En Sıcak Konular

İnönü'yi oturttukları yer

5 Kasım 2007 10:46 tsi
Elbette gıpta edilecek bir kişilik sahibiydi... Dürüst, bilgili, kendi kendisini yenmiş bir beyefendi... Başbakan Yardımcısı olduğu dönemde, kendisi ile birkaç kez konuşma, birlikte olma, sohbetinden yararlanma imkanı bulmuştum, bizim için hoş anılardır.

Hiç unutamadığım, onunla ilgili, şudur...
Özal'ın vefatından iki üç gün sonra, Demirel ile bir vesile ile birlikteydik, ilişkilerimiz iyi idi ve bu “iyi ilişkilerin” verdiği cüretle kendisine şöyle dedik:
“Erdal Bey'i cumhurbaşkanı adayı gösterip destekleseniz?..”
Hiç cevap vermemişti de, öyle bir “De get, densiz herif” dercesine bakmıştı ki; unutamam...
Zaten o konuşma,bizim “iyi ilişkilerin” gevşemesine de sebep olmuştu ya, neyse...
Evren vetolusu, sakıncalı siyasetçi Erdal İnönü ile bakanlığının son dönemlerinde, partisince İstanbul'da düzenlenen bir yemek davetinde buluşmuştuk... Parti, uzunca bir protokol masası düzenlemiş, masanın tam orta, baş köşesine Genel Başkan Erdal İnönü'yü yerleştirmişti... Her zamanki kibar tebessümü ile davet etti, “Buyurun beraber oturalım” dedi. Bendenizi yanına aldı. İnönü ile sohbet edeceğiz de, nasıl?!. Bendeniz fizikten, lise özürlüsü olarak kendilerine şu aya giden aletin denge meselesinden dem vursam, kendisinin Demirel'e Cumhurbaşkanı adayı olarak teklif etmemden daha büyük dengesizlik olacağını biliyorum da, Erdal Bey de siyasetten hazzetmiyor, ne olacak şimdi!?.
Gene de yaradana sığınıp dedim ki...
“Partiyi bırakacakmışsınız,doğru mu?..”
“Isınamadım tabii...”
O sıralar, İnönü'nün açık hava ziyaretlerinde, partililerce omuzlara alınmak için yapılan hamleleri bertaraf etmek için attığı çalımlar dillerde dolaşıyordu... Siyaseten bir gırgır havası içerisinde bu durum gözde muhabbeti!.. “Bu gibi durumlarmış” yani onu yıldıran...
“Bakınız; bu tür davranışlar hep iyi niyetli ama...” İşte aması da şu... Siyasetin geleneksel teveccühü ile sergilenen alaturka bale, İnönü'nün kalıbı ile eşleşmiyordu asla..
“Şimdi şu salonda da” demişti... “Getirdiler beni buraya oturtular... Başköşe, "Yeriniz burası" dediler... İyi de kardeşim burası neresi, ayaklarıma kramp girdi, bakın nasıl oturuyorum...” Masa örtüsünü araladı, bacaklarının durumunu gösterdi... Protokol masasını hazırlamak için birkaç masa bir araya getirilmiş, masalar yanaşım düzen birleştirilmiş... İnönü'nün oturduğu yerde iki masa bir araya geliyor... İnönü oturmuş, uzun da boylu, bacaklarından biri bir masanın öteki de öbür masanın altında, iki masanın birleşerek oluşturduğu barikat, "Başbakan Yardımcısı" ve "Genel Başkan"ın tam apuç arasında, Çin Seddi gibi, sorun yaratmış durumda...
Erdal Bey, bendenize yakınıyor, kulağıma doğru eğilmiş anlatıyor...
“Hayır protokol gereği, ayıp olmasın diye, bir yere de gidemiyorum, yandım kardeşim...”
Salon dolu, herkesin gözü Genel Başkan İnönü"nün üzerinde, o da bendenize eğilmiş kulağıma doğru anlatıyor, görenler, gündemin mana ve önemine uygun üst düzey bir bilgi alışverişi var zannediyorlar ki, bakışların tümü öyle!..
Bence, bizim siyaset yapımıza, hem de birkaç beden büyüktü de, kendisi çağının uluslararası çapta bir fizik bilimcisi olmasına rağmen,Türkiye'nin fiziki temelinin en basit denklemlerine bile, biraz akıl erdirmeye çalışırsa beyninin sulanabileceğinin farkına varmıştı..
Döneminin en akıl erdiremediği, içinden çıkamadığı problemlerinin başında elbette “Uğur Mumcu Cinayeti”nin, çok net olan faillerinn açıklanmaması, üzerinin örtülmesi meselesi geliyordu... Bu cinayetin aydınlatılıp, açıklanmasını namus bildiklerini söyleyerek, içinde bulunduğu ortamın bütün fizik kurallarını alt üst etmiş, işin içinden çıkamamıştı..
Erdal Bey'in ardından atılan manşetlere bakıyorum da...
O gazetelerin 2000'li yılların başında, manşetleri ile Erdal Bey'i, çıkarları uğruna nasıl hırpaladıklarını hatırlıyorum!.. İnönü, o dönemde sol birliktelik için zorlanıyordu ama malum medya patronunun, devletten koparacağı çıkarlar, Erdal Bey'in aktif hale gelmesi halinde yaralanabilecekti... Bu yüzden İnönü aleyhine ağır manşıtler atılmıştı..
Şimdi ardından bir yakınıyorlar ki...
Timsah sürüsü, resmi geçit yapıyor!..
Güle güle Erdal Bey...

Behiç Kılıç / İnternet haber
 



Bu haber 474 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,950 µs