'Türkiye Irak'a kolayca girer ama...'

11 Kasım 2007 21:40 tsi
Irak Ulusal Demokratik Parti Siyasi Komite Üyesi Abdul Munim Said, Türkiye'nin terörist unsurları temizlemek için Kuzey Irak'a girmeye hakkı olduğunun; ancak kolayca girebileceği bu bölgeden aynı rahatlıkta çıkabileceğinden endişe duyduğunun altını çizi

Cumali Önal/ Zaman

Türkiye'nin Kuzey Irak'a girmemesi gerektiği vurgulanırken, PKK için de 'terörist örgüt' yerine daha çok 'isyancı' ya da örgütün ismi olan 'Kürdistan İşçi Partisi'nin kullanılması dikkat çekiyor. Bu durumu Arapların PKK'yı çok iyi bilmemesine bağlayan Arap dünyasının önde gelen akademisyenlerinden Mısır Ahram Politik ve Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı ve iktidardaki Ulusal Demokratik Parti Siyasi Komite Üyesi Abdul Munim Said, Türkiye'nin terörist unsurları temizlemek için Kuzey Irak'a girmeye hakkı olduğunun; ancak kolayca girebileceği bu bölgeden aynı rahatlıkta çıkabileceğinden endişe duyduğunun altını çiziyor.

Türkiye son günlerde K.Irak'a operasyon düzenlemeyi planlarken, diğer yandan da ABD sözde Ermeni soykırımı tasarısını gündemde tutuyor, AB ile de ilişkilerin iyi gitmediği öne sürülüyor. Siz Arap dünyasından Türkiye'yi nasıl görüyorsunuz?

Kendi fikrim olarak şunu söyleyebilirim ki, Türkiye son yıllarda hem ekonomik ve hem de siyasi olarak çok büyük başarılara imza attı. Özellikle ekonomik alanda gösterilen başarı her ne kadar toplumun tüm katmanlarına eşit şekilde yansımasa da 5 yıl öncesiyle kıyaslanmayacak ölçekte büyük. Ülke içinde farklı düşünceler arasındaki diyalog ortamı hızla gelişiyor. Siyasi anlamda da üzerinde durulacak çok iyi haberler var. Türkiye Avrupa'daki Hıristiyan Demokratlar gibi adlandırılabilecek bir İslami demokrasi modelinin güzel bir örneğini sergiliyor. Bu kelimenin yanlış anlaşılmasını istemiyorum, tıpkı Fransız, İtalyan, Avusturyalı Hıristiyan Demokratların sergilediği başarıyı kastediyorum. Türkiye de bu başarıyı yakalamak için büyük bir çaba gösteriyor. Türk demokrasisi özellikle bu yıl çok büyük bir sınav verdi. Ve şu anda da anayasa değişikliklerini tartışıyorsunuz, tüm bunlar sağlıklı bir demokrasinin işaretleri.

Türkiye'nin bir deprem yaşadığını söyleyebilir miyiz?

Bu kelimeyi Türkiye için kullanamam, çünkü depremler kanunların ve anayasaların uygulanmadığı ülkelerde olur. Türkiye bu seçim sürecinde iyi bir sınav verdi ancak daha vermesi gereken bazı sınavlar var. Bunların başında şüphesiz Kürt sorunu ve PKK terörü geliyor. Bu sorunun da çözülmesi için Türkiye'nin öncelikli olarak politik ve ekonomik alanlarda iyileştirmelere gitmesi, birtakım kültürel hakları geliştirmesi gerekiyor. Gerçekten Türkiye'nin Irak'a girerek başına büyük bir bela açmasından endişe ediyorum, tıpkı ABD'nin yaptığı gibi. Türkiye Irak'la kıyaslanmayacak kadar büyük ve güçlü bir ülke. Fakat karşınızda duran bir ülke ya da düzenli ordu değil, gerillalar ve küçük gruplar. Dolayısıyla bana göre Türkiye'nin uğraşması gereken bence Kuzey Irak değil, kendi sınırlarının içi ve kendi Kürtleri. Öncelikle Türkiye'nin bu insanların kalplerini ve akıllarını kazanması gerek. Türkiye'nin bu konuda çok sabırlı ve mantıklı davranması gerekiyor. Türkiye'yi buraya sokmaya çalışan bir kesimin olduğunu biliyorum. Fakat Türkiye'nin hesabını çok iyi yapması gerek. Zaten İstanbul'daki Irak'a Komşu Ülkeler Zirvesi'nde Türkiye dünyanın ve ABD'nin dikkatlerini buraya çekmeyi çok iyi başardı.

Halen diplomasi ile mi sorunun çözüleceğini düşünüyorsunuz?

Evet, Türkiye bunu yapıyor ve devam da etmeli. Türkiye uluslararası kamuoyu ile işbirliği yapmalı. Aslında Türkiye'nin bölgedeki Kürtleri halen neden göz ardı ettiğini anlamıyorum. Bu illa da Kürtlerin bağımsızlığının tanınması anlamına gelmiyor. Zaten Kürtlerin de öyle bağımsızlık delisi olduklarını sanmıyorum. Bağımsız bir Kürt devletinin onlar için ne kadar zor olduğunun farkındalar. Yapabileceklerinin sınırı federal bir yapı içinde otonomidir. Bazen bazı Kürt liderler bağımsızlık iddialarını dillendiriyor ve bu Türkiye'nin sert tepkisini çekiyor. Ayrıca Türkiye'de halen yaygın kanaat Barzani gibi kişilerin birer kabile reisi olduğu... Bana göre her iki düşünce de yanlış. Türkiye şunu kabul etmeli ki Barzani bir yerel lider. Barzani de bağımsızlık rüyasının boşuna olduğunu bilmeli.

Fakat Barzani'nin ABD tarafından cesaretlendirildiği söyleniyor.

Ben buna inanmıyorum. Pek çok Amerikalı üst düzey yetkili ile görüşmemde kesinlikle bir bağımsız Kürt devletinin kurulmasına karşı olduklarını söylüyorlar. Zaman zaman bu tür iddiaları dile getirenler olabilir Amerikan yönetimi içinde. Ama zaten bunlar da zamanla dışlanıyorlar. Neocon olarak adlandırdığımız bu insanların pek çoğunun artık esamisi bile okunmuyor.

Türkiye'nin muhtemel bir K.Irak operasyonu sizce yasal mıdır?

Evet bence yasaldır, çünkü birileri eğer ülkeniz sınırları içinde terörün artmasına sebebiyet veriyorsa bu da size müdahale hakkı doğurur. Türkiye hiçbir zaman Irak'ın toprak bütünlüğüne yönelik bir hayalini dile getirmedi, tam tersine sürekli olarak bir bütünlükten bahsediyor. Fakat Türkiye'nin burada bir maceraya sürüklenmesinden endişe ettiğimi tekrarlamak istiyorum. ABD'nin düştüğü duruma ve Irak'ın haline bakın. ABD gibi bir süper güç bile bataklığa saplanmışken Türkiye'nin buradan sağ salim çıkması hiç de kolay değil. Türkiye havadan onların üslerini, saklandıkları yerleri bombalayabilir. Fakat bir de bunun maddi yükünü düşünün. Harcanacak olan milyonlarca dolar birkaç teröristin öldürülmesine değecek mi? Ben bir asker değilim; ancak onlara karşı izlenecek yol, onlar gibi mücadele ile olur. Bunun Irak'ta olduğu gibi daha öncesinden Vietnam'da da ABD'ye nasıl pahalıya ve insan hayatına mal olduğunu gördük.

Arapların duruşunu merak ediyorum. PKK hiçbir şekilde terörist olarak adlandırılmıyor...

Evet bu konuda haklısınız, çünkü Araplar PKK hakkında yeterli bilgiye sahip değiller. Fakat genel olarak Araplar arasında iki farklı tutum var. Birincisi bağımsız bir Kürdistan'a karşı çıkanlar. Bunlar genel olarak Türkiye'nin tezlerine yakın tezleri dile getiriyorlar. Diğer bir kesim ise otonomiden yana tavır takınanlar; onlara göre Kürtler kendi kaderlerine kendileri karar vermeli. Dolayısıyla da bunlar PKK'ya karşı sıcak duruyor. Fakat ben kendim böyle ikili bir duruşa karşıyım. Bana göre illa da bir azınlık ya da topluluk hakkını aramak için bağımsız olmak zorunda değil. Eğer bir devlet kurulduğunda başkasını derinden etkileyecekse ben buna karşı çıkarım. Bana göre PKK terörist bir organizasyondur. Onlar Kürtlerin haklarını savunmaları için mücadele edebilir ancak silahlı mücadeleye girdikleri an terörist olarak adlandırılırlar bana göre.

Ya hep ya hiç noktasına gelen Irak, sözde Ermeni soykırımı iddiaları, Avrupa Birliği gibi konularda Türkiye'nin başarılı bir sınav vereceğini düşünüyor musunuz?

Kesinlikle. Bunda hiç şüphem yok. Zaten geçmişte hükümetin benzer konularda nasıl davrandığını ve sorunlara nasıl çözümler ürettiğini gördük. Cesaret ve sabırla ben Türkiye'nin tüm sorunları çözebileceğine inanıyorum.

Bu haber 503 defa okundu.