Parti kapatılmasından hoşnut olmam

17 Kasım 2007 17:07 tsi
TBMM Başkanı Köksal toptan, 'Hiç kuşku yok ki parti kapatılmasından hoşnut olmam. Ancak Türkiye bir hukuk devletidir' dedi.

TBMM Başkanı Toptan, Gündem Çocuk Derneği tarafından düzenlenen 'Ülke Çocuk Politikası Konferansı'na eşi Saime Toptan ile katıldı.

Konferans öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Toptan, 'DTP’ye kapatma davası açıldı. Buna ilişkin değerlendirmeleriniz neler?' şeklindeki soru üzerine, daha önce mensubu olduğu Adalet Partisi ile Büyük Türkiye Partisinin kapatıldığını anımsattı. Toptan, 'Hiç kuşku yok ki parti kapatılmasından hoşnut olmam. Ancak Türkiye bir hukuk devletidir. Türkiye’de, Anayasa ve yasalarda siyasi partilerle ilgili kapatmaya kadar varan, bir takım düzenlemeler öngörülmüştür' diye konuştu.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın kendine göre bir değerlendirme sonucu dava açtığını kaydeden Toptan, yapılacak işin bu sürecin sonucunu beklemek olduğunu vurguladı. Köksal Toptan, 'O nedenle, yapılan her işe saygı duymak gerekir. Anayasa Mahkememizin en doğru kararı vereceğine ben inanıyorum' diye konuştu.

'1993’deki manzaralar tekrar yaşanabilir mi?' şeklindeki bir soruyu da Toptan, şöyle yanıtladı:

'Zannetmiyorum, Türkiye çok gelişti. Türkiye’de geniş bir demokratikleşme adına hoşgörü sınırlarının daha geliştiğini biliyoruz. O nedenle geçen süre içerisinde herkesin, her kesimin olandan bitenden de ders aldığını düşünüyoruz. Baştan beri, Parlamento açıldığı günden beri bu parlamentonun Türkiye için bir şans olduğunu herkese söylemeye çalışıyorum. Ancak demokratik haklarımızı özgür meclis platformunda kullanırken, millet önünde ettiğimiz yemine de sadık kalmamız lazım değerli arkadaşlar. Bunu unutmayalım. Bir takım olumsuz gelişmeler geçen süre içerisinde oldu, elbette olmamasını dilerdik.' Türkiye’nin 'ne olursa olsun, demokratikleşmeye, demokrasi ve Özgürlük alanını genişletmeye devam edeceğini ifade eden Toptan, bu çerçevede yeni bir anayasa çalışmalarının tartışıldığını ve bu konuyla ilgilenilmesi gerektiğini belirtti.

'Türkiye demokratik kazanımlarından geriye dönmez, adım atmaz. Bu, bir işbirliğinin alternatifi değildir' diyen toptan, Türkiye’nin hem kalkınmasını sürdüreceğini hem demokrasisini geliştireceğini hem de terörle mücadele edeceğini ifade etti.

Bu üç unsurun birbirinden ayrılmaması gerektiğini altını çizen Toptan, 'Bunların üçüne birden Türkiye’nin gücü, nefesi, enerjisi yeter mi derseniz, kesinlikle yeter. Ben buna inanıyorum' dedi.
     
'KARNEMİZ ZAYIF'
Toptan, konferansta yaptığı açılış konuşmasına, çocuk haklarının insanlığın temel sorunlarından biri olduğunu belirterek, bu alanda yapılan çalışmalara değer verdiğini ve bu görüşlerden yararlanacağını ifade ederek başladı.

TBMM’nin 23 Nisan 1920’de kurulduğunu ve Türkiye’nin de parlamentoya sahip diğer ülkeler gibi bugünü büyük bir coşkuyla karşıladığını ve parlamentoyu daha güçlü bir konuma taşımaya çalıştığını anımsatan Toptan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Bizde 23 Nisan, sadece TBMM’nin yani yasama organının kuruluşu değil, cumhuriyeti kuran aziz Atatürk’ün bugünü çocuklara armağan etmiş olmasıyla başka bir anlama bürünmüştür. Dünyada böylesine önemli bir günü çocuklarına armağan eden bir başka ülke yoktur. Hatta çocuk bayramı diye bir bayramın kutlandığını da ben bilmiyorum, bilemiyorum. O nedenle aslında bizim çocuklarla ilgili önem vurgumuz ta o zamanlara, Atatürk’ün 23 Nisan 1920’yi çocuk bayramı ilan etmesine kadar gitmektedir.'

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana Türkiye’de çocuk hakları konusunda önemli gelişmeler kaydedildiğini belirten Toptan, 'Ama kaydedilmesi gerekenleri dikkate aldığımızda onları, yapılması gerekenler başlığı altında sıralayıp yapılanlarla mukayese ettiğimiz zaman doğrusunu isterseniz karnemizin zayıf olduğunu kabul etmemiz lazım gelir' değerlendirmesinde bulundu.

Toptan, Milli Eğitim Bakanlığı yaptığı 1992-1993 yıllarında ilk öğretim yönetmeliğinin değiştirildiğini hatırlatarak, yönetmeliğe köy, il ve merkez teşkilatlarında öğrenci, öğretmen ve veliden oluşan üçlü bir mekanizma getirdiklerini, bununla da çocukların kendileriyle ilgili alınan kararlarda söz sahibi olmalarını sağlamayı amaçladığını ifade etti.

Bu düzenlemenin hazırlık aşamasında çevresindekilerden 'kimi müstehzi, kimi ciddi' eleştiriler aldığını anlatan Toptan, şunları kaydetti:

'7-8 yaşındaki çocuk ne anlar yönetmelikten diyenler oldu. Bu çocukları konuşturamayız, sonuç alamayız diyenler oldu. Ama bizim o tarihte yaptığımız yönetmelik, bir iki zorunlu değişiklik dışında şu ana kadar değiştirilmedi. Demek ki çocukların da katkısını almak suretiyle biz doğru bir şey yaptık. Çocuklar bu işten anlarlar mı? Ben, bakanlıkta o toplantılardan birine de o çocuklardan birini getirdiğim için anladığı sonucuna gerçekten vardım. o nedenle eleştiri konularımızdan biri olan çocuklarla ilgili kararlara çocukların katılmaması konusunda zannediyorum yapacağımız önemli şeyler var.'
     
'YASAL BOŞLUKTAN DAHA ÇOK BİR UYGULAMA SORUNUYLA KARŞI KARŞIYA...'
Toptan, Türkiye olarak çocuklarla ilgili özellikle Kopenhag kriterleriyle bir takım yasal düzenlemeler yapıldığını anımsatarak, bunlarla Türkiye’nin bu alanda önemli gelişmeler sağladığını belirtti.

TBMM’de önceki dönemde başkanlığındaki Adalet Komisyonunda, ceza mevzuatının tamamen değiştirildiğini, o zamana kadar olmayan çocuk yaşının 18’e çekildiğini kaydeden Toptan, bu düzenlemelerle çocukların suçlarda kullanılmasına çok ağır yaptırımlar getirildiğini hatırlattı.

Çocukların korunmasıyla ilgili önemli yeni düzenlemeler, yeni kurumsallaşmaların gündeme getirildiği Adalet Komisyonunda, Yargıtayda çocuk suçlarıyla ilgili bir daire kurulması konusunda ise ilgili kurumdan gelen hukukçuların uygun olmadığı görüşü belirtmeleri üzerine karar verilemediğini bildirdi.

TBMM’de Çocuk Hakları Daimi Komisyonu kurulması fikrinin zaman zaman gündeme geldiğini belirten Toptan, 'Fakat, TBMM’de çok faal olan bir İnsan Hakları Komisyonu var. Bir de başka alanlara da baksa çocuklarla, aileyle ilgili bir komisyonumuz bu konuya eğilmekte, bu konuyla ilgili düzenlemeleri gözden geçirmekte, karar vermektedir' diye konuştu.

'Bizim, Türkiye olarak yoğunlaşmamız lazım gelen husus, yasal düzenlemelerden daha çok uygulamaya dönük olmalıdır' diyen toptan, sözlerine şöyle devam etti:

'Yasal düzenlemeler, 1989 yılında kabul edilen, 1995 yıllında Türkiye tarafından kabul edilen ve iç hukukun üstünde bağlayıcılığı olan BM Çocuk Hakları sözleşmesinin hükümlerini yerine getirmemiz gerekir. Eksikliğimiz bana göre yasal eksikler değil, uygulama eksikleridir. Bunun çeşitli boyutları var. Eğitim, adli, sağlık, yardım boyutları var.

Biraz önce, slaytta çocuklarımızla ilgili zaman zaman gazetelerimizde yer alan ve içimizi burkan haberler gösterildi. Şunu söylemek istiyorum, sigara alışkanlığı ilkokula kadar gelmiş, sızmıştır.

Okulların önünde tek tek sigara satılmaktadır. TBMM’de böyle bir yasa hazırlığı var. Bu yasa çıktığında bu yasaklanacaktır. Ama öbür yandan uyuşturucu orta öğrenim kurumlarına girmiş bulunmaktadır. Bütün bunları dikkate aldığımız zaman aslında bir yasal boşluktan daha çok bir uygulama sorunuyla karşı karşıya kaldığımız çok açık şekilde ortaya çıkar.'

YENİ ANAYASA ÇALIŞMALARI
Toptan, yasaların uygulama aşamasında sivil toplumun katkısına büyük önem verdiklerini dile getirerek, 'Burada da topyekun bir toplum eğitimi zorunluluğuyla karşı karşıya olduğumuzu kabul etmek lazım gelir. Yasal düzenlemelerin hepsini yaparız' dedi.

Gündem Çocuk Derneği Başkanı Celal Musaoğlu’nun, yeni anayasada çocuk haklarına ilişkin düzenlemeler olması gerektiğini söylediğini hatırlatan Toptan, TBMM’nin yeni bir kurumsallaşmaya gittiğini, bu doğrultuda da sivil inisiyatifin yasa yapmadaki katkısını almaya çalışacaklarını kaydetti.

Pazartesi günü, Ankara’daki tüm sivil toplum örgütlerinin katılımıyla bir toplantı düzenleyeceklerini belirten Toptan, o toplantıda sivil inisiyatifin yasa yapmaya nasıl müdahil olabileceği yöntemi üzerinde duracaklarını anlattı.

Toptan, bu şekilde ortaya çıkarılabilecek yasanın, 'sadece TBMM’nin milletvekillerinin değil, toplumun ortak ürünü olma özelliğini taşıyacağını' ve yapılan bu yasanın daha iyi uygulama ortamı bulacağını ifade etti.

Köksal Toptan, TBMM’nin Anayasa hazırlıkları konusunda da bu görüşe sahip olduğunu belirterek, 'Anayasa yapımında da kesinlikle toplumun her kesimine kulak verilecektir. Henüz TBMM’ye gelen bir anayasa değişikliği önerisi yoktur, ama kimse kuşku etmesin ki yeni bir öneri, TBMM’nin önüne geldiği zaman toplumun bütün kesimlerinin katsını almak için her imkanı, her yolu biz deneyeceğiz' diye konuştu.
     
'DÜNYANIN BAŞKA GÜÇLERLE DE KAVGA VERMESİ GEREKİR'
Çocuk haklarının bütün dünyada tartışılan bir sorun olduğunu anımsatan Toptan, her yıl dünyada 500 bin çocuğun açlıktan öldüğünü belirtti.

BM’nin çocuk hakları sözleşmesinin bütün toplumlar, devletler tarafından imzalanmasının 'yeterli' olmadığını dile getiren Toptan, şunları kaydetti:

'Dünyanın başka güçlerle de kavga vermesi gerekir. Savaş, çocukları hedef alan çağımızın bir illeti, terör aynı şeyi gerçekleştiriyor. Hem terörde hem uyuşturucu da hem de başka suçların işlenmesinde çocukların kullanılmasını çok sıkça görmekteyiz. Burada eğitimcilerimize, ailelerimize çok önemli görevler düşmektedir. Bu suçlarda çocukların kullanılmasıyla ilgili yasalarda çok ağır yaptırımlar öngörülmektedir ama üzülerek ifade etmek gerekir ki çocukların çok ağır suçlarda kullanıldığını, çocukların istismar edildiğini görmekteyiz, bilmekteyiz.

TBMM hem yasa yapımında, anayasa yapımında çocuk haklarıyla ilgilenen bütün sivil toplum örgütlerinin görüşlerine açık olacaktır.

Bunun dışında bir politika tespitinde, bir kamuoyu oluşturulmasında TBMM’nin üzerine düşecek bir görev olursa, biz TBMM olarak onu da yerine getirmeye hazır bir kurum olarak, geleceğimizin aydınlık olması adına hazır olduğumuzu ifade etmek isterim.' Konferansın ardından Ankara Barosu Çocuk Bölümü Başkanı avukat Türkay Asma’nın, Yargıtayda bir çocuk birimi kurulmasına ilişkin teklifin kendilerine danışılmadan komisyon tarafından karara bağlandığını anlatarak bu birimin kurulması için yardım istemesi üzerine Toptan, 'Bir çalışma yapalım. Ben mutlaka şöyle olsun, böyle olsun demiyorum. İnceleyelim' dedi.

Star

Bu haber 545 defa okundu.