Erdoğan DTP’yi nasıl yendi?

7 Kasım 2007 12:19 tsi
Abdülmelik Fırat'tan dikkat çekici tespitler: "Türkler’le Kürtler’i bir arada tutan din kardeşliğiydi ama artık o da zayıfladı! "

Mine Şenocaklı / Vatan

Abdülmelik Fırat'a göre, din hâlâ iki halkın bir arada yaşaması için önemli bir unsur, ama demokratik dönüşümler yapılmazsa, o da birlik ve beraberlik için yeterli olmayacak...

Türkiye Kuzey Irak'a girerse ne olur?

Eskisi gibi bomba atıp dönecekler. Kandil Dağı'ndaki PKK'liler zaten kaçtı gitti. Dağı bombalıyorlar da ne oluyor? Hiçbir şey. En az birkaç milyar dolar harcanıyor, boş dağlar bombalanıyor... O hududa yakın Kürt köyleri de hep boşaldı... Bir muhabir dağı gösterip diyor ki, 'Bakın PKK kampları!' Levhada Kandil yazıyor çünkü... Bu kadar cahiller. Kandil denilen mıntıkada 100'e yakın köy var. Kandil demek PKK demek değil ki!

Barzaniler akrabamızdır onlar da Nakşibendi'dir...

Sizin akrabanız var mı öteki tarafta?

Bizim akrabamız Barzani'dir.

Neyiniz oluyor?

Barzanilerle manevi akrabalığımız var. Onlar da bizim gibi Nakşibendi'dir.

Yani tarikat akrabalığınız var?

Evet.

Bu bağ kan bağından da öte midir?

Tabii... Kardeşten daha yakın. Çünkü kendi iradenle kabul ediyorsun.

Böyle bakarsak, Kuzey Irak'ta ne kadar akrabanız vardır?

Dedemin dedesinin adı Setti Hazretleri'dir. Aslında Kürtler Şeyh Ali Palavi der, ama Türk kesimi Setti Hazretleri diyor. Malatya, Erzurum, Elazığ, Muş, Bingöl, Diyarbakır, hatta Kastamonu ve İstanbul'da yetiştirdiği, halifeleri, talebeleri var. Ona bağlı olan en az 2-3 milyon insan var. Tabii Irak'ta, İran'da, Kafkaslar'da da Nakşibendiler var. Mesela Çeçen kahraman Şeyh Şamil de Nakşidir.

Peki size bağlı kaç aşiret var?

Şeyhler'de aşiret olmaz. Şeyhler manevi otoritedir. Artık onun aşiret ile irtibatı kesilir. O artık kendi mezhebiyle, kendi tarikat kurallarıyla nasihat eder, ona gelir danışılır... Yani 10 aşiret, 100 aşiret ayrı olmasına rağmen manevi bakımdan birbirine bağlıdır. Bu anlamda bize bağlı 100'den fazla aşiret var.

Özal da Nakşibendi miydi?

Özal da, Erbakan da Nakşibendi bir şeyhin müritleriydi. Mehmet Zahit Kotku'dan el tutmuşlardı. Yani manevi bakımdan o onlara nasihat etmiştir... Mehmet Efendi iyi bir insandır. Ama derin bir Medrese tahsili yoktur. Dürüst, samimidir, kalbi olarak konuşur. Özal onun etkisinde bulunduğu için Nakşibendi olduğunu söylüyorlardı. Yoksa Özal'ın bir Nakşibendi özelliği yoktu...

PKK olmasaydı, Türkiye çoktan AB'ye girerdi

Kürtler arasında ne kadar Nakşibendi vardır?

Kürtlerin yüzde 60-70'i Nakşi, geri kalanı Kadiridir. Kürtlerin yüzde 80'i de Şafi'dir, mezhep olarak. Hanefilik ise yüzde 10-20 kadardır. Bugün Kürtlerin arasında Ezadiler de var. Yezidi diyorlar ama yanlış. Bunlar Kürtler'in ilk dini olan Zerdüşt dininin kurallarını tatbik ediyorlar. Dinlerini değiştirmemişlerdir. Bunlar da eriye eriye yüzde 5 nispetinde kalmıştır. Bunların dışında son 30-40 yıl zarfında sosyalist, komünist olan Kürtler'in çoğu ise ateisttir. Mesela PKK'lıların yüzde 90'ı inançsızdır.

Eğer inançlı olsalardı bugünkü duruma gelinir miydi sizce?

Böyle diyemeyiz. Gençler milli duygularla, Kürtler eziliyor, inkar ediliyor diye dağa çıkıyorlar... Bu yüzden ben onlara terörist diyemiyorum. Çünkü onlara PKK'nin konseyi şiddet kullandırıyor.

Sizce PKK olmasaydı Türkiye'nin AB'ye girişi daha mı kolay olurdu peki?

Tabii... PKK olmasaydı Türkiye çoktan AB'ye girmiş olurdu.

Doğu'da AKP, DTP'yi Emine Hanım'ın türbanıyla yendi

Bugüne kadar Kürtler'le Türkler'i bir arada tutan inanç mı oldu sizce?

Evet. Toplumları bir arada tutan en büyük güç inançtır. Türkiye'de 1 milyon, 2 milyon Kürt, Türk'le evlenmiştir, çocukları olmuştur. İnançları, örf ve adetleri beraberdir. Müşterek olan inançtır. Oturup kalkmasını, yemesini içmesini ayarlayan inançtır. Fakat bu müşterekliği bu sistem görmezden geliyor. Türkler de istediği gibi örfüne, adetine bağlı yaşayamıyor. Devlet diyor ki, 'Sen medeni ol, laik ol!' Yani bir Yunanlı, bir Fransız gibi yaşa. Adam derse ki, 'Ben Osmanlı olarak yaşamak istiyorum'... 'Sen gericisin!' diyor. Tabii bunlar yavaş yavaş çözülüyor.

Kürtler ve Türkler'i bir arada tutan inanç da zayıflıyor mu peki?

Tabii...

Ama son seçimlerde AKP Güneydoğu'daki pek çok ilde yüzde 50'nin üzerinde oy aldı...

Gelecek seçimlerde bu oyu alamazlar. Erdoğan geldi Diyarbakır'da 'Kürt sorunu vardır, bu sorunu çözeceğiz' dedi. Sonra generaller ona kasatura gösterince 180 derece döndü. Fakat buna rağmen halk dedi ki, 'Görüşü budur. Onu generaller zorladı.' Onun için Kürtler'den büyük oy aldı.

Peki dindar bir parti olmasının etkisi olmadı mı bu sonuçta?

Hanımını yanında sıkbaş gördüler, 'Bu adam ne olsa Müslümandır' dediler... Onun da etkisi oldu.

Peki hangisi ağır basmıştır sizce; Erdoğan'ın 'Kürt sorununu çözerim' demesi mi, yoksa Müslüman adam olması mı?

İkisi beraber. Özellikle hanımının yanında olması da büyük tesir etmiştir. Ama gelecek seçimlerde AKP'nin bu siyasetine karşı oy vermezler.

Peki kime oy verirler? DTP'ye mi?

Hayır. Alternatif çıkmazsa yine AKP'ye verebilirler. Ama 'Kopenhag kriterlerini uygulayacağım' diyen liberal demokrat bir parti çıkarsa ona verirler.

Barzani ile akrabayım dediniz... Peki görüşüyor musunuz?

Hem Talabani, hem Barzani bize yakınlar, saygıları var... Biz de onlara saygı duyuyoruz. Ama Türkiye kızmasın diye bize dahi merhabayı uzaktan söylüyorlar. Siyaset yaptığımız düşünülür diye... Bu da hoşuma gitmiyor.

Kürt sorununun yarısını inanç yarısını demokrasi çözer!

Kürt sorununu Müslümanlık çözemez mi?

Hiç değilse yüzde 50 çözer. Ama Diyanet yalnız Hanefi mezhebine göre çalışıyor. Şafilere, Alevilere özgü bir şey yok. Diyanet, Hanefi mezhebine göre yönetiliyor. Oysa Kürtlerin yüzde 80'i Şafi. Bunlara da dikkat etmek lazım. Dinin getirdiği bir inanç, bir gaye birliğidir. Bütün bu zulme, işkenceye karşın Kürtler'de hâlâ bu var. 'Sen Kürtsün, sen de benim gibi kendi kültürünü kullanma hakkına sahipsin' dediğin zaman sorun yüzde 100 çözülür.

Bölünmeden mi?

Bölünme zaten olmaz. Böyle bir noktaya geldiği zaman Irak'taki Kürtler dahi Türkiye'nin AB'ye girmesiyle bize katılabilir. Mesele bu kadar açıktır. Önemli olan kimliktir. Ama ortak bir dine sahip olmamızın da büyük tesiri var. Bu kadar dışlanmasına rağmen bugün Kürtler, ne Türklere, Ne Araplara, ne de Perslere karşı bir kin duymuyorlar. Din kardeşliği nedeniyle... Eğer dinimiz farklı olsaydı çoktan durum farklı olurdu. Bazı komünist, ateist Kürtler bunu açıkça söylüyor. 'Bizim dezavantajımız Müslüman oluşumuz. Eğer Hıristiyan olsaydık, AB bizi Türkler'e karşı tutardı' diyorlar.

Yani şimdiye kadar bir iç savaş çıkmadıysa din kardeşliği yüzünden mi çıkmadı diyorsunuz...

Evet.

Son bir sözünüz var mı?

Kürtler mazlum bir halktır. Mısır'ın ünlü bir yazarının tanımına göre, 'Kürtler Müslüman ülkelerin yetim çocuklarıdır.' Kürtler'e yapılan yanlış ve insanlık dışı muameleleri ifade ettiğimiz zaman, Kürtlerin komşuları olan Arap, Pers ve Kürt aşırı milliyetçilerinin saldırısına muhatap oluyoruz. PKK'nin militanları da bunların zamazingosu... İkincisi de bu dünyada mühim olan insanlıktır, adalettir, insan haklarıdır. İnsanların kökenleri, renkleri, dinleri ne olursa olsun, insanlıkta kardeştirler. Cihan şumul, yani evrensel olan görüş bu olmalıdır.

 

Bu haber 848 defa okundu.