İlerleme raporu dış basını böldü

7 Kasım 2007 17:31 tsi
İngiliz ve Alman basını, AB Komis-yonu’nun Türkiye İlerleme Raporu’nu eleştirdi: "Raporun emredici tonu ve zamanlaması daha uygunsuz olamazdı!" İşte basının yorumu:

Financial Times AB’nin koşulları ağırlaştırdığını yazdı. Raporun emredici tonu ve zamanlamasının yanlış olduğunu belirten Independent “Daha kötüsü olamazdı.” dedi. Times da “Türkiye’yi sadece tam üyelik perspektifi teşvik edebilir” dedi.

NTV'de yayınlanan habere göre, İngiliz ve Alman basını, Avrupa Komisyonu’nun Türkiye İlerleme Raporu’nu eleştirdi; Türkiye’nin yapması gereken reformlar olduğunu, ancak Irak’a operasyon eşiğinde olan ve asker baskısı altındaki hükümeti teşvik etmek gerekirken “emredici tonun” yanlış olduğunu kaydettiler.

ZAMANSIZ VE EMREDİCİ, DAHA KÖTÜ OLAMAZDI

Independent gazetesi başyazısında ilerleme raporunun dayatmacı olduğunu ve yanlış bir zamana denk geldiğini belirtti.

Türkiye’nin savaşın eşiğinde olduğunu iddia eden gazete şöyle devam etti: “Avrupa Birliği’nin ilerleme raporu daha kötü bir zamana rastlayamazdı. Aynı şekilde raporun emredici tonu da daha uygunsuz olamazdı. Aslında komisyonun raporunda söylenenlerin çoğu makul şeyler. Son iki yılda gerek ifade özgürlüğü gerekse azınlık hakları alanındaki reformlar yavaşladı.

301’inci madde, hala ordunun muhaliflerini ve Ermeni katliamını gündeme getirenleri susturmak için kullanılıyor. Türkiye’nin Kıbrıs’la ilişkilerini normalleştirmeyi reddetmesi de önemli sorunlardan biri.

BİR YANDA ASKER, BİR YANDA KÜRT SORUNU

Erdoğan Hükümeti, reformlara ve Avrupa Birliği’ne bağlı olmasına karşın, bir tarafta askerin tehditkar tavrı, diğer tarafta Kürt terörizmi var. İşte özellikle bu yüzden Avrupa Birliği’nin dayatmacı raporu yerinde değil. Türkiye, özellikle Erdoğan döneminde önemli reformlar yaptı. Sorun Türkiye’nin reformlardan vazgeçmesi değil. Sorun, hükümetin seçimlerden önceki süreçte asker ve yargıyla yaşadığı gerginlikten kaynaklandı.”

TÜRKİYE’Yİ AZARLAMAK YANLIŞ

“Bu zor anında Avrupa Birliği’nin Erdoğan’a destek vermesi gerektiğini” belirten Independent, AB’nin Türkiye’ye karşı tavrını da şöyle sorguladı:

“Gerçek sorun, Avrupa Birliği’nin Türkiye’nin üyeliği konusundaki heyacını kaybetmeye başlaması. Birlik, bu hedefine hala bağlı olmasına karşın, özellikle Fransa ve Avusturya gibi üyelerin direnci artıyor. Türkiye’yi reformların hızı konusunda azarlamak ve Kuzey Kıbrıs’ı yalnızlığa terk etmek, Ankara’nın üyeliği meselesini ötelemenin bir aracı haline gelmeye başladı. Bu çok yanlış olur. Türkiye’nin üyeliği, Avrupa Birliği’nin İslam dünyasıyla ilişkilerinde devrim yaratacak. Bu Türkiye’nin kazanılması yolunda önemli bir teşvik olacak. Brüksel’de dün yayımlanan benzer yıllık raporları, bir dostumuz olarak Türkiye’yle ilgili kaygılarımızı ifade etmek için kullanmalıyız, evlilikten vazgeçmeye yönelik bahaneler uydurmak için değil.”

FT: AB KOŞULLARI AĞIRLAŞTIRDI

Türkiye’nin, Kuzey Irak’taki PKK’ya karşı harekata hazırlandığı bir dönemde Avrupa Birliği’nin raporunu görmezden gelebileceğini ve bunun büyük bir hata olacağı uyarısını yapan Financial Times da, “Türkiye’yle Avrupa Birliği’nin bütünleşmesi, sonunda, hem Türkiye, hem Avrupa hem de Batı’nın çıkarına. Şimdi bu ödüle ulaşmak zor gibi görünse de, hep böyle olacağı anlamına gelmiyor” ifadelerini kullandı.

Gazete, Avrupa Birliği’nin, Fransa, Almanya ve Avusturya’daki Türkiye karşıtı havaya koşut olarak Ankara için koşulları ağırlaştırdığını belirterek şu satırlara yer verdi:

ERDOĞAN HÜKÜMETİ REFORM İSTİYOR

“Bu arada, Bush Yönetimi’nin Orta Doğu politikası nedeniyle 10 Türk’ten dokuzu Amerika’ya sırtını döndü. Avrupa Birliği ve Amerika’nın politikaları nedeniyle Türkiye Batı’ya yüz çeviriyor. Ancak böyle karanlık bir ortama karşın Avrupa Birliği’nin ilerleme raporu dengeli. Avrupa Komisyonu, yaz aylarında orduyla Erdoğan hükümeti arasında yaşanan krizi demokratik bir şekilde geride bırakan Türkiye’nin reformlara yeniden başlamasını istiyor.

ASKERLE DE DAHA SIKI İLİŞKİ

Ankara’nın ayrıca, Türklüğe hakareti suç sayan 301’inci maddeyi kaldırması ya da değiştirmesi ayrıca Kürtlerin haklarını iyileştirmesi gerekiyor. Komisyon, yakın zamanda iki müzakere başlığının daha açılmasını istiyor ve enerjiden çevreye, askeri işbirliğinden Ortadoğu’ya kadar geniş bir yelpazede Türk kurumlarıyla daha sıkı ilişkiler kurmak istiyor.

Ancak Türkiye, Nicolas Sarkozy gibi muhaliflerinin manevralarını şüpheyle izlemeye devam edecek. Fransa Cumhurbaşkanı bir akil adamlar komisyonunun 2020-2030’da AB’nin nerede olması gerektiği konusunu değerlendirmesi gerektiğini söylüyor ve Türkiye’ye Avrupa Birlği yerine Akdeniz Birliği’ni öneriyor. İkincisi içeriksiz bir öneri. Fakat gerçekten sonuç almak üzere oluşurulmuş bir akil adamlar komisyonu, Türkiye’nin avantajına olur. Ve bu Türkiye’yi 2020’lerde şimdikinden daha büyük bir stratejik değer haline getirebilir.”

TİMES: SADECE TAM ÜYELİK TEŞVİK EDER

Times gazetesi ise, ifade özgürlüğüne yönelik sınırlamaların Türkiye’nin Avrupa Birliği üyeliği önünde engel oluşturduğunu, Türkiye’nin işkenceyi sona erdirme, azınlık hakları ve ifade özgürlüğünü iyileştirme konularındaki başarısızlığını öne çıkarttığını belirtti. Gazete, “İngiltere, Avrupa Komisyonu gibi, Türkiye’yi reformlara sadece tam üyelik perspektifinin teşvik edebileceğini düşünüyor” diye yazdı.

TAFESSPİEGEL: ASKERİ KONULAR ENGELLİYOR

Alman Tagesspiegel gazetesi Birlik Komisyonu’nun ilerleme raporunda Türkiye’ye yöneltilen talepleri, “Brüksel öteden beri Ankara’dan daha fazla fikir hürriyeti, azınlık hakları, din ve ibadet hürriyeti istiyor. Abdullah Gül’ün cumhurbaşkanlığına seçilmesinin generaller tarafından engellenmemesiyle rahat nefes alan AB, askeri müdahale propagandası yapan Genelkurmay’ın amacına ulaşmasına da ses çıkarmayacaktır. Bu bakımdan Türkiye’nin Avrupa yolunda mesafe katedememesine şaşmamak gerek. Çünkü askeri konular gündemde kaldığı sürece Ankara acilen ihtiyaç duyulan içteki reformlara el atamayacaktır” şeklinde yorumladı

RUNCSCHAU: TÜRKİYE KARŞITLARINA KOZ

Lausitzer Rundschau gazetesi de, “Rapor, Türkiye’nin üyeliğine karşı olanların ekmeğine yağ sürüyor. Brüksel’in Türkiye karnesi yine kırıklarla dolu. İki yıldır, Türkiye’yi Avrupa standartlarına getirecek olan 35 katılım başlığı işleniyor. Bu başlıklardan sadece dördü kapatılabildi. Yani ilerlemeden söz etmek mümkün değil. Örneğin Hırvatistan aynı süre içinde 14 başlığı kapattı” ifadelerine yer verdi.

 

 

Bu haber 272 defa okundu.