İran'a yarar! | " /> İran'a yarar! | "/>

En Sıcak Konular

Sınır ötesi operasyon İran'a yarar!

13 Kasım 2007 08:58 tsi
Sınır ötesi operasyon İran'a yarar! Al Hayat yazarı Sami Şuruş, Türkiye'nin PKK'yı vurmak amacıyla Kuzey Irak'a girmesinin, başta İran olmak üzere diğer bölge ülkelerini komşularına benzer gerekçelerle saldırmaya teşvik edebileceğini savundu. Şuruş'a göre, PKK, Bağdat, Washington ve Ank

Sami Şuruş/ Radikal

Türkiye'nin PKK savaşçılarını yakalamak için Irak Kürdistanı'na yönelik beklenen askeri harekâtının yol açabileceği sonuçlar, ABD'nin operasyonu engelleme çabalarını artırmasını zorunlu kılıyor. Bunu gerektiren nedenlerden bazıları şunlar: Operasyon Türkiye'deki demokratik süreç ve istikrar üzerinde olumsuz etkiler yaratabilir, Irak'ın istikrarına, güvenliğine ve terörle savaşına büyük zarar verebilir. Ayrıca, Irak'taki Kürt deneyimini büyük bir çöküşe ve tehlikeli bir gerilemeye maruz bırakabilir. Bu deneyim, Irak'taki Amerikan politikasının en önemli kazanımlarından biri. Fakat bütün bunlardan daha da önemlisi, Türk saldırısı başka tehlikeli sonuçlara yol açabilir: Tahran, ulusal sınırlar dışındaki ve özellikle de Irak'taki İranlı muhalifleri yakalamak için askeri seçeneklere başvurma konusunda Türkiye'yi örnek almaya çalışacaktır.

Irak'ta sayısız İran düşmanı var

İran hükümetinin 1979-1980'den bu yana Irak'la pek çok sorun yaşadığı biliniyor. Sorunların temeli, Irak'ta İran rejimine muhalif İranlı örgütlerin bulunması. Savaşçıları Bağdat'ın bazı kesimleri ve Bağdat'la Halis kentini ayıran bölgenin bir kısmında yoğunlaşmış Halkın Mücahitleri bu örgütlerden biri. Amerikalılar, örgütün bölgedeki en büyük kamplarından biri olan Eşref kampını Saddam'ın devrilmesi sonrası kapatmıştı. Ancak sonradan, örgüt savaşçılarının burayı savaş dışı amaçlar için kullanmasına izin verdiler. Ayrıca, karargâhları Erbil'in doğusunda ve Irak'ın bazı bölgelerinde yoğunlaşmış İran Kürdistan Demokrat Partisi ve Süleymaniye'nin doğusunda faaliyet gösteren İran Komala örgütü de bunlar arasında sayılabilir.

İran-Irak savaşında İran hava ve füze gücünün saldırılarına karşı koyan bu örgütler, silahlı mücadele yöntemini kullanıyor ve Irak'taki üyelerinin sayısı, PKK'nın Kandil Dağları'ndaki üye sayısının üstünde. Ayrıca bu örgütlerin bazıları İran'da sivilleri hedef alan terörist patlamalar gerçekleştirmekte tereddüt etmiyor. ABD ve birçok Avrupa ülkesi bu örgütü terör örgütleri listesine koydu.

Amerikan hesaplarına göre, Tahran'ın, İran ve Türkiye şartlarının farkını bildiği için benzer bir adım atacağı kesin değil. Fakat, Irak ve ABD'nin bölgedeki siyasi konumunu zayıflatmak için Türk adımını kendi adına bir yatırıma dönüştürmeye çalışacağı kesin. Ankara'nın askeri harekât düzenlemesi ve İran'ın da benzer bir adıma hazırlanma girişimi sonrası, Washington'ın çifte standart üzerine kurulu kabul edilemez bir yönteme başvuracağına dair yorumlar var. Yani, Türk saldırısına karşı suskun ve sakin kalırken, İran'ın tutumuna karşı tepkisel, siyasi ve hatta askeri misillemeye yönelik bir kriteri temel alabilir...

Böyle bir yöntemi meşrulaştırma çabası içinde Washington, Türk operasyonunun terörle mücadeleye yoğunlaşan, Irak'ın bazı dağlık bölgelerinde PKK üslerini vurmakla sınırlı tutan müttefik ve dost bir devletten geldiği için fazla endişe yaratmadığını ifade edebilir. Fakat Türkiye'nin operasyonu, dozu, hedeflerinin yapısı, zamanlaması ve süresi konusunda Washington'la yapılan istişarelerin derecesi ne olursa olsun, ürkütücü derecede çekişme, kin ve eski hesaplar depolayan bölgede büyük bir karmaşaya kapı açar. Azımsanmayacak sayıda ülkenin 'bazı ülkelerin muhaliflere kucak açtığı' gerekçesiyle komşu ülkelere askeri müdahalede bulunma niyetini taşıması, Washington'ın engellemekte kararlı olduğunu sürekli belirttiği bir 'hesap'.

Bu çerçevede İran, Irak'taki İranlı muhalifleri yakalamak için Türkiye'nin operasyonundan yararlanmaya çalışacak tek ülke değil. Türkiye, Irak'a saldırırsa, bölgesel şartlar Suriye'nin Lübnan'ın içişlerine askeri müdahalesini de engellemeyi zorlaştıracak hal alır. Zira Şam, Lübnan'ı hedef almadığını, Suriye rejimine muhalefet etmeyi amaçlayan terörist örgütlere üye olmuş vatandaşlarını yakaladığını söylerek asıl müdahale niyetini gizleyebilir. Bu çerçevede Suriye Devlet Başkanı Esad, Irak Kürdistanı'ndaki PKK savaşçılarına karşı Türk saldırılarına desteğini açıklamakta tereddüt etmedi. Bu destek ilanı, Suriye'nin, Lübnan'a yönelik gelecekteki bir askeri operasyonuna hukuki gerekçe elde etmeyi amaçladığının işareti. Pakistan, Afganistan, Sudan, bazı Orta Asya ve Afrika ülkeleri de Türkiye'nin muhtemel operasyonunu sabırsızlıkla bekliyor. Bu ülkeler, Türk operasyonunun kendilerine başkalarının içişlerine askeri müdahalede bulunma gerekçesi vermesini umuyor.

Geçen yıllarda İranlılar, Bağdat ve Erbil'i, Halkın Mücahitleri ve İran Kürdistan Demokrat Partisi'yle savaşıp onları sınır dışı etmeyi reddederlerse askeri çözüme başvurmakla tehdit etmekten çekinmedi. İran ordusu Türk ordusu gibi, bu örgütlerin üslerini vurmak ve üyelerini öldürmek amacıyla Irak'a bir dizi askeri müdahalede bulundu. Tahran ayrıca, Irak ve Kürt hükümetlerini, güçlerinin Irak sınırlarını geçmesine, Halkın Mücahitleri ve Kürt Demokrat Partisi'ne karşı operasyonlar başlatmasına izni vermeye ikna etmek için azımsanmayacak derecede baskı yaptı.

Hiç kuşkusuz, Tahran'ın Irak'ta muhaliflerinin bulunmasını ele alışı, Ankara'nın sürekli olarak kanlı bir biçimde gelen 'oyunu'ndan daha zekice ve ustacaydı. Zira Tahran 2003'ten bu yana bir yandan Bağdat ve Erbil'deki Iraklılarla iyi ilişkileri muhafaza ederken, diğer yandan kendi tanımıyla 'terörist muhalif'lerinin Irak'tan kovulması yönündeki barışçıl taleplerini sürdürdü.

Fakat, İran'ın bu denklemi, Türkiye'nin Bağdat ve Erbil'i Kandil'deki muhalifleriyle savaşmaya zorlamak için kapsamlı bir operasyonda bulunması sonrası tersyüz olabilir. Zira Türk saldırısı Tahran'ı, 'kapsamlı askeri operasyonların ve Irak'ın egemenliğini çiğnemenin, içerideki düşmanlardan kurtulmanın en doğru yolu olduğu'na yönelik bir hisse sevk edecek.

İran-PKK işbirliği de muhtemel Bu durumda ABD'nin, İranlıları Türk adımını örnek almaktan caydırması zor olacaktır. Hatta müttefikleri ve BM Güvenlik Konseyi'ni İran'ın Irak'a saldırısını kınamaya ikna etmesi de zorlaşır. Ortadoğu'daki bölge ülkelerini İran saldırısına yanıt vermek için Irak ve ABD'nin yanında durmaya, diğer yandan da Türk saldırısına karşı açık veya gizli destek vermeleri gibi çelişkili bir girişime ikna etmek de zorlaşacak. Bu bağlamda Ankara, Irak'a yönelik askeri tehditlerini hayata geçirirse, müttefiki ABD'yi epey karmaşık ve maliyetli bir köşeye sıkıştırır. Hatta Türkiye, özellikle de Tahran Türk saldırısından siyasi ve hukuki bir yarar sağlamaya kalkışırsa ABD'nin Ortadoğu politikasına büyük zarar verebilir.

Türk saldırısının aynı bağlamda, ABD'nin özellikle de Ortadoğu'daki terörle savaş politikasına büyük zarar vermesi mümkün. Türkiye'nin saldırmasını gözleyen İran'ın, bu durumdan ilk yararlanacak taraf olacağı kesin. Burada PKK'nın İranlılarla kapalı sorunlar yaşadığı ve İran'dan gizli destek talebinde bulunmasının mümkün olmadığı söylenebilir. Fakat PKK Türkiye, ABD ve Iraklı Kürtlerin askeri ve siyasi ablukasını hissettiğinde, yüzünü Kudüs Tugayları'na çevirerek İran'ın kucağına oturmaya hazır olacaktır. Böyle bir durumda İran desteği, Amerikalılara, Türklere ve Irak Kürtlerine acı vermesi için PKK faaliyetlerinin sürmesini hedefler.

Kandil Kaide'nin işine gelebilir

Ablukanın kaldırabileceğinden büyük olduğunu hissedecek PKK'nın, terörist Kaide'yle işbirliği yapması da mümkün. Ayrıca İran'ın tavsiyesi veya kendi kararıyla, Irak'taki diğer silahlı örgütlere başvurabilir. PKK'nın Kuzey Irak'taki Kandil Dağı'nda konuşlandığı bölgelerin coğrafi açıdan engebeli, stratejik açıdan da büyük öneme sahip olması, Kaide'nin PKK'yla işbirliğini kabul etme ihtimalini artırıyor. Böyle bir gelişme, ABD'nin omuzlarına bir başka imkânsız görev, ek bütçe ve yeni ölümler yükler.

İran'a da ABD'yi zayıflatma girişimlerinde etkili ve yeni bir araç sağlar.

Aslında, İran'la Türkiye arasında, Irak Kürdistanı'ndaki PKK'ya baskıda bulunulması için gizli bir eşgüdüm yürütüldüğünün işaretlerini, İran'ın emellerinde görmek mümkün. PKK kaynakları geçen altı ayda savaşçılarının Türkiye içinde 498'den fazla Türk saldırısına maruz kaldığını doğruluyor. Ayrıca, Irak'ta da çoğu Türk saldırılarıyla aynı zamana denk gelen İran topçu saldırılarına maruz kaldılar.

Tüm bunlar, Washington'ın Türkiye'nin Irak Kürdistanı'na askeri müdahale tehdidinin durmasına yönelik talebini doğruluyor. Tabii bu durum PKK'yla doğrudan siyasi müzakerelere girileceği veya örgütün tecrit edilmesi girişimlerinin duracağı anlamına gelmez. Doğal olarak Ankara'nın ima ettiği muhtemel askeri saldırıların zarar ve riskleri, PKK'nın yaratacağı riskten fazla olabilir. Bunların ilkiyse, bölgedeki karmaşanın genelleşmesidir. Ankara'nın Irak Kürdistanı'na operasyonundan ilk önce Türkiye'nin değil, İran'ın yararlanacağı kesin. (Londra'da Arapça yayımlanan Hayat gazetesi, 7 Kasım 2007)



Bu haber 380 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,497 µs