20 yıl sonra farkına vardılar! | " /> 20 yıl sonra farkına vardılar! | "/>

En Sıcak Konular

AB'de anlayış kıtlığı: 20 yıl sonra farkına vardılar!

9 Kasım 2007 15:33 tsi
AB'de anlayış kıtlığı: 20 yıl sonra farkına vardılar! Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, "Maalesef AB’li dostlarımızın PKK’yı terör örgütü olarak kabul etmeleri 20 seneyi aldı" dedi. AB-Türkiye Karma İstişare Komitesi'nde konuşan, Çiçek, teröre değindi...

Çiçek, AB-Türkiye Karma İstişare Komitesi (KİK) 23. Toplantısı’nın açılışında yaptığı konuşmada, terörün bir insanlık suçu olduğunu söyledi.

Milliyet'te yer alan habere göre, 21. yüzyılın demokratik değerlere en çok vurgu yapılan dönem olduğunu belirten Çiçek, "En büyük tehdit teşkil eden terör karşısındaki insanlığın aymazlığını, kararsızlığını; hatta samimiyetsizliğini, hatta ikiyüzlülüğü anlamak mümkün değildir. Bir insanlık suçu ülkemizde, bölgemizde ve bütün dünyada işlenirken, bu konuda samimi bir kararlılık ve tutarlılık, iyi işleyen bir mekanizma söz konusu değildir" dedi. PKK’nın, AB listelerinde terör örgütü olarak yer almasının doğru bir tespit olduğunu vurgulayan Çiçek, şöyle konuştu: "Türkiye’de en önemli gündem, gazete başlıkları da olmak üzere PKK terör örgütüdür. Maalesef AB’li dostlarımızın PKK’yı terör örgütü kabul etmeleri 20 seneyi aldı. Bu nasıl iştir ki Avrupa gibi her türlü teknolojik imkana sahip, her türlü teknik deneyimi olan bir dünya, 30 binden fazla insan hayatını kaybettikten sonra bir örgütü, terör örgütü olarak kabul edebildi. ’Acaba burada algılama zafiyeti mi vardır?’ diye kendi kendime soruyorum. Yani bir terör örgütünün, terör örgütü olarak kabul edilmesi, eşittir 30 bin kişinin bu saldırılarda hayatını kaybetmesi midir?"

"...TERÖR ÖRGÜTÜ OLARAK KABUL ETMEK YETMİYOR"

"Ama bir örgütü, terör örgütü olarak kabul etmek yetmiyor. Bunun gereğinin yapılması lazım" diyen Bakan Çiçek, şöyle devam etti:

"Gereği yapılmayan tespit ve kararların, bu belaya destek olduğu gibi bir sonuç ister istemez çıkıyor. Çünkü siz onu bir terör örgütü olarak kabul eder ve gereğini yapmazsanız, bunlara yayın desteği sağlanırsa; bunlar o ülkelerde her türlü faaliyeti serbestçe yapabilirse; her türlü yasa dışı faaliyeti, başta uyuşturucu olmak üzere, en büyük finans kaynaklarını demokratik ülkelerden, bu ülkelerin demokrasisinin sağladığı imkandan temin ederse; gelir bizim ülkede ya da komşu ülkede kan akıtırsa, o zaman o örgütü terör örgütü olarak kabul etmenin ne anlamı var.

Ben 4,5 yıl adalet bakanlığı yaptım. Şu kadar terör örgütü mensubunu istedim, bana teslim edilen bir terör örgütü mensubu gösterilemez. Ama biz bunların nerede olduğunu biliyoruz. İade dosyalarıyla istedik. O zaman suçluların iadesine dair anlaşmanın ne anlamı kalıyor.

Terör suçları bakımından ben 4,5 senede bir tek teröristi hiçbir ülkeden doğru düzgün alamadım. En sonunda bunlar, sığınmacı statüsünde bir çıkış yolu buluyor. Bu ülkede izini tespit ediyoruz. Tam oradan alacakken bir başka ülkeye geçiyor. Köşe kapmaca oynayıp duruyoruz. O zaman, üzücü olaylardan sonra gönderilen taziye mesajları bu sorunun çözümüne katkı sağlamıyor. Biz dostlarımızın, aldıkları kararların arkasında durmalarını istiyoruz." Terörle mücadeleyi hukuk çerçevesinde sürdürmeye devam edeceklerini bildiren Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Her yolu deneyerek dışarıdan destek gelse de gelmese de bunu herkesin iyi bilmesi lazım. Herkes aldığı kararın arkasında dursa da durmasa da milletimizin büyüklüğü, devletimizin kararlılığı, toplumumuzun bu noktadaki hassasiyetiyle bu sorunun üstesinden geliyoruz ve geleceğiz.

Şundan herkes emin olsun ki sorunun çözümü için askeri, siyasi, hukuki diplomatik, ekonomik, ne tedbir gerekiyorsa aldık. Bundan sonra da almaya devam edeceğiz. Bu, bizim kendimizi savunma hakkımızın tabi gereğidir."
     
"AVRUPA İLİŞKİLERİ DEVLET POLİTİKASIDIR"

Hükümet olarak AB ile ilişkileri iki tarafın da yararına gördüklerini bildiren Bakan Çiçek, bunun bir hükümet politikası değil; 1963’ten bu yana yürütülen bir devlet politikası olduğunu vurguladı.

Türkiye’nin AB içinde yer almak istediğini ve bu düşüncesinde samimi olduğunu ifade eden Çiçek, şöyle dedi:

"Gerçekten son 5 yılda, 5 tane uyum paketini yürürlüğe koymaya çalıştık. Kamuoyundan da büyük destek gördük. Ayrıca, 58 yasal düzenleme ve 2 bine yakın madde değişikliğiyle Kopenhag Siyasi Kriterleri’ni yerine getirme noktasında Türkiye imkansızı başarmıştır.

Yeri gelmişken bir şeyi itiraf edeyim; Türkiye’de bu kadar kısa süre içinde bu değişikliklerin, bu reformların yapılacağını Avrupalı dostlarımız bilseydi bize bu kadar yakın bir tarihte müzakere imkanı da vermezlerdi. Çünkü geçmişte bu tempoyu biraz yavaş götürdük. Ama son 5 yılda gerçekten önemli adımlar atıldı." 

"LÜTUF İSTEMİYORUZ..."

AB’ye yönelik yapısal ve kurumsal düzenlemelerin aynı zamanda bir "iç talep" olduğunu ifade eden Çiçek, Türkiye’nin taahhütlerine sadık bir ülke olduğunu bildirdi.

"Biz taahhütlerimizi yerine getiririz. Bir ayıp olacaksa, taahhüdünü yerine getiremeyenlere olsun, bizim ayıbımız olmasın. Ama AB’nin temel felsefesi sadece hak ve özgürlüklerden ibaret değil, aynı zamanda ahde vefadır. Verilen sözlerin de yerine getirilmesi gerekir" diyen Çiçek, şöyle devam etti:

"Söz verip yerine getirmemek, bu birliği ve birlik içinde yer alan inandırıcılığımızı zedeler. Türkiye, AB içinde yer almayı hak eden bir ülkedir. Değerli dostlarımızdan şunu istiyoruz; AB ile ilgili müzakereler sürecinde ayrıcalık istemiyoruz, kimseden lütuf istemiyoruz.

Sadece adalet istiyoruz. Adil davranılmasını istiyoruz. Çok şey de istemiyoruz. Bu olmadığı takdirde bu beraberliğinde bir anlamı kalmaz.

Biz halkın çok büyük kesimi Müslüman olan bir ülkeyiz. Ama demokratik değerlerle kendi inancını bağdaştırmış, demokratik değerleri benimsemiş, onu hayat tarzına getirmiş ve onu bir politika olarak da sürdürmeye kararlı bir ülkeyiz. Bunun sağlayacağı zenginliğin ne anlam ifade ettiğini, bunca tecrübeden sonra çok daha iyi anlamış olmamız gerekir diye düşünüyorum."



Bu haber 492 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,728 µs