Anlaşmaya dikkatli bakın! | " /> iyibilgi özel" /> Anlaşmaya dikkatli bakın! | "/> iyibilgi özel"/>

En Sıcak Konular

Dost acı söyler: Anlaşmaya dikkatli bakın!

20 Kasım 2007 17:20 tsi
Dost acı söyler: Anlaşmaya dikkatli bakın!

Bölgenin iki göz ardı edilemeyecek ülkesi, Türkiye ve İran enerji anlaşması imzaladı. Bu anlaşma tam olarak ne anlama geliyor? Gerçekten önemli mi? iyibilgi özel

Yahya Bostan'ın haberi

Ankara, Washington’un tepkileri arasında masaya oturdu ve Tahran yönetimi ile uzun bir süredir konuşulan enerji anlaşmasını imzaladı. Türk tarafından Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, İran tarafından da İran Elektrik Bakanı Perviz Fettah’ın altına imza koyduğu anlaşmaya göre her biri iki bin MW kurulu güçte iki adet İran tarafında, bir adedi de Türkiye tarafında olmak üzere 3 adet termik elektrik santrali kurulacak. Ayrıca İran tarafına toplam 10 bin MW gücünde hidroelektrik santralleri yapılacak, iki ülke arasında bulunan elektrik iletim hatları da güçlendirilecek. Elektrik iletim hatlarının güçlendirilmesi işi Türkiye Elektrik İletim A.Ş tarafından yapılacak. Termik ve hidrolik santraller ise her iki ülkenin özel sektörü tarafından yapılacak. İran'da yapılacak santrallerde Türk şirketinin payı yüzde 49, İran şirketinin payı yüzde 51, Türkiye tarafında kurulacak santrallerde ise Türk şirketinin payı yüzde 51, İran şirketinin payı yüzde 49 olacak.

Elbette bu anlaşma önemli… Çünkü uluslar arası ilişkiler bağlamında ele alınacak konular birbirinden bağımsız olarak değerlendirilemez. Anlaşma önemli çünkü zamanlama olarak ABD’nin Türkiye ile sorun yaşadığı bir döneme denk geliyor. Bu yüzden Türkiye’de “Ankara eksen değişikliğine mi gidiyor” tartışmaları yaşanırken, Washington’da da benzer sorular soruluyor. Washington’daki muhafazakar düşünce kuruluşu Hudson Enstitüsü’nün uzmanlarından –dehşet senaryosu ile ünlü- Zeyno Baran’ın “Türkiye Rusya ve İran ile yakınlaşmamalı” şeklindeki uyarısı ABD’nin başkentinde de benzer bir düşüncenin kulaktan kulağa yayıldığının bir göstergesi. Daha önemlisi Türkiye’nin stratejik tercihlerinin sadece AK Parti hükümetinden kaynaklanmadığı da ortada. Özellikle Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın ABD ile ilgili yaptığı olumsuz tespitler “Türkiye ABD’den uzaklaşıyor mu” tartışmasına tuz biber ekmişti.

Peki, Türkiye ile İran arasında yapılan bu anlaşma gerçekten de ne anlama geliyor? Anlaşmayı nasıl değerlendirmeli? Bu adım ne gibi sonuçlar doğuracak? İyibilgi okurları için bir dönem enerji bakanı Hilmi Güler’in de sık sık yardımına başvurduğunu bildiğimiz enerji alanında Türkiye’nin en yetkin ismine, enerji uzmanı Necdet Pamir’e mikrofon uzattı. Aldığımız yanıtlar “dost acı söyler” diyor. Bize de aldığımız yanıtları iletmek düşüyor…

Nasıl bir süreç sonucu bugüne geldik?

13 Temmuz 2007 mutabakatıyla başladı süreç. İlk önce İran heyeti geldi. Ankara mutabakatı diye bir şey çıktı ortaya. Daha sonra Hilmi Güler Tahran’a gitti ve yeni maddeler eklendi. Bu mutabakat birkaç maddeli. Güney İran gazının Avrupa’ya gitmesi, 6 milyar kilovat saatlik ihracat, doğalgaz santrali gibi maddeleri var. Daha önce imzalanacaktı ancak sürekli ertelendi. ABD anlaşmaya önce sarı kart ardından da kırmızı kart gösterdi. Bu yüzden bugünlere kaldı anlaşma…

Peki, nedir bu anlaşma? Bir uzman olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?

Açıkçası anlaşmada anlayamadığım noktalar var. Türkiye niye İran’a gidip santral yapıyor anlam veremiyorum. Yani Türkiye’deki enerji problemi çözülmüş değil ki… Bu yüzden neden gidip oraya santral kuruyoruz bunu çözemiyorum. Enerji ihtiyacıyla ilgisi var mı çözemiyorum.

O halde bu anlaşma siyasi, öyle mi?

Bana da öyle geliyor… ABD ile ilişkilerde sıkıntı yaşanırken hükümetin vermek istediği ‘İran ile iyi ilişkiler içindeyiz’ görüntüsü bu… İçeriye, kamuoyuna verilen bir mesaj… Bakın şunu uzun bir süredir söylüyorum. Türkiye’nin ister İran olsun ister Irak, Rusya olsun komşularıyla karşılıklı yarara dayalı ticari yatırım yapmaya her zaman hakkı var ve dış baskılar nedeniyle bu hakkından asla geri adım atamaz, atmamalı. Ancak benim özellikle bu konuyla ilgili şüphelerim var. Birincisi hükümet bunu siyaseten yapabilir mi, ondan kuşkuluyum. İkinci kuşkum ekonomik alanda. Yatırım yapacak şirketlerimiz bunu kaldırabilir mi? Yani söylemek istediğim şu: ABD, İran ile 20 milyon doların üstünde iş yapan şirketlerin üstünü çiziyor. Kara listeye alıyor. ABD bu şirketlere ambargo koyabilir. Örneğin güney İran’da Total gibi şirketler yatırım yapıyor ancak ABD onlara dokunmuyor, dokunamıyor. Çünkü güçlü firmalar. Bizimkiler? Bunu kaldırabilecek miyiz, bu soru işareti.

O zaman bu proje gerçekleşmeyebilir, bunu mu söylüyoruz?

Belki de… Ankara ABD’ye “Irak ile ilgi sözler yerine getirilmedi. Biz de böyle yapıyoruz” mesajı veriyor. Eğer danışıklı bir dövüş yoksa orada, Amerika’ya rağmen adım atamazlar. Boru hattından söz etsek anlamı var, çıkarımıza. Ama gidip de İran’da santral yapmanın mantığı nedir anlamıyorum.

Bu sözlerden anladığım siz Türkiye’nin İran ile yakınlaştığı iddialarını, ya da Türkiye’nin eksen değiştirdiği iddialarını desteklemiyorsunuz.

Evet, eksen kayma iddiası mümkün değil.

Peki, enerjide çoğunlukla Rusya’ya bağımlı olan Türkiye farklı alternatifler aramamalı mı?

Aramalı elbette… Türkiye farklı alternatifler aramalı ama alternatif yaratma konusunda da sıkıntılarımız var. Azerbaycan gazını bile 2006 Temmuzunda alacaktık ama şimdi alıyoruz ve Yunanistan’a verebiliyoruz. Rusların Gürcistan ve Azerbaycan’a uyguladığı politika nedeniyle aksadı o proje. Doğalgaz fiyatını radikal bir şekilde arttırınca Ruslar iki ülke Türkiye’ye taaddüdünü geciktirdi. Örneğin Türkmen gazı diyoruz ama orda da Hazar denizi sorunuyla yüzleşiyoruz. Anlayacağınız bu iş zor ve benim bu siyasi iradenin bu işi başaracağına yönelik şüphelerim var.

www.iyibilgi.com



Bu haber 4,170 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,492 µs