En Sıcak Konular

Terör kime, ne kazandırdı?

16 Kasım 2007 09:18 tsi
Terör kime, ne kazandırdı? 25 yıllık şiddet ortamı, sürekli çatışan iki tarafa ne kazandırdı. Teörö yalnızca Kürtlere mi kaybettirdi? Demokratlaşmamızla Kürt sorunu arasında ne gibi bir bağ var? Gülay Göktürk, terör sebebiyle kaybedilenleri yazdı...

Gülay Göktürk/ Bugün

Terör olmasaydı

DTP'nin Mardin milletvekili Emine Ayna'nın, geçenlerde komutan konuşmalarına atıf yaparak sarfettiği şu cümle üzerinde özellikle durmalıyız: "Bugün Kürtçe diye bir dil var deniliyorsa, silahlı ve silahsız bir mücadele sonucundadır..."

Ayna'nın cümlesindeki "silahsız" lafını hemen bir kenara koyun bir kere. Çünkü o kelimenin cümledeki "silahlı" kelimesinin tamponu olarak; "silahlı" kelimesini kullanabilmek için oraya konulduğu besbelli.

Anayasa'ya ve yasalara saygı yemini etmiş bir milletvekilinin alenen silahlı mücadeleyi savunmasının skandal boyutu bir yana, bu fikir mutlaka ciddiye alınması ve çürütülmesi gereken bir fikir.

Çünkü bu görüş etkili olduğu sürece, yani Kürtler demokratik reformların ancak PKK'nın silahlı ayaklanması sonucu yapılabildiğine inandığı sürece, "ateşkes"lerin geçici olması da kaçınılmaz, İmralı'daki suçlunun "kurtarıcı" gibi görünmesi de...

Ki şu anda bu fikrin özellikle DTP tabanında etkili olduğu belli.

Oysa ben bunun tam tersini düşünüyorum. Eğer PKK ve 25 yıllık şiddet ortamı olmasaydı; Kürt halkı demokratik reformlar açısından bugünden daha ileri bir noktada olabilirdi. Tabii ki, "geçmiş öyle değil de böyle yaşansaydı, bugün nasıl olurdu" sorusu, cevabını hiçbir zaman tam olarak bilemeyeceğimiz bir sorudur. Ama akıl yürütmeleriyle tahminlerde bulunabiliriz. Öncelikle PKK şiddetinin alternatifinin Kürtlerin hiçbir şey yapmadan susup oturması olmadığının altını çizelim.

Doğrudur, hak verilmez, alınır. Devlet ya da statükocu güçler, mağdurlar istemeyi bilmezlerse, haklarını kendiliğinden vermezler.

Kürtlerin, on yıllardır süregelen inkar politikasına karşı mücadele etmeleri elbette gerekliydi. Ama bu mücadele şiddet yoluyla olmak zorunda değildi. Eğer demokratik biçimlerde israr edilseydi, siyaset bir çözüm aracı olarak devreye sokulabilseydi, ben inanıyorum ki bugün hem bir bütün olarak Türkiye, hem de Kürtler daha iyi bir noktada olurdu. Bundan bir yıl kadar önce bir yazımda şöyle bir senaryo kurmuştum: "Düşünün ki 80'lerin ikinci yarısında, 12 Eylül döneminin karanlığından çıkış sürecinde, Güneydoğu'da da Türkiye'ye paralel olarak demokratik bir hareketlenme başlıyor. Darbe yıllarında biriken tepkiler, Diyarbakır Cezaevi'nde yaşananlara duyulan öfke, silahlı direnişe doğru değil, demokratik bir Kürt muhalefetinin oluşturulmasına doğru akıyor. Yasal zeminde kalmaya son derece dikkat eden bu muhalefet yurt içinde ve dışında bütün demokratik güçlerin desteğini alıyor, kısa sürede yasal partisini oluşturuyor. Kimse bu partiden terörle bağı var mı diye kuşkulanmıyor, kimse bu örgütün arkasında kim var diye korkmuyor. Haklı zeminde kalmaya özen gösteren ve güçlü bir kamuoyu desteğini arkasına almış böyle bir partiyi kimse Meclis'ten atmaya kalkışamıyor. Bugün itibariyle, yirmi yıllık geçmişi olan böyle bir parti şu anda Meclis'te güçlü bir muhalif harekete dönüşmüş durumda. Kendine gerçekçi hedefler koyarak ve bu hedefler için mümkün olan en geniş ittifakları arayarak, demokratik hakların kazanılması yolunda ağır ağır ama emin adımlarla ilerliyor. Özellikle Avrupa Birliği sürecinde, AB'nin de desteği ile bu ilerleme daha da hızlanıyor.

Bunca yıllık savaş yaşanmadığı için bölge daha çok yatırım çekiyor, ekonomik bakımdan bugünkünden daha iyi bir noktaya geliyor. Köylerden zorunlu göç diye bir olay yaşanmadığı için, Güneydoğu'da bugün tanık olduğumuz sosyal sorunlar bu ölçüde yaşanmıyor... Eğer geçmiş öyle değil de böyle yaşansaydı, ben iddia ediyorum ki bugün Kürtler "PKK sayesinde kazandıklarını" düşündükleri haklardan çok daha fazlasını kazanmış olurlardı."

* * *

Terör, sadece Kürtlere değil, hepimize kaybettirdi. Sadece Kürt meselesinde değil, genel olarak demokrasinin yerleşmesinde en önemli barikat oldu.

Bu savaş, askerin siyaset üzerindeki etkisinin ve kontrolünün sürmesinin en temel gerekçelerinden biri oldu.

Bu savaş yüzünden, birçok tabu sorgulanamaz, birçok reform yapılamaz hale geldi; Türk milliyetçiliği ürkütücü boyutlara ulaştı. Bu savaş yüzünden devlet kirlendi, çeteleşti, Susurluklar, Şemdinli'ler, Sauna'lar hep bu savaş yüzünden; savaş ortamı yüzünden doğdu ve halen de o sayede yaşıyor.

Kısacası bu savaş hem Türklere, hem Kürtlere çok şey kaybettirdi.

Bu savaşta kazanan sadece ve sadece derin devlet oldu.



Bu haber 242 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,165 µs