Paşa dönecek mi?

19 Kasım 2007 16:39 tsi
43 yıl boyuncu üstündeki üniformayı çıkarmayan ve teröre karşı Hakkari’de büyük mücadele veren emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu PKK ile mücadelede geri dönecek mi? Bu soru kendisine soruldu. İşte Paşa'nın bu soruya verdiği yanıt...

43 yıl boyuncu ünifomayla yaşayan ve teröre karşı Hakkari’de büyük mücadele veren emekli Tümgeneral Osman Pamukoğlu aralıksız yazıyor. Genelkurmay’ın emekli paşalara yasağı gündeme gelmişken Pamukoğlu, yeni kitabının son hazırlıklarını tamamlıyor. Ona göre teröre karşı tek çözüm özel birlikler

ARKA PLAN

PKK terörü ile mücadele deyince akla gelen ilk isimlerden biri Osman Pamukoğlu. 1993-95 yılları arasında Hakkari’de terör örgütüne karşı ciddi bir savaş veren ve PKK’ya ağır darbeler vurulmasını sağlayan Pamukoğlu geçtiğimiz yıllar içinde anılarını ve terör ile mücadele konusundaki fikirlerini kitaplarında anlattı.

“İnsan ve Devlet” adlı yeni bir kitap çıkaran Pamukoğlu’nun “Angut” isimli son yazdığı kitap da önümüzdeki günlerde raflardaki yerini alacak. Emekli Tümgeneral yıllardır pratik bilgisini teori ile birleştirerek okuyucuları ile paylaşıyor.

Biz de terör ve operasyon kelimelerinin sık telaffuz edildiği bugünlerde emekli tümgeneral ile Ankara Ümitköy’deki evinde bir araya geldik. Perşembe günü yaptığımız röportajda Pamukoğlu terör ile mücadele için özel birliklere ihtiyaç olduğunun özellikle altını çizdi. Böyle birliklerin kurulması durumunda görev kendine düşerse bu birlikleri komuta edebileceğini de ekledi.

2005’te verdiğiniz bir röportajda “Kuzey Irak’a bir operasyon yapılacaksa bu ABD Irak’a saldırmadan önce yapılmalıydı, artık operasyon yapılırsa topyekûn savaş olur” demiştiniz. Hâlâ aynı görüşte misiniz?

Evet, nitekim iş oraya geldiği için engellenmeye çalışılıyor. ABD başta olmak üzere, Avrupa ve hatta İran böyle bir cephe açarak bölgesel bir savaşa yanaşmıyorlar.

Yani Türkiye’nin salt PKK’yı hedefleyen bir operasyon yapması söz konusu değil mi?

Bu daha önce yapılmalıydı.

Ne zaman?

1997-99 ve 2003 arasında büyük bir boşluk var. Bu sürede PKK’nın silahlı gücü Irak’ta hiç hareket etmiyordu. Hareketlilik ABD operasyonu ile başladı. Ama güç duruyordu. Türk topraklarında 1500-2000, aşağıda da 4500, 5000 kişi olduğunu dağdaki çoban bile biliyordu. O bekler ama siz bekleyemezsiniz.

Türkiye niye bekledi?

Bu, yönetimlerle ilgili. Siz devletseniz, güç ve kudretseniz bunu kullanacaksınız.

ABD gezisinden sonra kullanmaya başladı mı Türkiye? Gezinin olumlu etkisi olacak mı?

Türkiye’nin tavrına bağlı olarak geçici bir süre yavaşlayacaktır eylemler.

Bu PKK’nın zayıfladığı anlamına mı gelir?

Hayır, siyasi iddiası olduğu sürece gelmez. Artık PKK Kuzey Irak’taki Kürt devleti ile iç içe. Ortak amaçları var.

Barzani PKK’yı kendine alternatif güç ve dolayısıyla bir tehdit olarak görmüyor mu?

Kişisel sürtüşmeler olabilir. Ama 1983’te PKK’yı Kuzey Irak’a kabul eden Barzani.

KAÇIRILMIŞ BÜYÜK FIRSAT

Türkiye ikinci defa da Musul’dan vazgeçti. Körfez savaşı sırasında baba Bush ile Özal’ın Musul konusunda anlaştığı iddia ediliyordu. Bunun üzerine de dönemin Genelkurmay Başkanı Necip Torumtay istifa etmişti.

Tam hazırlanıldıysa evet kaçırılmış büyük fırsattır. Ama bu bilgiye dair tutanak yok..

O fırsat kaçmasa bugün tablo nasıl olurdu?

Bölge üzerinde Türkiye siyasi, ekonomik ve askeri güç olarak çoktan oturmuş olurdu.

Bir de sizin Hakkari’de görev yaptığınız dönemde sınırın İran tarafında PKK’ya karşı büyük bir operasyon yapılacaktı. Bu operasyon örgüte önemli bir darbe vurur deniyordu ama İran-Türkiye arasında savaş çıkar gerekçesi ile MGK birliklerinizi geri çektirmişti.

Orada 358 PKK’lı vardı. Gece gidecektik. Hiç beklemedikleri, kendilerini çok güvende hissettikleri bir dönemdi. İran’ın Şehidan dağının içindelerdi. Tamamı yok edilirdi ve biz birkaç saat içinde geri dönerdik.

Operasyon yapılsa savaş çıkar mıydı?

Meselenin taktik ve teknik boyutunu bilmedikleri için, daha ziyade kavramsal yönü ile ilgilendikleri için, dağ nedir, PKK nedir, bu işler nasıl yapılır bihaber oldukları için böyle bir karar alındı. Hakimiyetsizliğin daniskası. Zaten orası dağın tepesi, sınır yani.

Operasyon lafı uzun zamandır dillerde. Hatta nokta operasyonun başladığı bile ima ediliyor.

Bu işler lafla olmaz. Yapılırsa hemen yapılır. Diyorsunuz da sonunda ne oluyor? Yapıyor musunuz? Bu biraz hava kararınca mezarlıktan geçenlerin korkudan ıslık çalmasına benziyor. Fakat bu memlekette ıslık mezarlıktan gündüz geçerken de çalınıyor.

Kandil nasıl alt edilir?

Kandil geniş bir dağ bloğu. Hava gücüyle bir şey olmaz. Karadan girmek lazım. Yapabilirsiniz ama bir ucu İran’ın.

KANDİL’DE DEMEK BİLGİSİZLİK

PKK’nın asıl gücü Kandil mi?

Hayır, PKK’nın alnında enayi yazmıyor. Örgüt küçük gruplar halinde yaşıyor. Lojistik unsurları vs orada ama PKK Kandil’dedir demek PKK’yı hiç tanımamakla eşdeğer. Bu, bilgisizlik anlamına gelir.

Dışarıda PKK’yı kurutmaktan bahsediyoruz ama esas olan içeriye hakim olmak değil mi?

Bunun içi dışı fark etmez. Hepsinin aynı anda özel istihbarat birlikleri ile kökünü kazımak lazım.

Böyle aktif eylem birlikleri var mı?

Bir şey yok. Operasyonlar yapılıyor ama adamlar gene mevcut. Eksilmiyorlar.

Ne yapmak lazım?

Hileye ve zekaya dayalı işler bunlar. Çok iyi istihbarat lazım. İçeride de dışarıda da. Kuzey Irak’tan da çok rahat istihbarat alırsınız.

Yine de ABD’nin istihbarat desteği örgütle savaşta önemli değil mi?

ABD ne kadar istihbarat verecek ki bize? Bu işler dakikalık işler. PKK toplu mu gelecek ki? Gidene kadar orada durmaz ki.

Yani Amerika’nın desteği ile olmaz bu iş diyorsunuz. Ne ile olur?

Güçlü bir siyasi irade ve hiçbir şeye güvenmeden yalnızca kendine güven lazım. Amerika bir Kürt örgütü ile Kuzey Irak’ta mücadele edemez, çünkü kendi de çıkmazın içinde. İşi oyalıyor ve idare ediyor. Amerikan ordusu petrol muhafaza teşkilatına döndü. Onların da işi zor.

Milliyet’te Fikret Bila’nın yazı dizisinde Kenan Evren “Kürtçe’yi yasaklamakla hata ettik” dedi. Komutanlar ağız birliği etmişçesine Kürt sorunun altında demokratik hak eksikliği olduğu mesajı verdiler. Siz ne dersiniz?

Önce kan ve şiddet duracak. Dağlarda elinde silah taşıyan tek bir adam kalmayacak. Önce silahlı gücü yok edeceksiniz. Kürtlere ayrı, Türklere ayrı uygulanan tek bir kanun yok.Kendi aralarında zaten Kürtçe konuşuyorlar.

PKK ile savaşta mevcut birlikler yeterli mi?

O iş için özel eğitilmiş birlikler lazım. O coğrafyayı bilen, örgütü tanıyan insanlar lazım. Bir de salt terörden sorumlu bir lider olsa çok fark eder.

Bunu Edip Paşa ile denemeye çalıştılar sanırım.

O koordinatördü. Ben, haber alma ve eylem örgütleri dahil bambaşka bir sistemden bahsediyorum. Koordinatörlerin işi değil. Ben koordinatörlüğün olmayacağını başta söylemiştim. Boşu boşuna gitti bir sene.

Size özel terör birliğinin başına geçme görevi teklif edilse ne cevap verirsiniz?

Her zaman. Bu ülkenin çocuğu olarak, bunu yapar mısın diye konuşulmaz bile.

Üniformalı geçen 43 yıl

Osman Pamukoğlu 1947’de Sinop’un Gerze İlçesi’nde doğdu. Selimiye Askeri Ortaokulu, Kuleli Askeri Lisesi, Kara Harp Okulu, Piyade Okulu, Kara Harp Akademisi, Silahlı Kuvvetler Akademisi ve Milli Güvenlik Akademisi’nde öğrenim gördü. 11 yaşında üniforma giydi. 1997’de tümgeneralliğe yükseldi. 2002’de emekli oldu. 1993-95’te Hakkari’de görev yaptı. Ey Vatan, Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok, Kara Tohum Ayandon, Yolcu ve İnsan ve Devlet adlı kitapları bulunuyor.

AKŞAM

Bu haber 624 defa okundu.