Karadeniz'de yeni bir çevre felaketi

13 Kasım 2007 17:42 tsi
Uzmanlar, Karadeniz'de batan gemilerden yayılan petrol ve kükürdün Karadeniz'de yeni bir çevre felaketine neden olduğunu belirtti.

Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu (TÜRÇEK) Yönetim Kurulu Başkanı Barbaros Gönençgil, Karadeniz'de yaşanan şiddetli lodos fırtınası sonucunda Ukrayna sahilleri Kerç Boğazı yakınında iki geminin battığını anımsattı.
 
Gemilerden yayılan petrol ve kükürdün, zaten ekolojik açıdan çok kirli olan Karadeniz'de yeni bir çevre felaketine neden olduğunu kaydeden Gönençgil, hakim akıntılar sistemi nedeniyle kısa sürede Türkiye sahillerine ulaşması beklenen kirliliğin Karadeniz'deki canlı yaşamını olumsuz etkilediğini anlattı.
 
Kazanın olduğu Kerç Boğazı'nın, Azak Denizi ile Karadeniz arasında bir biyolojik koridor olarak deniz canlılarının geçişlerini sağladığını belirten Gönençgil, bu bölgede yaşayan bazı deniz canlılarının Uluslararası Doğa Koruma Birliği (IUCN) tarafından nesli tehlike altında olan türler olarak ilan edildiğini, kazaların, bu canlıları da etkilediğini ifade etti.
 
Batan "Volgoneft 139" tankerinin, 28 Aralık 1999'da kötü hava koşulları nedeniyle Florya sahilinde parçalanarak batan ve binlerce ton petrolün denizi ve kıyıyı kirletmesine neden olan "Volgoneft 248" kazasını hatırlattığını kaydeden Gönençgil, "Hatırlanacağı gibi aslında nehir koşularına uygun gemiler olan 'Volgoneft'ler, Karadeniz'in hırçın dalgalarına dayanamamaktadır. 8 yıl önce ülkemiz sahillerinde yaşanan benzer çevresel felakete rağmen, Karadeniz'deki yüksek dalgalara dayanıksız bu tip gemilerin hala Karadeniz'de dolaşması, Karadeniz'in ihmal edilmişliğine bir örnektir" dedi.
 

 
Gönençgil, "Rüzgarların kuzeye dönüp, hakim akıntı sistemleri yeniden işlemeye başladığında ülkemiz kıyıları da bu kirlilikten etkilenecektir. Bu açıdan bir yandan yeni kirliliğe karşı önlem alınırken diğer yandan Volgoneft serisi gemilerin Karadeniz'de dolaşması artık önlenmelidir" diye konuştu.

 

"Karadeniz'in yenilenmesi daha uzun sürer"
 
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ersin Başar da, petrolün denize yayılmasının kısa vadede çevre kirliliğine, uzun vadede ise Karadeniz'in ekolojik yapısının olumsuz şekilde etkilenmesine neden olacağını belirtti.
 
Başar, "Ukrayna karasularında yaşanan bu durum sadece o ülkeyi değil Karadeniz'e kıyısı olan Türkiye, Rusya, Bulgaristan, Gürcistan ve Romanya'yı da yakından ilgilendirmektedir. 2 bin ton petrolün denize yayılması Türkiye ile birlikte 6 ülkenin kıyısı bulunduğu Karadeniz'de büyük bir kirliliğe yol açacaktır" dedi.
 
"Karadeniz, kapalı bir deniz olduğu için kendini yenileme süreci diğer denizlere göre daha uzun sürmektedir" diyen Başer, "Petrol kıyıya ulaştığında daha da fazla kirliliğe neden olacaktır" diye konuştu.
 
Başar, ilk olarak yapılması gerekenin yayılmanın ana kaynağından durdurulması ve dağılımın kontrol altına alınması olduğunu, daha sonraki aşamada ise petrolün toplanarak denizden alınması gerektiğini söyledi.
 
"Ülkeler hazırlıklı olmalı"
 
Araştırmalara göre Karadeniz'e her yıl 110 bin tondan fazla petrolün karıştığına dikkati çeken Başar, yoğun şekilde petrol taşımacılığı yapılan Karadeniz'de kazaların normal olduğunu, ancak büyük kazalar karşısında ülkelerin hazırlıklı bulunması gerektiğini kaydetti.
 
Başar, "Petrol taşımacılığında boru hatlarının kullanılması teşvik edilmelidir. Gemi trafiğinin kontrol edilmesi, standartlara uymayan gemilerin terminallere girişlerine izin verilmemesi lazım. Petrol arama ve çıkarma platformlarının gerekli önlemleri alması gerekir. Çevre örgütleri, petrol kirliliği riski olan tüm deniz aktivitelerini yakından takip etmeliler" dedi.

Cnntürk

Bu haber 622 defa okundu.