En Sıcak Konular

Ekonomi Ortadoğu'ya barışı getirebilir mi?

15 Kasım 2007 12:04 tsi
Ekonomi Ortadoğu'ya barışı getirebilir mi? Geçtiğimiz günlere Ortadoğu'da barışın sağlanması için Türkiye önderliğinde dev bir adım atıldı. TOBB'un fikir babalığını yaptığı İsrail ile Filistin arasında bir serbest bölge kurulması konusunda İsrail ve Filistin Devlet Başkanları el sıkıştılar. Peki

İbrahim Öztürk/ Zaman

Ekonomi ile Ortadoğu'da barış köprüsü kurulabilir mi?

İsmini dikkat çekici faaliyetlerinden duyduğum Diyalog Avrasya (DA) adlı platform, 8-10 Kasım tarihlerinde Saint Petersburg Üniversitesi ve Rusya Dışişleri Bakanlığı uhdesinde düzenlediği toplantıya tebliğ sunmak üzere beni de davet etti. Böylece Deli Petro (onlar 'Büyük' veya 'Yavuz' Petro diyor) gerçeğinin bir sembolü olan Petersburg şehrini görebildim.

Seminerin konusu ise Ortadoğu bağlamında medeniyetler arasında diyaloğun geliştirilmesi ve savaştan iştahı kabaran küresel sömürgecilere izin vermemek. Tahmin edeceğiniz gibi Rusya yavaş yavaş Ortadoğu'ya ilgisini artırmaya ve ABD'ye karşı bir söylem geliştirmeye çalışıyor. Tek kutuplu bir dünyadansa, Rusya ve Çin'in de dünya meselelerinde aktif olarak masada kalmasında fayda var. Konu Ortadoğu, benim sunumun Ortadoğu'nun ekonomik entegrasyonu. Ancak yer de çok tarihî bir şehir. Bu yüzden size kısaca hem yerden hem de konudan bahsedeyim. Rusya Hava Yolları'na ait uçaktaki magazinin adı İngilizce, içeriği ise tümüyle Rusça. Oysa bir ülke ile yabancının ilk teması havada, yani uçarken olur. Ruslar tanıtımın gereğini ve önemini hâlâ kavramış değil. 'KİT mantığı', yani piyasadan ve müşteriden kopuk. Zaten hizmet sektörü de bunu çok iyi yansıtıyor. Satıcı, müşterinin kıymetini bilmiyor, zira satmak ve kazanma arzusu köreltilmiş. Alıcı değil, satıcı egemen. 'Lütfedip satıyorum ya' der gibi. Bizim hizmet sektörü bunlara göre çok gelişmiş. Türk işadamları hizmet sektöründe iyi para kazanabilir. Benden hatırlatması.

Şimdi sıkı durun, otelde şişe suyunu yine bir Amerikan şirketi satıyor. 'Yine' diyorum, çünkü geçen ay gittiğim Güney Afrika'nın Cape Town şehrinde de suyu aynı şirket satıyordu. (Bu arada Türkiye'de de varlar). Yan tarafta şarıl-şarıl onlarca yıl boşa akıyor, biz bakıyoruz. Bir gün eloğlu gelip itinayla doldurup satıyor. Burada yabancı düşmanlığı mı yapmak, yoksa ne hallerdeyiz diye hayıflanmak mı lazım acaba!

Gelelim benim konuşmama. Çok kısaca, 'madem ekonomide büyük birleşmeler ve buluşmalar sağlanamıyor, o halde küçük projelerle bir süreç tetiklensin, bu halka halka genişletilsin' görüşünü savundum. AB de savaşın küllerinden doğan Avrupa'da böyle başlamıştı. Farkında iseniz, bu konuda İsrail ile Filistin arasında bir serbest bölge kurulması konusunda TOBB ve Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu önderlik yaptı. Bu proje şimdi hayata geçiyor. İşte hem Mahmud Abbas hem de Şimon Peres Ankara'da el sıkıştı. İkinci önerim de sorunları tanımlayacak, tartışacak ve çözüm önerecek OECD vari aktif bir kurumlaşmaya gidilmesi. İslam Konferansı Örgütü bu etkinlikten halen uzak.

Ancak şunu ifade edeyim, bölge o kadar karmaşık ve siyasî alanda rahat bir nefes almadan, çatışmaları durdurmadan kimsenin ekonomiye kulak kabartacak hali yok. Toplantıda kanıma dokunan iki gözlemle bitireyim. Ortadoğu'dan gelen herkes konuşmasına "barış, esenlik ve rahmet üzerinize olsun" diye başlıyor. Şimdi bu insanlar dünyanın dört bir yanını dolaşıp 'terörist olmadıklarını' ispatlamak zorunda bırakılmış. Neden?

İkincisi de şu, hemen her uzman İslâmiyet'in demokrasi, cumhuriyet, çoğulculuk gibi değerlerle sorunu olmadığını ifade ediyor. Peki o zaman niye ayaklar altında ezilmeye zemin hazırlıyorsun? O zaman bu baskıcı rejimler neden soğuk savaş bitmemiş gibi adeta yapıdan bir çivinin bile sökülmesine izin vermiyor? İslam, çok haksız bir şekilde zulüm düzenlerinin, baskıcılığın meşruiyet aracı haline getiriliyor.



Bu haber 191 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,608 µs