En Sıcak Konular

AKKA yoksa ‘Savaş’ var!

9 Kasım 2007 13:52 tsi
AKKA yoksa ‘Savaş’ var! Bu “soğuktan gelen mesajın” zamanlaması da çok özenli seçilmiş. Çünkü Rusya’nın AKKA anlaşmasından çekildiği tarih tam da Berlin Duvarı’nın yıkıldığı güne, yani 18 yıl öncesine denk düşüyor. Bu bir Rusya mesajı değil Tam “Sov

Şu sıralar en popüler söz “sözün bittiği yer” ise, aslında günümüz gelişmeleri içinde bu lafı en çok hakeden Rusya’nın AKKA anlaşmasını askıya alması olsa gerek. Dün, bu konudaki gelişmeler yine bir iki satırla duyuruldu ama bu karar çok daha ağır sonuçları olabilecek bir kapıyı açıyor.

İlk ve acil ispatını ise NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer’in şu sözünde bulmak mümkün; ''Bu mesaj kaygıyla, derin bir kaygıyla, düş kırıklığıyla ve üzüntüyle karşılanmıştır!''.

Gelişme basit anlamıyla şu; Rusya parlamentosunun alt kanadı Duma, Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşması'nı (AKKA) oy birliğiyle askıya aldı. Sebep; AKKA’nın Rusya’nın “stratejik” çıkarlarına artık uymaması.

Bu anlaşma sürekli olarak bir kısaltma halinde kullanıldığından (AKKA) çoğu zaman gerçekte ne olduğu ve önemi pek iyi kavranamıyor. Oysa; Avrupa'daki konvansiyonel silahların, yani tank, savaş uçağı ve diğer ağır silahların sınırlanmasını öngören bir anlaşma(ydı) bu ve tam 1990'da imzalanmıştı.

Bir anlamıyla değil, tam anlamıyla Soğuk Savaş’ın sona erdiğini, yeni bir “dünya düzeni”nin başladığını, sembolize ediyordu. Tıpkı “Berlin Duvarı”nın yıkılması gibi.

Gerçi duvarın yıkılmasından önceydi AKKA imzası ama Soğuk Savaş döneminin en önemli “silah sınırlama” mutabakatıydı. AKKA, NATO ve Varşova Paktı üyelerinin, Avrupa sınırları içinde bulundurabileceği silahların sayısını ciddi oranda azaltıyordu.

Daha önemlisi bu anlaşmanın psikolojik tarafıydı. AKKA, iki tarafa da, artık soğuk savaşın tamamen bitmek üzere olduğu işaretini resmen veriyordu.

Üstelik anlaşma Rusya'nın bazı kaygılarını gidermek amacıyla 1999'da yenilenmişti. Ancak Moskova tarafından onaylanan bu yeni metin, NATO tarafından onaylanmadı.

NATO bunun için, Rusya'nın Gürcistan ve Moldova'daki güçlerini çekmesini şart koşmuştu! (Bu ülkelerdeki gelişmelere bakıldığında 1999’daki bakışın sebepleri daha iyi anlaşılıyor olsa gerek.)

Ama artık o köprünün altından çok sular aktı. AKKA, Moskova ile Batı arasındaki en önemli savunma anlaşmazlıklarından birini oluşturuyor şimdi. Kremlin açık biçimde bu anlaşmanın, ABD ve NATO tarafından Rusya'yı zayıflatmak için kullanıldığına inanıyor. 

Aslında gerekçeleri de var. Putin, ABD'nin Romanya ve Bulgaristan'da kurmayı planladığı üsleri gösteriyor ve Washington'ın bu planlarla AKKA'yı ihlal ettiğini savunuyor.

NATO yetkilileri ise bu üslerin geçici olduğunu(!), anlaşmanın ihlalinin söz konusu olmadığını dile getiriyor.

Duma'nın ekseriyetle aldığı karar metni Rusya’nın bakışını netliyor zaten: "NATO'nun genişlemesi ve Avrupa'daki diğer gelişmeler dikkate alındığında, bu anlaşma artık Rusya'nın güvenlik çıkarlarına uymamaktadır".

Rusya'nın en kıdemli askeri yetkililerinden Orgeneral Yuri Baluyevsky de, "Anlaşma, NATO'nun doğuya doğru genişleme projesinin önündeki tüm engelleri kaldırıyor. Ayrıca ABD'ye de, Avrupa'daki askeri varlığını arttırarak, Rusya'nın bu bölgedeki birliklerini kontrol etme imkanı veriyor" cümlelerini kuruyor.

Kaldı ki içinde Türkiye de geçen, Amerika Birleşik Devletleri'nin Doğu Avrupa'da kurmak istediği füze savunma sisteminden de kaygı duyuyor eski imparatorluk.

Şimdi geriye bu kararın uygulanması için, hemen Aralık ayında parlamentonun üst kanadınca onaylanması ve Başkan yani Putin tarafından imzalanması kalıyor. Bu kısa sürede önemli bir gelişme olmazsa da Putin bu imzayı basması çok mümkün.

Kim haklı veya hak lazım mı?

Tabi mesele bu kadar basit değil. Farklı ve tehlikeli yönleri çok. Moskoca açısından bakıldığında haklılık payı varmış gibi görünüyor. Yeni gelişmelerde bu haklılığı pekiştiriyor.

Bir bakış açısı bu. Ama başkaları da mevcut. Örneğin Rusya bugüne kadar AKKA antlaşması gereği yükümlülüklerini yerine getirdi mi?

Rusya, sınırdaşımız Ermenistan ve Gürcistan'daki askeri varlığı ile geçmişte bu anlaşmayı  zaten ihlal etmişti. Gürcistan’daki şu son gelişmelerin faturası biraz da Rusya’ya çıkarılıyor.

Türkiye de şikâyetlerini NATO’ya yapmıştı. Gürcistan'daki askeri üslerini boşaltmak durumunda kalan Rusya, Ermenistan'daki askeri varlığında herhangi bir azaltmaya gideceği yönünde sinyal vermemiş, tersine gelen açıklamalar askeri ilişkilerin artarak süreceğini düşündürmüştü.

Rusya'nın, ABD'nin füze kalkanı projesi nedeniyle AKKA antlaşmasından çekilmesini haklı ya da meşru kılan herhangi bir hukuki dayanak da pem yok gibi ABD, Avrupa dışı bir ülke olarak bahse konu antlaşmaya tabi değil.

Füze kalkanı, iyi bir mazeret mi?

ABD, bu sistemleri Alaska’ya 40, Kaliforniya’ya 4 ve Avrupa’ya (muhtemelen Polonya) 10 adet konuşlandırmayı planlamakta. ABD bunların, İran füze tehdidine yönelik olduğunu dile getirmekte.

Ama genel kanı bu mazeretin pek akil olmadığı yönünde. Doğrusu bu nedene gönülden inanan pek fazla ülke de bulunmuyor.


Doğal olarak bu sistemlerin askeri etkisinden çok-zira Rusya’nın karşılık gelen sistemleri sayı açısından bunların kat be kat üstünde-stratejik olduğu anlaşılıyor. Zaten Rusya’nın dediği de bu.

Berlin Duvarı’nın yıkılışına denk geldi!

Rusya’nın AKKA antlaşmasından çekilmesi, Türkiye adına önemli bir meydan okuma değil aslında. Rusya zaten Türkiye’ye sınırdaş ülkelerde bu antlaşmayı ihlal ediyor.

Ama içinde bulunduğumuz NATO ve ABD için öyle sayılmamalı. Zira bu anlaşmadan çekilmek başka, ortadan kalkmış bir anlaşmanın maddelerinin tersine tavranmak başka. Rusya eski günlerin özlemiyle ve elbette yeterdli kaynak bulursa AKKA öncesi askeri duruma dönme hamleleri de yapabilir.

Yani Soğuk Savaş dönemine dönüş için en anlamlı gelişme bu. Zira bu “soğuktan gelen mesajın” zamanlaması da çok özenli seçilmiş. Çünkü Rusya’nın AKKA anlaşmasından çekildiği tarih tam da Berlin Duvarı’nın yıkıldığı güne, yani 18 yıl öncesine denk düşüyor. Bu bir Rusya mesajı değil Tam “Sovyet” işi bir mesaj!



Bu haber 2,523 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,930 µs