PKK tehdidinin önü nasıl alınır?

7 Kasım 2007 15:06 tsi
Önce Güneydoğu'daki Kara Kuvvetleri birliklerine, terfilerinde en başarılı notları alan general rütbesindeki komutanların gönderilmesi, şimdi de profesyonel anlamda asimetrik savaş konusunda eğitim almış uzman birlikler yetiştiriliyor. TSK PKK terörünü c

M. Ali Kışlalı/Radikal

TSK'nın asimetrik savaşı

Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök göreve başladığı günlerde artık Türkiye'nin dış tehdide hedef olmadığı şeklinde, ama hemen iptal edilen ve yanlış anlaşıldığı belirtilen bir değerlendirme yapmıştı.
Aslında Hilmi Paşa haksız değildi. TSK, Sovyetler Birliği dağılıncaya kadar hep NATO planlarına göre şekillenmişti. 1984'te başlayan PKK terörü bunu ancak 1990 ortalarında görece değiştirmiş, yeni Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'ın ifadesiyle, Türkiye şimdiye kadar görülmemiş iç ve dış tehditlerle karşı karşıya kalmıştı.
PKK tehdidine benzer olaylar Cumhuriyet'in ilk yıllarında belirdiğinde başvurulan önleme yöntemleri geride kalmıştı. Şimdi dünya koşullarına uygun mücadelede, asimetrik savaşta, TSK 1999'a gelindiğinde başarılı olsa da tam adapte olduğu söylenemezdi. Ama bu arada, Türkiye'nin görünür gelecekte PKK'nın yarattığı türden bir tehditle birlikte yaşama durumunda olduğu bir açık gerçek idi.
Bu durum tabii Genelkurmay'da gerektiği gibi irdelendi. Bunu Kara Kuvvetleri Komutanı, gelecek yıl Genelkurmay Başkanı olacak, Orgeneral İlker Başbuğ belirtti. Kısa süre içinde Türkiye asimetrik savaş için gerekli, tamamıyla profesyonel unsurlardan oluşacak altı tugay oluşturacağını açıkladı.
Türkiye içinde bu alanda sürdürülen 24 yıllık mücadele sonunda TSK'nın ilk defa bu kadar açık, elle tutulur adım attığı görülüyor. Asimetrik savaşın gereklerine uygun kalitede uzmanlaşan unsurların Eğirdir'deki eğitim merkezinde nasıl yetiştirilmekte olduğu kamuoyuna sergilendi.
Ağustos ayında yapılan tayinlerde Güneydoğu'daki Kara Kuvvetleri birliklerine, terfilerinde en başarılı notları almış general rütbesindeki komutanların öncelik aldığı fark edildi.
Bu anlayış değişikliği, konuyu yakından izleyenler için ciddi anlam ifade ediyor. TSK'nın artık bilinçli bir yaklaşımla, asimetrik savaşın gereklerine uygun birlikler yanında, komutanlar da yetiştirme anlayışını özümsediği anlaşılıyor.
Türkiye 1999'da PKK lideri yakalandığında ulaştığı noktada elde etmiş olduğu avantajlardan büyük kısmını ya fark etmedi ya da gerektiği kadar bilinçli kullanmadı.
Bu durum, olaylar 2004'te değişik görüntü ve boyutlarla kendilerini gösterince ortaya çıktı.
Türkiye yeniden, birçok can kaybına sebep olan, ciddi ve sürekli olacağı belirmiş bir tehditle karşı karşıya olduğunu anladı. Bu durumu önce, eğitim eksikliğine verenler oldu. Ama zaman geçmesine karşın alınan önlemler beklenen neticeleri doğurmayınca, kavram değişikliği gereksinimleri üzerinde duruldu. Bu yaklaşıma biraz da toplumdan gelen, PKK karşısına çıkarılan unsurların yeterince eğitim görmemiş oldukları varsayımı yardım etti.
Artık toplum 1984-99 arasında öne sürülen, 'Askerlik süresi yeterince uzun değil. Bunun için eğitim sadece eğitim merkezlerinde değil, görev süresinde de yapılıyor' gerekçesini kabul etmiyordu. Profesyonelce yetiştirilen, bölge halkından oldukları için oradaki koşullarda yaşamasını da bilen PKK militanları karşısına onlar gibi mücadele etmek üzere yetiştirilmiş profesyonel elemanların çıkarılması gerekiyordu.
Bu yeni yaklaşımın gerçekleşmesi hem vakte hem de maddi olanaklara bağlı. Ama gerekenlerin mutlaka yapılacağı görüşünün, konuyu irdeleyen komutanlar arasında yerleşmiş olduğu görülüyor.
PKK'nın, görünür gelecekte, yaratmaya devam edeceği tehdidin sadece askeri önlemlerle ortadan kaldırılamayacağı bir gerçek. Ama benzer sorunlar dünya çapındaki örnekleriyle incelendiğinde, ekonomik, sosyal ve siyasi önlemlerin de, askeri önlemler olmadan yetmeyeceği görülüyor.

Bu haber 268 defa okundu.