En Sıcak Konular

Her şeyi anlamak istemez misiniz?

16 Kasım 2007 13:02 tsi
Her şeyi anlamak istemez misiniz?

Aşık Veysel kördü, Beethowen sağır... Ve anladılar. Peki siz, etrafınızda olup bitenleri fark edebiliyor ve onları anlamlandırabiliyor musuz? Herşeyi anlamak, anlamlandırmak istiyorsanız, işte sizlere anlamın gizemi...

Bu sorunun birinci yanıtı; onlar fark ediyorlardı! Çünkü insan ancak fark ettiğini anlayabilir. Fark ettiğimiz şeyleri anlamlandırırız. Anlamak en basit tanımlama ile fakında olunan iki olgu arasındaki farkı ortaya koyabilmektir.

ANLAMANIN ÖNEMİ

Anlamak evrende varlığımızı kanıtlamak, yaşadığımızı kanıtlamak için en temel insan ihtiyacıdır. Tarihi belgeler incelendiğinde herkesin peşinden koştuğu zenginliğin ve zenginlerin isimlerinin hiç bir kıymeti olmadığını görürsünüz. Ama anlama yeteğini işleterek tarihe ölümsüz imzalar atmış düşünür, bilim adamı, sanatçı, bilge ve devlet adamları hâlâ yaşamaktadırlar. İnsan tarihinde bir şey yazılmış ise orada mutlaka bir anlam ürünü vardır.

Eğer hiç bir şeyi fark edemiyorsak anksiyete (kaygı, güvensizlik duygusu) oluşur. Ama fark etmeye başladığımızda kaygılar yerini motivasyona ve olumlu duygulara bırakır.

Anlamak insan yaşamının pek çok sorununu çözer. Şu anda bizim ülkemiz adına en önemli olan yönü de çatışmayı bitirmesidir hiç şüphesiz. İnsan yaşamında hep bildiklerini ve benzerlerini ararç Başımıza gelen hadiselerin sebebi, sanıldığının tersine, dış nedenlere bağlı olmayıp kendi anlamlarımızın ürettiği motivasyonlara bağlıdır.. Anlama kabiliyetimiz bilinenden, farklı benzerlere yönelik olduğundan kimsenin başına istemediği bir olayın gelmesi mümkün değildir.! Kendimizle ne kadar barışık isek çevremizle de o denli barışık oluruz. Genellikle yaşantımızda işin kolayına kaçar ve sonuçları sebep olarak gösteririz. Olaylara sebep olarak kendi isteklerimizden, başka nedenler buluruz. Böyle açılımlar doğru değildir, kaçıştır.

SEBEP SANDIĞINIZ ŞEY ASLINDA BİR SONUÇTUR

Eğer bilinen basamaktan bakıyorsak gördüğümüz sonuçtur. Eğer bilinmeyen basamaktan bakmayı başarabilirsek sebebi görüyor oluruz.

Eğer yaşanan ilke ve süreklilikleri iyi analiz edebilirsek, düşünen bilinçli bir oluşum meydana getirmek mümkündür. Söz konusu değerleri matematik ve fizik formüllerle görmek daha kolay anlaşılır kılabilir.

İnsanın anlama yeteneğinin tam olarak anlaşılıp, çözülmesiyle evrene bakış açımız daha da keskinleşecek, evrene hükmeden yasaların bilincimizle aynı olduğunu göreceğiz. Gerek insanın gerek evrenin motivasyon kaynağı hep nedensellik ve benzerlik ilişkisidir . Bu ilişki her olayın bir başlangıcı, bir genetiği olmasını zorunlu kılar.

Bir şeyi anladığımız zaman mutlu oluruz. Çünkü oluşan anlam eminlik duygusunun kapısını açar.

BİR İNSAN HER ŞEYİ ANLAYABİLİR Mİ?

Peki bir insan herşeyi anlayabilir mi derseniz, bunun cevabı ilk bakışta biraz çelişik gibi görünebilir insan aklına. Bütün anlamların insanı götüreceği yer sonuçta başlangıç noktasıdır. İnsan anladığı maddi, manevi bir şeyler kazandığı sürece, kısa bir mutluluğun ardından mutsuzluk moduna girmektedir. (Örneğin şu anda siz bu yazıyı 'a ne güzel anlıyorum felsefe o kadar da zor değilmiş!' sevinci içinde okuyor olabilirsiniz ama bütün gün televizyon ve bilgisayar karşısında bir şeyler öğrenerek bir sürü anlam çıkardıktan sonra bu anlamların devamını oluşturamayınca büyük olasılıkla yine kaygılara düşmüş olacaksınız) Aslında bunun bir nedeini de bilinç düzeyinde oluşan bir anlamın, diğer basamaklardaki anlam zincirlerini bozar ve her basamakta bir kaygı oluşturur. (bu anlamsızlık ne kadar çok basamağa tırmanmışsa o derece kuvvetli kaygılar bilinç üstüne sıçrar. Panik Atak dediğimiz ruh hali de bir anlamda, hiç bir basamakta sığınacak sağlam bir anlam bulamama halidir)

...Biz bir olayın nedeni budur dediğimizde aslında o olaya baktığımımız farkındalık ve anlam seviyemizi ifade ederiz....

... Bizim için gerçeklik kümesi sadece fark ettiğimiz olaylardır. Olayların oluşumunda ihtimalleri azaltmak için, farkındalık aralığını azaltmak gerekir. Evrenin hayatında olasılık yoktur. Her olayın ancak bir nedeni vardır. Biz, hangi olayın, ancak kendi farkındalık seviyemize göre söyleyebiliriz...

Bu analiz bizi başka sonuçlara da götürür: Biz bir ruhsal süreci yaşarken eminliği daha yüksek olan bir çok olay bizim farkındalık seviyemizin dışında oluşmaktadır. Her bir neden teorik olarak pek çok sonucu başlatır. Biz sadece birini fark eder, yaşar ve uygularız. Aslında o an, ileriki bir zamanda, bizim farkındalığımıza gelecek bir sürü olay başlamıştır. İlgiçtir ki yaşadığımız olay, yaşananların en basitidir, anlam seviyesi en az olandır. Evren bizim nedensellik ilişkisini kuramadığımız, bir anlam zincirinde yaşar. Bu ince anlamlar bizim her türlü anlam ve yaşlantımızın kaynağıdır. ...

ANLAMAK GELECEĞİ DEĞİŞTİREBİLİR Mİ?

Eğer hisleri fark edip çizebilirsek, olacak olayların gerçekleşmelerini yok edemesem bile, oluş biçimini değişitrebiliriz. Bugünde, gelecekteki olayların geçmişini görebiliriz.

***

Yukarıdaki metin Kemal Gülden'in Broy Yayınevince basılan Anlamın Gizemi adlı eserinden derlenmiştir. Metnin kurgusu haber7 editörüne aittir.

Anlamanın Gizemi, yazarın tam beş yılını alan bir çalışmanın ürünü ve benzerlerindem oldukça farklı bir üsluba sahip. Sağdan bakarsanız farklı, soldan bakarsanız farklı görülebilecek ince bir çizgide kalem oynatıyor yazar. Oldukça farklı bir insan ve evren anlayışı sunuluyor kitapta okurlara.

Kitapta felsefenin en önemli kavramlarından anlam oluşturma ile ruh bilimlerinin temel fenomeni anksiyete(kaygı) duygusu çok yalın bir dil ve üslupla tarif ediliyor.… Anksiyete ve anlamsızlık arasındaki bağ, çok ince bir farkındalıkla yakalanmış ve bu temel ilişki baz alınarak insan ve yaşamın gizemleri açıklanabilir ve anlaşılabilir hale getirilmiş..

Düşünmeyi seven ama farklı bilgi, inaç ve ideolojiler arasında bocalayanlar, hayatını ve evreni anlandırmayı düşünenler için oldukça ideal bir eser.

Yazar arka kapak yazısında, eserini okur adaylarına çok net biçimde şöyle tanımlıyor:


Düşüncelerimiz, duygu ve davranışlarımız, isteklerimiz fark etme yeteneği temelinde, anlama süreçlerimiz içinde oluşmaktadır. Her türlü üzüntü ve sevincimiz, sadece, karşımıza çıkan olayları ne kadar anladığımıza bağlı olup yaşamımız, anlam şemalarımızın ürettiği motivasyonlardan ibarettir.

İNSAN DOĞASININ ŞİFRELERİ

Bu kitapta, insan doğasını öğrenmenin şifresi olan anlama yeteneğimizin gizemleri, günlük yaşamımızdan kesitler içinde açıklanarak, tanıdık bildik hale getirilmiştir. Anlama yeteneğimizin çözülmesiyle tüm motivasyon ve duygularımızın denetim altında tutulup yönlendirileceğinin fark edilmesi, insan doğası üzerindeki bilinmezlik örtüsünü ve sırları büyük ölçüde kaldırmaktadır.

KİMİ KADER DER KİMİ BEN YAPTIM

Tüm yasalar; ilahi, fiziksel, sosyal, siyasi vs. bilincimize ve anlama yeteneğimize hükmeden yasalarla aynı olup, yaşam, bir bakıma yaradılışla getirdiğimiz anlam şemalarının ikizlerini evrende arayıp bulma faaliyetidir. Bulduklarımıza bazılarımız kader derken, kimileri ben buldum, ben yaptım diyor!

Kitabı okurken kendinizi nasıl yönetebileceğinizi ve nasıl yönetildiğinizi göreceksiniz.

Dr. Kemal Gülden


 



Bu haber 643 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,883 µs