Fark ne? | " /> Fark ne? | "/>
Akın Özçer/ Tempo
ETA, PKK, DTP VE BATASUNA: FARK NE?
DTP, Batasuna'ya ne kadar, benziyor? Bu sorunun yanıtını verebilmek için, her şeyden önce, İspanya ve Bask Ülkesi'yle ilgili bazı temel siyasal verilerin anımsatılması gerek. İspanya'nın gelişmiş bölgelerinin başında gelen Bask Ülke-si'nin yüzyıl aralıkla iki kırsal göç yaşamış olmasından ötürü, yerli halkla sonradan gelenlerin aşağı yukarı eşit olduğu karmaşık bir demografik yapıya sahip. Buna bağlı olarak, siyasi anlamda çoğulcu bir topluma sahip bulunduğunu anımsatmakta yarar var. Sonra, sanayileşmeye ve ilk göç dalgasına tepki olarak ortaya çıkan ırkçı ve köktendinci Bask milliyetçi hareketinin 120 yıllık tarihinde, Batasuna ve toplumsal tabanının, nispeten yeni bir hareket, yani 1960-70'li yılların ürünü olduğunu ve geleneksel milliyetçi aileyle çatışma içinde bulunduğunu göz ardı etmemek gerek.
Batasuna, esas itibariyle, kendisini '(abertzale) yurtsever sol' olarak adlandıran radikal Bask milliyetçilerinin siyasi partisidir. İspanya'nın yeni demokratik anayasasının hazırlandığı bir dönemde, 27 Nisan 1978'de, son derece karmaşık bir yapıya sahip bulunan Bask radikal soluna mensup dört siyasi partinin birleşmesiyle ve Herri Batasuna (HB) adıyla kurulmuştur. 199ö"lı yılların sonunda, bir ara 'Euskal Herritarrok' adım almıştır. HB kurulduğu zaman, biri siyasi/askeri (PM), diğeri askeri (M) olmak üzere iki ETA vardı. HB, aralarında görüş ayrılıkları bulunan bu iki terör örgütünden askeri olanının siyasi partisi. Tahmin edileceği gibi, öteki ETA'mn da, o dönemde, genel seçimlere katılmak üzere kurmuş olduğu başka bir siyasi partisi (EIA) vardı. Siyasi/askeri ETA, 1981/82 döneminde, 'yasal siyaset hakkı karşılığı' kesin silah bırakıp kendini feshedince, EIA ile birlikte, yeni kurulan 'Euskadiko Es-querra'ya katılmıştır. Bu parti şim di Sosyalist İşçi Partisi'nin Bask kolu (PSE-EE) içinde yer alıyor.
Herri Batasuna, bu özelliğiyle, hazırlanmakta olan 'Özerklikler Anaya-sası'na karşı çıkan ve bağımsızlık hedefine varılması için silahlı mücadelenin gerekliliğine inanan radikal kesimi temsil ediyor. Siyasi/askeri ETA'nın, partisiyle birlikte anayasal sisteme entegrasyonu ertesinde, bu kesimin tek siyasi temsilcisi olma konumuna geldi. Bugün Bask seçmeninin yüzde 10-12'sini temsil eden 150 bin dolayında kemikleşmiş oya sahip.
Bask milliyetçiliğinin ana partisi, geleneksel kesime hitap eden, Sabino Arana'nın 1895 yılında kurduğu, Milliyetçi Bask Partisi (PNV). Irkçı ve köktendinci temellere sahip olan bu parti, Franco döneminde sürgünde bulundu. Hıristiyan-demokrat ilkeleri benimsedi. Son aşamada, bağımsız Bask Devleti 'Euskal Herria'nın kurulmasını hedefleyen PNV, taktik olarak, bu hedefe özerklikten geçerek varmayı öngören ılımlı bir strateji uygulamakta olduğundan, yeni anayasa çalışmalarına aktif biçimde katıldı. ETA'nın hem Marksizan milliyetçi eğilimine hem terörü araç olarak kullanmasına karşı.
PNV, 2000 yılında yapılan parti kongresinde, giderek federalleşen özerklik sisteminin artık milliyetçi beklentileri karşılayamadığı görüşünden hareketle, bağımsızlıkçı bir stratejiyi uygulama kararı aldı. Ancak bağımsızlığa geçiş konusunda Batasuna ile görüş farklılıkları var. Her şeyden önce, terörle mücadelede devletle birlikte hareket ediyor.
Batasuna neden yasadışı?
Anlaşılacağı gibi, Bask milliyetçiliğinin önder partisi PNV ile Batasu-na'nm siyasi söylemleri örtüşüyor. Her iki parti de yöntemleri ne kadar farklı olursa olsun, bağımsız Bask Devleti'nin kurulmasını hedefliyor.
Peki neden o zaman özerk hükümeti bugüne kadar hep elinde tutan ve Başkanı (Lendakari) Ibarretche'nin, 2001 yılından beri, kendi adıyla anılan ayrılıkçı planını geliştiren PNV değil de Batasuna yasadışı ilan ediliyor?
İşte, İspanya ile Türkiye arasındaki demokratik zihniyet farkını veya daha somut bir deyişle, Türkiye'nin demokrasi alanındaki eksikliğini bu noktada aramak gerek. İspanya'da, evrensel demokrasi ölçütlerine uygun olarak, şiddete, teröre teşvik ve övgü içermeyen her türlü siyasi söylem serbest. Oysa Türkiye'de, ayrılıkçılıkla -ki son derece yanlış biçimde bölücülük olarak dile getiriliyor- teröre teşvik ve övgü aynı kefeye konuluyor. Ayrılıkçılığa kadar varan fikirlere sahip olmak ve bunları dile getirmek, ayrılmanın gerçekleşmesi demek değildir. Anayasalar kolay değiştirilecek metinler olmadığı gibi, ayrılmayı fiilen imkânsız da kılar. Nitekim İspanya'da ayrılıkçı 'Ibarretche Planı', 2005'te 19'a karşı 321 oyla Temsilciler Meclisi'nce reddedildi. O bakımdan toplumlarda, eğer varsa, aykırı fikirlerin ifadesini yasaklamak, bu fikirleri yok etmeyeceği gibi, demokrasiyle bağdaşmayan 'siyasi suç' kavramın; yaratmaktan ve ülkenin uluslararası saygınlığına gölge düşürmekten başka bir şeye yaramıyor. Buna karşılık terör. belirli bir düşünce veya görüşü, temel insan hak ve özgürlüklerinin başında gelen yaşam hakkım tehdit veya yok ederek dayatmaktadır. O bakımdan, her demokratın, hangi siyasi görüşte olursa olsun, terörle mücadeleye destek vermesi gerekir.
DTP terörden kopmuyor
DTP, şiddete ve teröre, terörist kişi veya örgütlere övgü niteliğinde söylemlerde bulunuyor. Terör örgütünü açıkça kınamıyor. Demokrasiyle bağdaşmayan bu özelliğinden ötürü ve sadece bu nedenle, Batasuna'nın İspanya'da yasadışı ilan edildiği gibi, DTP'nin de Türkiye'de kapatılması gündeme getirilmek durumunda. Yoksa Türkiye'nin belirli sayıda bölgelere ayrılması gibi, sonuç itibariyle, siyasi de değil; sadece idari nitelikte bir reform önerisinde bulunduğu için değil. Örnek aldığımız Fransa gibi merkeziyetçi bir üniter devlette bile bölge valilikleri vardır.
Aslında DTP'nin önerisinin içeriğine bakıldığında, Fransız sisteminin öte-sinde, ancak İspanyol sisteminin gerisinde kalan ve özünde simetrik bir idari yapılanmanın söz konusu edildiği görülmektedir. Bilindiği gibi, İspanyol sisteminde, anayasanın ikinci maddesindeki bölge/milliyet ayırımı nedeniyle, öngörülen simetri bozuluyor. İspanya'da, anayasanın olabildiğince geniş bir toplumsal mutabakata dayanması amacıyla, böyle bir ayırıma gidilmesi zorunlu oldu. Ancak bunun sonucu özerklik sistemi yıllar içinde, asimetrik biçimde milliyetler lehine gelişti. DTP'nin önerisinde, simetrik olduğu anlaşılan 'bölge' kavramı kullanıldığı gibi, modelin idari niteliğinin de altı çiziliyor.
Önerilen bu idari sistemde, kuşkusuz Kürt kökenli vatandaşlarımızın çoğunlukta bulunduğu bölge ya da bölgeler açısından önem taşıyabilecek ikinci bayrak ve dille ilgili sem bolik siyasi haklar talep edildiği görülüyor. Ancak burada da, İspanyol Anayasası'nm üçüncü ve dördüncü maddelerinde öngörülen 'diğer resmi bayraklar' ve 'resmi diller' gibi kavramlara yer verilmediği anlaşılıyor. KADEP ve Hak-Par gibi partilerin federal sistemi savundukları göz önüne alındığında, DTP'nin önerisinin çok daha merkeziyetçi bir nitelik taşıdığı ortada. Fakat DTP'nin yarattığı sorun başka.
Yeni anayasa gerek
Demokrasilerde siyasi partilerin yasallığını belirleyen temel ölçüt, bir partinin şu veya bu öneride bulunması değil, bu önerisinin salt siyasi nitelik taşıması, başka bir deyişle bir terör örgütüyle hiçbir ilintisinin bulunmamasıdır. Batasuna, bu temel ölçütü esas alan 2002 tarihli İspanyol Siyasi Partiler Yasası uyarınca yasadışı ilan edildi. Bu noktadan hareketle, Batasuna'yı DTP'nin kapatılması için örnek göstermek doğru. Ancak aynı şekilde anılan yasanın da örnek alınmasında yarar olduğu açık. Çünkü bu yasa, ifade ve örgütlenme özgürlüğünün evrensel ölçütlere uygun olduğu, TCK 301. Madde benzeri kısıtlamaların bulunmadığı demokratik bir anayasal sistemin ürünü.
Türkiye'nin, başta kurucu üyesi olduğu Avrupa Konseyi'ninkiler olmak üzere, evrensel demokrasi ilke ve ölçütlerini benimsemesi, bunun için de yeni bir anayasa yapması gerektiği ortada. Bu ilke ve ölçütler, yukarıdaki örneğimizde de görüldüğü gibi, terörle mücadelemiz açısından da büyük önem taşıyor.
Değerli okuyucumuz,
Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
· Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
· Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
· Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
· Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
· Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
· Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
· Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.
Yorumlar
+ Yorum Ekle