Düğmeye basıldı: Erdoğan’ın dilinin altındaki bakla ne?

19 Kasım 2007 17:14 tsi
Başbakan Erdoğan’ın Prag’da gazetecilere ‘silahı bırakıp siyaset yapsınlar’ şeklindeki açıklamasının ardından ‘Başbakan’ın dilinin altında bakla mı var’ sorusu revaçta. Gazete manşetlerine yansıyan iddiaya göre bu

“DTP silahlı eylem ya da silahsız eylem türü arasında tercihini yapmalı. Demokratik mücadele yolunu seçince silahlı mücadeleyi reddedeceksin. Silahla hemdem olursan samimi değilsin demek.” Bu sözler Başbakan Erdoğan’a ait. Erdoğan’ın Prag’da gazetecilerle sohbetinde dile getirdiği bu sözlerin ardından CHP lideri Deniz Baykal Erdoğan’ın ‘genel af’ tasarladığını ileri sürdü. Ancak eğer ortada bir proje varsa bu afla sınırlanacak gibi görünmüyor. Bugün iyibilgi’nin sorularını yanıtlayan uluslar arası ilişkiler uzmanı Gamze Kona’nın da söylediği gibi, sözkonusu olan çok kapsamlı bir proje…

Radikal gazetesi bugünkü manşetinde bu projenin toplumla paylaşılmadığını belirtiyor. Gazete bu şikayetinde pek de haksız sayılmaz ancak yapılacak kapsamlı bir gözlem ortada bir plan olup olmadığını ya da planın ayrıntılarını ortaya çıkarıyor.

Çünkü ne Fikret Bila’ya konuşan ve ‘hata yaptık’ diyen komutanların ne de Kürt politikasında radikal bir değişime giden CHP lideri Deniz Baykal’ın ortaya koyduğu tavır bu projeden bağımsız… Türkiye sadece Kuzey Irak’a yönelik politikasını değiştirmiyor. Terörle mücadelede çok farklı bir konsept geliştiriyor. Adı konulmayan, ayrıntıları açıklanmayan PKK’yı tecrite yönelik bu kapsamlı proje öyle görünüyor ki Güneydoğu’daki vatandaşlarımıza ilgiyi arttırırken, Kuzey Irak ile ilişkileri yumuşatıyor. Barzani ve Talabani’nin sınırötesi operasyon ile ilgili fikirlerini değiştirmeleri bununla ilgili olsa gerek.

İlk adım atıldı!

Üstelik bu projeye dönük ilk adım da bugün atılmış oldu. İçişleri Bakanı Beşir Atalay başkanlığında Diyarbakır'da yapılan ve 8 saat süren 'Bölge Valiler Toplantısı'ndan devletin şefkat eli çıktı.  Diyarbakır, Van, Tunceli, Muş, Mardin, Siirt, Bingöl, Bitlis, Şanlıurfa, Hakkari, Şırnak illerinin valileri, emniyet müdürleri ile jandarma komutanlarının katıldığı toplantı, dün akşam saat 20.00'ye kadar sürdü.

Diyarbakır Valiliği'nde basına kapalı olarak gerçekleştirilen toplantıda, bölgenin sorunları, yapılacak yatırımlar, asayiş ve güvenlik, atılması gereken adımlar gibi konular görüşüldü.

İl valileri, görev yaptıkları yerlere ilişkin çalışmaları ve sorunları tek tek slayt eşliğinde İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a anlattı.

Basında yer alan haberlere göre yatırımların bölge halkı tarafından nasıl karşılandığının konuşulduğu toplantıda, son dönemde halkın huzurunu bozmaya yönelik terör örgütü PKK tarafından yapılan eylemler de önemli bir yer tuttu. Emniyet müdürleri ile jandarma komutanları, illerindeki asayiş olayları başta olmak üzere terör hareketleri hakkında detaylı bilgi aktardı. 'Bölge Valiler Toplantısı'nda İçişleri Bakanı Beşir Atalay, valilere vatandaşın sorunlarının çözümüne yardımcı olmalarını istedi.

Vatandaşlara her zamankinden daha fazla sevgi ve şefkatin gösterilmesi gerektiğini anlatan Atalay, devletin temsilcilerinin valiler olduğunu vurguladı. Vatandaşın güveninin çok önemli olduğuna dikkat çeken Atalay, devlete güven tesisini de valilerin, kaymakamların sağlayacağını dile getirdi. Teröristle vatandaşın ayırt edilmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Atalay, hukuk uygulanırken insan haklarından da asla ödün verilmemesi gerektiğini belirtti. Valilerden vatandaşların her sıkıntısında yanlarında olmalarını isteyen Atalay, bölgede çaresiz ve umutsuz hiçbir insanın kalmaması için çalışılması talimatı verdi.

Uzmanına sorduk

Projenin Türkiye içinde önemli bir rahatlama amacı güttüğü açık. Ancak bunun bir de dış ilişkiler boyutu var: Kuzey Irak! Geçtiğimiz günlerde yaptığımız “İkinci yavru vatan: Kuzey Irak” haberinde de vurguladığımız gibi Türkiye Kuzey Irak’a yönelik politikasını değiştirecek gibi gözüküyor. Dağlıca saldırıları meydana geldiğinde “Kuzey Irak’a girelim” tartışmaları yapılırken, “Türkiye Kuzey Irak’a sahip çıkacak, arka bahçesi olarak kullanacak” diyen eski MİT’çi Prof. Dr. Mahir Kaynak’a son gelişmeleri sorduk.

İyibilgi’nin sorularını yanıtlayan Kaynak’a göre bundan sonra sınırlı bir operasyon olacak. Amaç ise tam olarak terörü vurmak, ya da Kuzey ırak’ı işgal etmek olmayacak. Amaç Türk askerinin Kuzey Irak’ta bulunmasını sağlamak. “Biz oraya cezalandırmaya değil orada bulunmaya gidiyoruz” diyen Kaynak’a göre Kuzey Irak’taki Türk askeri varlığı arttırılacak.

Tecrübeli stratejiste göre bu proje oldukça kapsamlı ve özellikle Washington yönetiminin Türkiye’den beklentilerini karşılıyor. Zaten Kaynak’a göre Barzani ve Talabani’nin söylem değiştirmelerinin altında yatan da bu: ABD’nin onlara Türkiye ile ilgili güvence vermesi.

Türkiye’nin bu şekilde Kuzey Irak’ta ağırlığının artacağını vurgulayan Kaynak’a göre Özal döneminden bu yana ABD Kürt bölgesini Türkiye’nin kontrolüne vermek istiyor. Ancak Kaynak “bunun için öncelikle Kürt kimliğini tanımamızı istediler, bu projenin sonu oraya varabilir” diyor.

www.iyibilgi.com 

Bu haber 2,344 defa okundu.