filmi çoğunluk olarak izleyip ratinglerini tavana zıplatmamızın nedeni nedir? Kendimizi hala elit, üstün (!) Avrupalı toplumların yanında ezik hissederken, sorup öğrenmeden araştırıp etmeden kürt komşumuzu kör bir faşistlikle ötelemenin nedeni nedir? Ben cevabını veremeyecek kadar yorgun ve üzügüm... 

Eleştirmen Betül Dündar bu yazıyı iyibilgi.com için kaleme almıştır

Bu haber 7,013 defa okundu.