Erdoğan: Kürtler azınlık değil, ana unsur!

13 Kasım 2007 11:40 tsi
Başbakan Erdoğan, TBMM'de partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, Kürt kökenli vatandaşlarımızın yurtdışında 'azınlık' olarak anılmaya başlanmasını eleştirerek, "Bir oyunun içine çekiliyorlar, Kürt kökenli vatandaşlarımız azınlık değildir. Az

Erdoğan özetle şöyle konuştu:

"Millet olma müşterek bir gelecek hayalini sahip olmayı gerektirir. Bu ülkenin insanları geçmişten geleceğe yürümekteki kararlılığıyla millet olma sıfatını kazanmıştır.

Yüreğinde insanlık sevgisi olmayan bu güçlü kardeşlik duygusunu, bu yürek zenginliğini anlayamazlar. Onlar marjinaldir. Onların millet vatan demesi mümkün değildir. Keşke onlarda kucaklarını açabilseler, Türkiye, vatan, millet diyebilseler, gurur duyabilseler…

Belli ki böyle bir dertleri yok, iradeleri ipotek altında. Bu yüce millet onlarla kendileri arasında kalın bir duvar olduğunu görmüştür. Bunu aşabilmelerini temenni ediyorum

Girdikleri çıkmaz bir yoldur. Bunu anlamazlarsa, kendilerine yazık ederler. Bu millet vahdetle yoğrulmuştur. Bütün varlığını kesrette vahdet düşüncesiyle yoğrulmuştur. Bunu bozmaya çalışanlar, bu milletten sadece bozguncu muamelesi görür.

Terörle mücadelemizi çeşitli araçlarla sona erene dek sürdüreceğiz.

Demokrasi ve hukuk terörle mücadelede bizi güçlendiren temellerdir. Şiddeti övmeyen her düşünce kıymetlidir, bizim için önemlidir. Siyasette budur. Şiddetle araya mesafe koymaktır. Şiddetle arasına mesafe koyamayanlar siyaset dışı eylemlerden medet umarlar. Siyaset 70 milyon insana hizmet için vardır. Meşru olmayan alanlardan güç devşirmeye çalışanlar, başarısız olurlar. Bu ülkenin her ferdi bu ülkenin asli sahibidir.

Gittiğimiz yerlerde Kürt kökenli vatandaşlarımıza azınlık diyorlar. Bunu benim ülkemdeki kürt vatandaşlar duymasın. İlk isyan eden onlar olurlar. Çünkü onlar benim ülkemin asli unsurlarıdır. Kimi aldatıyorsunuz. Büyük bir oyunun içindesiniz ya da aktör oluyorsunuz. Lozan’da tanımlananlar dışında azınlık yoktur.

İktidar bu milletin iktidarıdır. Bu milletin hiçbir ferdine bugüne kadar bundan farklı bakmadık. Türkiye bu sorunu kardeşliği muhafaza ederek, adaleti tesis ederek, hukuka dayanarak bu sorunu çözecektir. Asıl güzümüz toplumsal barış ve dayanılmadır. Siyasi marjinaller ortak değerlerden ayrışmayı özgürlük alanı zannedebilirler. Millet onları dışlayacaktır.

Milletin değil karanlık güçlerin ideolojileriyle siyaset yapma niyetindelerse, onlara sözümüz yoktur. Millet kendi için çalışanı bilir.

Terörle mücadelede atılması gereken en önemli adım fiili adımlardır. Millet olarak bunu bekliyoruz. Üçlü mekanizmadan sonuç alınamadığı için iş bu noktalara gelmiştir.

ABD ziyareti sırasında bir çok konu masaya yatırıldı. Türkiye’nin kararının bir ülke kararı olduğu iyice anlaşıldı. Bu görüşmeler neticesinde, ABD Başkanı’nın demeçleri, ortak kararımızın neticesidir. Irak’taki terör çerçevesinde ABD ile daha verimli işbirliği geliştirme fırsatı bulacağız.

Bildiğiniz gibi İtalya bizim dış ticarette 3. ortağımız. Bu yıl 17 milyar euro ortak ticaretimiz var. Türkiye’de 550 tane İtalyan şirketi var. Bu da doğrudan küresel sermayenin ülkemize girişi açısından, İtalya’nın önemini ortaya koyuyor. Bunlar kendiliğinden olmuyor. Görüşmelerin neticesi.

Türkiye ana yolların kesiştiği bir merkez. Türkiye’nin içinde bulunmadığı bir formüle bölgesinde her hangi bir soruna bir çözüm olamayacağı ortaDA. Ortadoğu’da da bunu gördük. Çünkü Türkiye demokratik deneyimiyle, akrabalık ilişkileriyle, askeri varlığıyla, her ülkeyle dostluk kurabilme yeteneğiyle vazgeçilmez bir ülkje. Biz dost üreten bir ülkeyiz.

5 yıl önce komşu ülkeleriyle münasebeti olmayan bir ülkeydik. Bugünse dünyada komşuluk ilişkilerimizin olmadığı bir ülke yok. "

Erdoğan'ın konuşmasındaki diğer konu başlıkları ve bazı ifadeler ise şöyle:

CHP'ye eleştiri

*"Ne zaman zora girseler, ne zaman başları sıkışsalar, iftiradan medet umuyorlar. Şimdi yine aynı şeyi yapıyorlar. Bunlar çünkü ders de almıyorlar. 22 Temmuz'da halk sayın Baykal'ı siyasi ahlak dersinden sınıfta bırakmadı mı?"

*"Son bir kaç gündür yine aileme yönelik, bir özel firmada damadımın çalışmasına saldırıyorlar. Güya bu firma Irak'ın kuzeyinde iş almış bunun benimle ilgisi varmış. Sonra anlıyoruz ki Irak'ta tek kuruş iş almamışlar. Zırva iş götürmez. Bu iftirayı sahibine iade ediyoruz. Genel başkanın çıkıp bunu televizyon kanallarında anlatması... Kılavuzu karga olanın misali... Bunlar kılavuzdan vazgeçmedikçe bunlardan kurtulamazlar."

*"29 yaşındaki damadımın hangi bilgi birikimi ile çalıştığını soruyor ve yanıt istiyor. Bu tarz siyaset tedavülden kalkalı çok oldu. 99 yılından beri 14 bin insanımızla çalışan damadımı bizimle ilişkilendiren bir iftirayı atıyor. Daha 2-2.5 yıldır bizim aileye karışmış damadım. Orada 99'dan beri çalışıyor."

*"Irak'ta onlarca firma var. O firmada iş almış olabilir. Yurt dışında iş sahibi olanları zan altında bırakmak doğru mu? Devlet nişanı ile ödüllendirilmiş bir firma bu... Bunun siyasi ahlakla bağdaşır bir yanı var mı?
Onların yaptıkları işten bizi sorumlu tutmak akılla bağdaşır mı? Bunlar hala eski komünist zamanlardan kalma kafayla çamur at izi kalsından medet umuyorlar.

*"Bu olay siyasi kalpazanlık örneği. İnsan öyle şeyler konuşur ki bu insanı rezil eder. Bundan insan utanır. Bu bir şeref meselesi, bir namus bir haysiyet meselesi. Bunun ispat edersin, edemezsen bunların tamamıyla anılırsın. Bunlar alışmış, utanma sıkılma diye bir şey yok. Sayın Baykal boşuna uğraşma, bu kadar çaresiz olabilirsiniz ama içinde bulunduğunuz durumu örtbas edemezsiniz. Haydin başka kapıya... Burdan size ekmek çıkmayacak.

www.iyibilgi.com & aktifhaber

Bu haber 292 defa okundu.