Fark ne? | " /> Fark ne? | "/>

En Sıcak Konular

ETA, PKK, DTP ve BATASUNA: Fark ne?

21 Kasım 2007 15:56 tsi
ETA, PKK, DTP ve BATASUNA: Fark ne? Bask sorunu, ETA ve Batasuna; Kürt sorununa, PKK ve DTP'ye ne kadar benziyor? 'Şahinlerin kanatları altına giren DTP'nin akıbeti, yasadışı ilan edilen Batasuna gibi olur mu? 'İspanya uzmanı' emekli diplomat Akın Özçer inceledi...

Akın Özçer/ Tempo

ETA, PKK, DTP VE BATASUNA: FARK NE?

DTP, Batasuna'ya ne kadar, benziyor? Bu sorunun yanı­tını verebilmek için, her şeyden önce, İspanya ve Bask Ülkesi'yle ilgili bazı te­mel siyasal verilerin anım­satılması gerek. İspanya'nın gelişmiş bölgelerinin başında gelen Bask Ülke-si'nin yüzyıl aralıkla iki kırsal göç ya­şamış olmasından ötürü, yerli halkla sonradan gelenlerin aşağı yukarı eşit olduğu karmaşık bir demografik yapı­ya sahip. Buna bağlı olarak, siyasi an­lamda çoğulcu bir toplu­ma sahip bulunduğunu anımsatmakta yarar var. Sonra, sanayileşmeye ve ilk göç dalgasına tepki ola­rak ortaya çıkan ırkçı ve köktendinci Bask milliyet­çi hareketinin 120 yıllık ta­rihinde, Batasuna ve top­lumsal tabanının, nispeten yeni bir hareket, yani 1960-70'li yılların ürünü olduğunu   ve geleneksel milliyetçi aileyle çatışma içinde bulun­duğunu göz ardı etmemek gerek.

Batasuna, esas itibariyle, kendisini '(abertzale) yurtsever sol' olarak ad­landıran radikal Bask milliyetçilerinin siyasi partisidir. İspanya'nın yeni de­mokratik anayasasının hazırlandığı bir dönemde, 27 Nisan 1978'de, son derece karmaşık bir yapıya sahip bu­lunan Bask radikal soluna mensup dört siyasi partinin birleşmesiyle ve Herri Batasuna (HB) adıyla kurul­muştur. 199ö"lı yılların sonunda, bir ara 'Euskal Herritarrok' adım almıştır. HB kurulduğu zaman, biri siyasi/as­keri (PM), diğeri askeri (M) olmak üzere iki ETA vardı. HB, aralarında görüş ayrılıkları bulunan bu iki terör örgütünden askeri olanının siyasi par­tisi. Tahmin edileceği gibi, öteki ETA'mn da, o dönemde, genel seçim­lere katılmak üzere kurmuş olduğu başka bir siyasi partisi (EIA) vardı. Si­yasi/askeri ETA, 1981/82 döneminde, 'yasal siyaset hakkı karşılığı' kesin si­lah bırakıp kendini feshedince, EIA ile birlikte, yeni kurulan 'Euskadiko Es-querra'ya katılmıştır. Bu parti şim di Sosyalist İşçi Partisi'nin Bask kolu (PSE-EE) içinde yer alıyor.

Herri Batasuna, bu özelliğiyle, ha­zırlanmakta olan 'Özerklikler Anaya-sası'na karşı çıkan ve bağımsızlık he­define varılması için silahlı mücadele­nin gerekliliğine inanan radikal kesi­mi temsil ediyor. Siyasi/askeri ETA'nın, partisiyle birlikte anayasal sisteme entegrasyonu ertesinde, bu kesimin tek siyasi temsilcisi olma ko­numuna geldi. Bugün Bask seçmeni­nin yüzde 10-12'sini temsil eden 150 bin dolayında kemikleşmiş oya sahip.

Bask milliyetçiliğinin ana partisi, geleneksel kesime hitap eden, Sabino Arana'nın 1895 yılında kurduğu, Mil­liyetçi Bask Partisi (PNV). Irkçı ve köktendinci temellere sahip olan bu parti, Franco döneminde sürgünde bulundu. Hıristiyan-demokrat ilkele­ri benimsedi. Son aşamada, bağımsız Bask Devleti 'Euskal Herria'nın ku­rulmasını hedefleyen PNV, taktik ola­rak, bu hedefe özerklikten geçerek varmayı öngören ılımlı bir strateji uy­gulamakta olduğundan, yeni anayasa çalışmalarına aktif biçimde katıldı. ETA'nın hem Marksizan milliyetçi eğilimine hem terörü araç olarak kul­lanmasına karşı.

PNV, 2000 yılında yapılan parti kongresinde, giderek federalleşen özerklik sisteminin artık milliyetçi beklentileri karşılayamadığı görüşün­den hareketle, bağımsızlıkçı bir stra­tejiyi uygulama kararı aldı. Ancak ba­ğımsızlığa geçiş konusunda Batasuna ile görüş farklılıkları var. Her şeyden önce, terörle mücadelede devletle bir­likte hareket ediyor.

Batasuna neden yasadışı?

Anlaşılacağı gibi, Bask milliyetçi­liğinin önder partisi PNV ile Batasu-na'nm siyasi söylemleri örtüşüyor. Her iki parti de yöntemleri ne kadar farklı olursa olsun, bağımsız Bask Devleti'nin kurulmasını hedefliyor.

Peki neden o zaman özerk hükümeti bugüne kadar hep elinde tutan ve Baş­kanı (Lendakari) Ibarretche'nin, 2001 yılından beri, kendi adıyla anılan ayrı­lıkçı planını geliştiren PNV değil de Batasuna yasadışı ilan ediliyor?

İşte, İspanya ile Türkiye arasında­ki demokratik zihniyet farkını veya daha somut bir deyişle, Türkiye'nin demokrasi alanındaki eksikliğini bu noktada aramak gerek. İspanya'da, evrensel demokrasi ölçütlerine uy­gun olarak, şiddete, teröre teşvik ve övgü içermeyen her türlü siyasi söy­lem serbest. Oysa Türkiye'de, ayrılık­çılıkla -ki son derece yanlış biçimde bölücülük olarak dile getiriliyor- te­röre teşvik ve övgü aynı kefeye konu­luyor. Ayrılıkçılığa kadar varan fi­kirlere sahip olmak ve bunları dile getirmek, ayrılmanın gerçekleşmesi demek değildir. Anayasalar kolay değiştirilecek metinler olmadığı gibi, ayrılmayı fiilen imkânsız da kılar. Ni­tekim İspanya'da ayrılıkçı 'Ibarretche Planı', 2005'te 19'a karşı 321 oyla Temsilciler Meclisi'nce reddedildi. O bakımdan toplumlarda, eğer varsa, aykırı fikirlerin ifadesini yasaklamak, bu fikirleri yok etmeyeceği gibi, de­mokrasiyle bağdaşmayan 'siyasi suç' kavramın; yaratmaktan ve ülkenin uluslararası saygınlığına gölge dü­şürmekten başka bir şeye yaramıyor. Buna karşılık terör. belirli bir düşün­ce veya görüşü, temel insan hak ve özgürlüklerinin başında gelen yaşam hakkım tehdit veya yok ederek da­yatmaktadır. O bakımdan, her de­mokratın, hangi siyasi görüşte olursa olsun, terörle mücadeleye destek ver­mesi gerekir.

DTP terörden kopmuyor

DTP, şiddete ve teröre, terörist kişi veya örgütlere övgü niteliğinde söylemlerde bulunuyor. Terör örgütünü açıkça kı­namıyor. Demokrasiyle bağdaşmayan bu özelli­ğinden ötürü ve sadece bu nedenle, Batasuna'nın İs­panya'da yasadışı ilan edildiği gibi, DTP'nin de Türkiye'de kapatılması gündeme getirilmek du­rumunda. Yoksa Türki­ye'nin belirli sayıda bölge­lere ayrılması gibi, sonuç itibariyle, siyasi de değil; sadece idari nitelikte bir reform önerisinde bulun­duğu için değil. Örnek al­dığımız Fransa gibi mer­keziyetçi bir üniter devlet­te bile bölge valilikleri vardır.

Aslında DTP'nin öneri­sinin içeriğine bakıldığın­da, Fransız sisteminin öte-sinde, ancak İspanyol sisteminin geri­sinde kalan ve özünde simetrik bir idari yapılanmanın söz konusu edildi­ği görülmektedir. Bilindiği gibi, İspan­yol sisteminde, anayasanın ikinci maddesindeki bölge/milliyet ayırımı nedeniyle, öngörülen simetri bo­zuluyor. İspanya'da, anayasanın ola­bildiğince geniş bir toplumsal mutaba­kata dayanması amacıyla, böyle bir ayırıma gidilmesi zorunlu oldu. Ancak bunun sonucu özerklik sistemi yıllar içinde, asimetrik biçimde milliyetler lehine gelişti. DTP'nin önerisinde, si­metrik olduğu anlaşılan 'bölge' kavra­mı kullanıldığı gibi, modelin idari ni­teliğinin de altı çiziliyor.

Önerilen bu idari sistemde, kuş­kusuz Kürt kökenli vatandaşlarımı­zın çoğunlukta bulunduğu bölge ya da bölgeler açısından önem taşıyabi­lecek ikinci bayrak ve dille ilgili sem bolik siyasi haklar talep edildiği gö­rülüyor. Ancak burada da, İspanyol Anayasası'nm üçüncü ve dördüncü maddelerinde öngörülen 'diğer resmi bayraklar' ve 'resmi diller' gibi kav­ramlara yer verilmediği anlaşılıyor. KADEP ve Hak-Par gibi partilerin fe­deral sistemi savundukları göz önü­ne alındığında, DTP'nin önerisinin çok daha merkeziyetçi bir nitelik taşı­dığı ortada. Fakat DTP'nin yarattığı sorun başka.

Yeni anayasa gerek

Demokrasilerde siyasi partilerin yasallığını belirleyen temel ölçüt, bir partinin şu veya bu öneride bulun­ması değil, bu önerisinin salt siyasi nitelik taşıması, başka bir deyişle bir terör örgütüyle hiçbir ilintisinin bu­lunmamasıdır. Batasuna, bu temel ölçütü esas alan 2002 tarihli İspanyol Siyasi Partiler Yasası uyarınca yasa­dışı ilan edildi. Bu noktadan hare­ketle, Batasuna'yı DTP'nin kapatıl­ması için örnek göstermek doğru. Ancak aynı şekilde anı­lan yasanın da örnek alınmasında yarar oldu­ğu açık. Çünkü bu yasa, ifade ve örgütlenme öz­gürlüğünün evrensel öl­çütlere uygun olduğu, TCK 301. Madde benzeri kısıtlamaların bulunma­dığı demokratik bir ana­yasal sistemin ürünü.

Türkiye'nin, başta ku­rucu üyesi olduğu Avru­pa Konseyi'ninkiler ol­mak üzere, evrensel de­mokrasi ilke ve ölçütleri­ni benimsemesi, bunun için de yeni bir anayasa yapması gerektiği ortada. Bu ilke ve ölçütler, yuka­rıdaki örneğimizde de görüldüğü gibi, terörle mücadelemiz açısından da büyük önem taşıyor.



Bu haber 600 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,118 µs