'Operasyonuculuk' oynayan bir nesil yetişiyor!

12 Kasım 2007 14:20 tsi
Uzmanlar, haberlerde kullanılan dil ve yayınlanan görüntülerde seçici davranılması gerektiğini belirterek, terör ve savaş haberlerinden özellikle çocukların olumsuz etkilendiklerine dikkat çekiyor.

Son bir ay içinde yaşanan terör olayları, toplumun her kesimini derinden etkiledi. Terör eylemlerinin, çatışmaların, bombalamaların ve alınan askerî tedbirlerin medyada sunuluş şekli çocuklara büyük zarar veriyor. Zaman'da yer alan habere göre, son günlerde artan terör ve şiddet içerikli haberler, çocukların saldırganlık dürtülerini tetikleyerek, ruhsal gelişimini olumsuz etkiliyor. Önceden körebe, saklambaç, futbol ve elim sende oynayan çocuklar, şimdi 'askercilik', 'terörist öldürme' gibi oyunlar oynamaya başladı.

Toplumu ilgilendiren haberlerde, kullanılan haber dilinde ve görüntülerde seçici davranılması gerektiğini ifade eden uzmanlar, terör olaylarıyla ilgili haberlerin çocukların yatma saatinden sonraya denk getirilmesi uyarısında bulundu.

Kayseri Erciyes Üniversitesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tayfun Turan, Türk insanını derinden etkileyen terör olaylarına yönelik yapılan haberlerin çocukların oyun şeklini değiştirdiğini söyledi. Bir ay öncesine kadar arkadaşlarıyla bir araya gelip, körebe, saklambaç veya futbol gibi oyunları oynayan çocukların şimdilerde asker-terörist oyunu oynadığını kaydeden Doç. Dr. Turan, "Yaşları 7-12 arasında değişen çocuk grupları içlerinden birkaç kişiyi terörist ilan ediyor, geri kalan da asker rolüne bürünüyor. Televizyonda gördükleri ve duydukları olayları kendi iç dünyalarında canlandırmaya çalışıyorlar." dedi. Turan, çocukların oyun sırasında oyuncak tabancalar kullandıklarını hatırlatarak endişelerini şöyle aktarıyor: "Kırsal kesimdeki birçok evde tabanca veya tüfek olduğu biliniyor. Endişemiz, çocukların oyunlarına gerçek silahları da dahil etmeleridir."

Terörü hayatın bir parçası yapmayalım

Doç. Dr. Turan, medyada sabahtan akşama kadar sürekli terör haberlerinin yayınlanmasının sadece çocuklarda değil, yetişkinlerde de teröre karşı duyarsızlaşma gibi bir sorunu ortaya çıkartabileceğini kaydetti.

Bir insanın sürekli aynı işle meşgul olmasının veya uzun süre aynı şeyleri izleyip dinlemesinin yapılan iş veya izlenen olayın sıradanlaşmasına sebep olacağını vurgulayan Turan, "Sürekli izlenen aynı içerikli haberler, terörün artık hayatımızın bir parçası gibi algılanmasına sebep olur ve artık bundan kurtuluşun olmadığı izlenimi verebilir. Bu da insanları duyarsızlaştırır. Olay sıcakken gösterilen 10 birimlik tepki, aradan zaman geçtikçe 1 birime kadar düşebilir." diye konuştu. Irak savaşını ve bölgede yaşanan olayları örnek veren Turan, savaşın başladığı ilk zamanlarda patlayan her bombanın ve ölen her insanın dünya genelinde büyük yankı bulduğunu hatırlattı. Ancak şimdilerde birçok insanın ilgilenmediğini ve patlayan bombaların ölen insanların çok fazla ses getirmediğini söyleyen Turan, dünyanın Irak'ta yaşananlara artık alıştığını ve duyarsızlaştığını ifade etti.

Klinik Psikolog Nevzat Tekin ise, saldırganlık dolu görüntülerin o saatte ekran başında bulunan çocukları derinden etkilediğine işaret ederek, "Çocuklar büyük çoğunlukla model alma yoluyla öğrenir. Aileler, askerî üniforma giydirip, eline oyuncak makineli silahlar verdiği çocuklarını terörü protesto yürüyüşüne götürüyor. Bu çocuklar kameralarla görüntülenerek televizyonlarda yayınlanıyor. Ekran başındaki çocuklar da bunları izliyor. Bunlar son derece yanlış. Çocukların ruhsal gelişimini olumsuz etkiliyor." dedi.

Kayserili Kerim Ç. isimli vatandaş da terör haberlerinin çocuklar üzerinde olumsuz bir etki oluşturduğuna tanık olduğunu anlattı. Arkadaşlarıyla oynayan ilköğretim okulu 2. sınıf öğrencisi 8 yaşındaki oğlu F.Ç.'ye terörist rolü verildiğini görünce çok şaşırdığını anlatan baba Kerim Ç., olaya hemen müdahale ettiğini ve oğlunu bu konuda bilgilendirdiğini söyledi. Bu olayın ardından çocukların yanında terör haberlerini izlemediklerini, aile ortamında terörü konuşmama kararı aldıklarını dile getiren Kerim Ç. bu tedbirleri sadece kendilerinin değil, tüm ailelerin alması gerektiğini ifade etti.

Bu haber 353 defa okundu.