yersiz, çirkin, ayıp! | " /> yersiz, çirkin, ayıp! | "/>

En Sıcak Konular

Darbe söylentileri yersiz, çirkin, ayıp!

4 Kasım 2007 20:57 tsi
Darbe söylentileri yersiz, çirkin, ayıp! Müsiad İzmir Şubesi'nde konuşan TBMM eski Başkanı Bülent Arınç, Türkiye'nin gündem maddeleri hakkında konuştu. Arınç, 'Terörün kesinlikle sona erdirilmesi için ne gerekiyorsa onu yapacaız' dedi...

Türkiye Büyük Millet Meclisi eski Başkanı ve AK Parti Manisa Milletvekili Bülent Arınç, Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir Şubesi'nin 'Dost Meclisi' toplantısına konuşmacı olarak katıldı. İzmirli sanayici ve işadamlarıyla biraraya gelen Arınç, Türkiye'nin önemli gündem maddelerinin başında gelen terör ve yeni Anayasa tartışmalarıyla ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

Haber10'un haberine göre, son dönemde tırmanış gösteren teröre karşı Türk halkının birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğini belirten 22. Dönem Meclis Başkanı Arınç, "Şehitlerimizi gönlümüze, kalbimize koyduk. Gazilerimizle gurur duyuyoruz. Terörün kesinlikle sona erdirilmesi için ne gerekiyorsa onu yapma konusunda da herkesin fikir birliği ettiğini görüyoruz. Bu konuda hükümet Meclis'ten yetki ve izin talep etmiştir. Meclis, bugüne kadar olanlardan farklı olarak 507 milletvekilinin oyuyla hükümete istediği yetki ve izin verdi. Şüphesiz gerektiğinde, Türkiye'nin sınırları dışında bir operasyon yapması gündemdedir. Bunun aklı selimle, iyi düşünülerek, zamanında ve yerince ve miktarınca yapılması gerekir. Bu konuyu şimdiye kadar hükümetimizin çok iyi götürdüğü kanaatindeyim. Kriz iyi yönetiliyor. Türkiye farklı boyutları bulunan terör konusunda en kararlı tutumunu bütün dünyaya her fırsatta anlatma ve gösterme imkanına sahip. Aynı zamanda güvenlik boyutuyla da, TSK'nın ve polisimizin aldığı fevkalade tedbirler var." dedi. Türkiye'nin İstanbul'da gerçekleştirilen Irak ile ilgili uluslararası toplantıda terör konusunda haklılığını ve kararlılığını, bunu duyması gerekenlere bir kez daha açıkca ifade ettiğinin de altını çizen Arınç, "Türkiye güçlü bir devlettir. Bir insanımızın bile burnunun kanamasını elbette hiçbir zaman hoşgöremeyiz, bırakın ölümünü. Buna ilişkin kararlı tutumuzu bütün dünya gördü, bundan sonra da görecek." diye konuştu.

SİVİL ANAYASA

Konuşmasının büyük bir bölümünü sivil Anayasa çalışmalarına ayıran Bülent Arınç, sivil, yeni, demokratik Anayasa'nın gündemde olduğunu ve her zaman da Türkiye'nin gündeminde kaldığını söyledi.

Anayasa çalışmalarını eleştirenlere cevap veren Arınç, "Bir darbe ürünü olmayan, bir darbe sonrası hazırlanmayan, yeni, sivil, demokratikleşmeye, özgürlüklere daha çok vurgu yapan, birey haklarını devlete daha çok savunan bir Anayasa ihtiyacı bütün siyasetçilerin ortak temennisiydi. Bu konuda AK Parti bilim adamlarına çalışma yaptırdı ve Türkiye'de bir tartışma zemini doğdu. Ne yazık ki Türkiye'de bir konunun doğruluğu veya yanlışlığı değil, onu söyleyen insanların kişiliği ve kimliği üzerinde tartışmalar yapılıyor. Doğru doğrudur, iki kere iki dörttür. Maalesef önyargılı olarak ne yazıldı, ne konuşuldu, taslağın içinde ne var tüm bunlara bir kere bile bakma zahmetine katlanmadan peşin hükümle bunlara karşı çıkanları görüyoruz. Bunlar sadece siyaretçiler değil, ünvanlarının önünde Prof. etiketi olan bir kısım insanlar, gazeteciler ve diğerleri. Bu yanlıştır. Fikirleri tartışmak zorundayız. Bize düşen, bir şeyin doğru mu yanlış mı olduğu, faydalı mı zararlı mı olduğudur. Eğer faydalı ve doğruysa, eğer yerinde ve yeterinceyse ona taraftar olmak bizim için önemlidir. Buna karşı olmak ve herşeyi yok saymak basit insanların, korkak insanların, kendisine güvenemeyen insanların, fikri ve düşüncesi olmayan insanların işidir. Bu Türkiye'de maalesef geçmişten bu yana arzu etmediğimiz ama var olduğunu bildiğimiz bir durumdur." dedi.

MİLLETİN KAFASINI KARIŞTIRMAKTAN BAŞKA GÖREVİNİZ YOK MU

Mevcut Anayasa'nın Cumhurbaşkanlığı seçim sürecini tıkadığına da dikkat çeken Arınç, "1982 Anayasası üçte biri değiştirilmiş bir Anayasa'dır. Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinde 367 sayısı garabeti, seçimi kilitleyen bir unsur haline gelmiştir. Bir maddeyi okuduğunuzda on kişi farklı anlayabilir mi? Bu ne büyük bir saçmalıktır. Bir Anayasa, kanun, mutlaka anlaşılır olmalıdır. Unsurları belli olmaladır. Onu ilkokul talebesi de üniversite talebasi de okuduğu zaman aynı şeyi anlamalıdır. Karşınıza çıkan pek çok olayda görüyorsunuz ki adete mayınlı bir saha gibi. Cumhurbaşkanını halk seçsin diyorsunuz, 40 tane mazeret öne sürüyorlar. Referanduma gidiyorsunuz, referandumdan sonra böyle olması gerekir diyorlar." şeklinde konuştu. Anayasaya farklı farklı anlamlar yükleyen kişilerin anlı şanlı insanlar olduğunu da belirten Manisa Milletvekili Bülent Arınç, "Kimisi Yargıtay eski Cumhuriyet Başsavcısı, kimisi anayasa hukukçusu diye geçiniyor. Sizin milletin kafasını karıştırmaktan başka göreviniz yok mu? Böyle bir Anayasa ile yola devam etmek mümkün olmaz." diyerek yeni sivil Anayasa'nın yapılmasının zaruri olduğuna dikkat çekti.

DARBE SÖYLENTİLERİ AYIP, TSK'YA SAYGISIZLIK

"Türkiye'de darbe olabilir mi?" şeklindeki bir soruya Arınç, bu tür söylentilerin yersiz ve ayıp olduğu şeklinde cevap verdi. Askeri müdahale, endişe ve tehdidinin Anayasa ile kaldırılamayacağını ifade eden Arınç, "2007 yılında AB ile müzakere eden bir ülkenin demokratikleşmesini, özgürlüklerini büyük ölçüde tamamlamış bir ülkede, darbe sözcüğünü sözün içine katmak çok yersiz, çirkin, ayıptır. Bunları birileri konuşuyor olabilir. Artık onların sözlerine itibar eden yok. Bu konuda kimse böyle bir endişeyi ve korkuyu en azından TSK'dan beklemesin. TSK gerici bir örgüt değildir. Modern, çağdaş, güçlü bir örgüttür. Demokrasiden ve cumhuriyetten yanadır. Demokrasi ve cumhuriyetten yana olan bir örgütün darbe düşünmesi de mümkün değildir. Bunun aksini iddia edenler varsa hafızalarını kontrol etsinler ve kendilerini çek etsinler. Türkiye'de darbe olacağını söyleyenler, TSK'ya çok büyük saygısızlık ediyorlar hatta hakaret ediyorlar. TSK böyle bir gerici düşünceye sahip değildir." diyerek düşüncelerini dile getirdi.

DOKUNULMAZLIKLAR

Arınç, milletvekili dokunulmazlığı ile ilgili bir soru üzerine de yasama dokunulmazlığının bütün dünyada uygulandığını, bunun bir imtiyaz olarak görülmemesi gerektiğini söyledi. Yeni Anayasa'da dokunulmazlıkların düzenlendiğini ifade eden Arınç, Milletvekilleri siyasi çalışma yaparlar ve milletvekillerinin siyasi rekabet içinde hasımları çoktur. Suç atmalar, iftiralar olabilir. Her defasında milletvekiline hakim karşısına çık, aklın başına gelsin denirse o zaman siyasi rakipler, karşıtlarını her zaman mahkum ettirmeye çalışırlar. Bu her ülkede böyle düşünülmüştür. Buna Türkiye'de iki defa daha ihtiyaç vardır. Ama ne olmalıdır, bir ön inceleme, soruşturma bazı suçlar için yapılabilmeli, onun dışındakiler dönem sonuna bırakılmalıdır. İkincisi, bir fezleke meclise geldiğinde, meclis buna çok uzatmadan karar vermelidir. Geçtiğimiz dönemde maalesef dosyalar dört yıl gündeme gelmemiştir. Bunları üç ay içinde sonuca bağlamak mümkündür. Meclis Genel Kurulu yapacağı bir oylamayla milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırılıp kaldırılmayacağına karar vermelidir. Kürsü mukaddestir. Kürsünün masumiyeti yasama dokunulmazlığı içindedir." dedi.

ONLARIN YARGILANMALARINA YÖK KARAR VERİYOR

Aynı konumda sayılabilecek bazı kurumlarda dokunulmazlıkların bulunduğuna da dikkat çeken Arınç, bunların hiç gündeme getirilmediğinin altını çizdi. Şikayet üstüne sikayet alan rektör, rektör yardımcıları, dekanlar, öğretim üyelerinin bulunduğunu da kaydeden Arınç, "Ama onların yargılanmasına YÖK Genel Kurulu'nun karar vermesi gerekmektedir. Geçtiğimiz 21. dönemde Meclis, YÖK ile ilgili meclis araştırmasına karar vermişti. Araştırma sonucunda meclis tarafından 21 üniversite rektörü hakkında suç duyurusunda bulunuldu. Ancak buna rağmen YÖK hiçbir rektörün yargılanmamasına karar verdi. Ve hiçbiri mahkeme önüne çıkmadı. Bu dokunulmazlık zırhının birilerini ne kadar kötü koruduğunu ve bunun adaletsiz bir davranış olduğunu biliyoruz." diyerek sözlerini tamamladı.

Toplantıya ev sahipliği yapan MÜSİAD İzmir Şube Başkanı Abdurrahman Çabuk ise, terörün son haftalarda birden bire artmasının iç ve dış sebepleri olduğunu belirterek, "Bu topraklar yıllarca hikmetin, hoşgörünün ve kardeşliğin merkezi oldu. Bundan sonra da böyle kalacak." dedi.



Bu haber 437 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    10,905 µs