Kürtler ABD'ye güvenerek hata yapıyor!

2 Kasım 2007 14:16 tsi
Bugünün müttefikinin yarının düşmanı olduğu Ortadoğu'da, Kürtler ve bazı örgütler sorunlarını dış güçler sayesinde çözmeye çalışarak hata yapıyor. Özellikle Kürtler, arkalarında ABD olduğu düşüncesiyle, büyük hatalar yapıyorlar...

Tarık El Humeyed/ Radikal

PKK-Türkiye krizinden çıkarılacak en belirgin ders, anavatandan ayrılmak isteyene himaye olmadığıdır. Himaye edilmek isteyen, kendi devletinin şemsiyesi altına girmeli. Bu durum Kürdistan bölgesini, Kerkük referandumu veya savaşı öncesi düşündürüyor. Özellikle de bugün Bağdat'ı, Kürtleri ve Irak topraklarını savunmak için topun ağzında görürken... Bu krizden çıkarılacak bir diğer ders, bugün ayrılıkçılara yardım edenlerin yarın onlara karşı çıkabileceği. PKK'nın başına gelen bu. PKK dün Suriye desteğinden beslenirken, bugün Şam Ankara'nın yanında durma kararı aldı.

Arap dünyasındaki ayrılıkçıları destekleyen İran ve Suriye gibi ülkeler, Arap ülkelerini bölmeye çalışan Hizbullah ve Hamas'la top gibi oynuyor. Bu öğütlerin hepsi araç; hak veya ilkelere inanç üzerine kurulu bir destek değil... Suriye lideri Beşar Esat BBC'yle yaptığı söyleşide sakin ve kendine güvenerek, "Sorunlar çözüldükçe Hamas, Hizbullah ve diğerleriyle de sorun yaşanmaz" diyordu. Arap dünyasınınkileri değil, kendisini ilgilendiren sorunları kast- ediyordu. Yoksa bugün Lübnan bu halde olmazdı.

Örneğin İran bugün Irak'taki faaliyetlerini, bir grubun ötekine karşı haklarına inandığı için değil, konumunu, liderliği ve kontrolü sağlama şansını güçlendirmek için gerçekleştiriyor. Bağdat'taki İran destekçileriyse, İran'la ABD arasındaki çatışma anlarında kullanılacak 'toplar'.

Aynı durum Lübnan için de geçerli. Suriye Lübnan'da kontrol sağlamak için her şeyi yapıyor. Hizbullah ve kendi içinde bölünen başka gruplarla bölgedeki konumlarını güçlendiriyorlar. General Michel Aoun 'Suriye tarafından kuşatılmış adam'dan önemli bir müttefike dönüştü.

İran ve Suriye'nin şansı, kendilerinin Irak, Lübnan ve Filistinliler arasında izlediği yöntemin düşmanlarınca kullanılmaması. Yoksa İran ve Suriye için durum kötü olurdu. Zira iki ülkede de binlerce 'dosya' var ve bunların harekete geçirilmesi bedelin ağır olacağını gösterecek.

Kısaca, bölgedeki 'kriz tarihi'nin tüm göstergeleri, ayrılıkçılara yer olmadığını ve bugünün müttefikinin yarının düşmanı olacağını ortaya koyuyor. Sorunların çözümü dış çevrelerden yardım istemekte değil ülkenin içinde. (Londra'da Arapça yayımlanan Şark ül Evsat gazetesi, genel yayın yönetmeni, 29 Ekim 2007)

Bu haber 523 defa okundu.