Magazinde gizli güçlerin oyunu mu? | " /> Magazinde gizli güçlerin oyunu mu? | "/>

En Sıcak Konular

Psikolojik harp: Magazinde gizli güçlerin oyunu mu?

26 Ekim 2007 17:00 tsi
Psikolojik harp: Magazinde gizli güçlerin oyunu mu? 'Eskiden ülkeleri mahvetmek için savaşlar olurdu, uçaklar... Son dört, beş senedir yaşanan magazin olaylarına bakınca, bazı gizli güçlerin memleketin ahlaki yapılarıyla oynamaya çalıştığını düşünüyorum...' Cenk Eren'den çarpıcı açıklamalar...

Cenk Eren, içinde yaşamaktan, mesleği bu olduğu gerekçesiyle vazgeçemediği magazin dünyasını  "Pis Kuyu" diye nitelendirdi ve kuyuya taş atmaya devam ederek, çıkamadığı bu kuyuyu temizlemeye çalıştığını söyledi. Aktüel'de yayınlanan röportajda, magazin dünyasında dönen oyunlara ve bu dünyanın insanlarının yaşadığı 'insani' yabancılaşmaya dikkat çeken sözler söyleyen şarkıcı, kıyasıya eleştirdiği bu dünyayı, 'sanat camiası' olarak tanımlarken, kendisinin yaşadığı yabancılaşmayı da gizleyemiyordu.

Cenk Eren'in ve magazin basınının tanımıyla, 'sanat camiası' diye tabir edilen bu camia, içinde pek çok çarpık ilişki ve ahlaki çöküntü barındırıyor. Bizse, bu kurgulanmış hayatları, dizi filmmiş gibi izliyoruz. Öyle ki artık, magazinin magazinini yapan, bu çarpık hayatları masaya yatıran reality şov ayarında programlarla ve neredeyse ana haber bültenleri aracılığıyla, adeta birer uyutma politikası gibi hayatımıza bir kere değil defalarca kez, tekrar tekrar sokuluyor. TV'ler ve magazin basını aracılığı ile evlerimize kadar giren bu hayatlar büyük bir ahlak çöküntüsünün müsebbibi olacak bir politikanın ürünü olabilir mi diye düşünme melekelerimiz ise çoktan uyuşturulmuş durumda. Cenk Eren  'Eskiden ülkeleri mahvetmek için savaşlar olurdu, uçaklar... Son dört, beş senedir yaşanan magazin olaylarına bakınca, bazı gizli güçlerin memleketin ahlaki yapılarıyla oynamaya çalıştığını düşünüyorum' sözleriyle böyle bir kuşkuya dikkat çekiyor.

İçerden birisinin gözüyle o pis kuyuyu anlatan röportaj:


Programda magazin dünyasının maskesini düşüren bir duruşunuz var. Pek alışık olmadığımız bir durum.

Doğru tespit. Ama hem bu dünyanın içinde olup hem de maskeleri düşürmek çelişki. 'Madem bu kadar kötü, niye içindesin' derseniz başka bir mesleğim olmadığı için. Yoksa bu pis bir kuyu; ve ben çıkmaya çalıştıkça zorlanıyorum.

Çıkmak istiyorsunuz yani...

İnsan pis bir yerde durmak ister mi? 'Madem çıkamıyorum, derdimi ifade edemiyorum, hiç olmazsa neler olup bitiyor anlatayım, belki biraz temizlenir kendime bir yer bulurum' dedim. Çıktım ortaya bakalım ama kısa  dönem yapacağım bir iş bu. Yaptırmazlar. Nerede durdurup ayağımdan çeker ve iftira atarlar bilmiyorum. Çok dobrayım çünkü.

Bu dünyanın en çok nesi kızdırıyor sizi?

İnsanların olduklarından farklı görünmeleri. Gözümün içine baka baka yalan söylemeleri. Artık 'Saraydan geliyoruz devri' kapandı. Halka daha yakın olmak için 'Benim de babam fakirdi, ekmek bulamazdık' gibi trajik hikayeler dolaşıyor. İnsanların doğallığını kaybetmesi ve birbirlerine düşmanca duygular beslemesi rahatsız edici. Bizde 'Helal olsun çok güzel yapmış. Keşke ben de yapabilsem' yok. Yerine 'Bunu nasıl karalarım, aşağı çekerim' var.

Hülya Avşar geçenlerde 'Ben dahil olmak üzere hepimiz reziliz' dedi.

Altına imzamı atarım. Şov dünyasında usturuplu ve ahlaklı yaşayan insan sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

Bu camiadan yakın arkadaşlarınız da var zaman zaman onların da özel hayatlarıyla ilgili bilgileri ortaya çıkarıyorsunuz. İlişkilerinizi zora sokmuyor mu?

Doğruyu söyledim diye aram bozulacaksa, arkadaşım olmasın. Öyle insanlarla aynı kaldırımda bile yürümek istemem.

Şenay Düdek'le sık sık fikir ayrılığına düşünüyorsunuz. Murat Taşdemir'e 'Banu Alkan'ı hala seviyor musunuz' diye sorunca 'Evli  adama bu sorular sorulur mu' diye çıkıştınız.

Evli bir adama 'Siz bu kadını seviyor musunuz?' diye sorulur mu? Al gülüm ver gülüm yok bu programda. Şenay'la iyi arkadaşız ama ayrı insanalarız. Onun doğrusu bana doğru gelmiyor. Mehmet Barlas ile Emre Kongar gibiyiz.

Sizden korktuğunu dile getiren oldu mu hiç?

Şimdiden efsana gibi dolanmaya başladı. 'Allah Allah bu böyleymiş, niye fark etmemişiz' diye... Gazetelerden köşe yazarlığı teklifi gelmeye başladı. Halbuki düzgün insanların yapması gereken zaten bu. Yıllarca Ecevit için 'Çok dürüst adam, hiç şaibeye bulaşmadı' dediler. İyi de bu meziyet değil ki, olması gereken. Benim gibi olunması lazım zaten.

Bugüne kadar en çok hangi konuk kızdırdı sizi?

Kızdırmayan bir iki kişi var. Ama en çok hocalar medyumlar kızdırıyor. Reklam aralarında hemen kalkarım yanlarından durmam. Tansiyonum var. Geçenlerde Banu Alkan 'Türkan Şoray esmer efsaneydi, ben de sarışın' deyince koltuktan fırladım. Öyle şeyler söylenince çıldırıyorum.

Dobrasınız diye geldik

Birbirlerinin mesleklerini engellemek için araya mafyayı, hatırlı dostları sokanlar... Birinin aldığı işi kendine çevirmek için daha fazla insana avanta dağıtanlar, iftira atanlar...

İnsanların yaptığı pisliği bile bile akadaşlığınızı devam ettirir misiniz?

Arkadaşlık değil ki gördükleriniz. Şov dünyasındaki insanlar hiçbir zaman gündüz telefonla birbirini. Sadece karşılaştıkları zaman can ciğer kuzu sarması olurlar. Üç ay kimseyi görmezsiniz, sonra bir yayında veya gecede karşılaşınca, 'Neden aramadın, çok kırgınım. Yarın bütün programımı iptal ettim yemek yiyoruz' denir ama o yarın hiç olmaz.

Neye bağlıyorsunuz bunu?

Çok hırslılar

Neler yapabilirler bu hırsla?

Evlilik müessesini yerle bir edebilirler, bakamayacakları çocukalrı doğurup kendilerini temizleyebilirler, ailelerine zarar verebilirler. Aile, anne, baba kardeş mefhumunu yitirebilirler. Çok acı ama dünyanın kendi eksenlerinde döndüğünü zannediyorlar. çünkü bu camiadakiler sadece marka, aranjör, stüdyo, modacı bilir. Onun dışındaki yaşamdan bihaberdirler.  Hep o günde yaşayacaklarını sanıyorlar. Çıplak resimleri çıkıyor mesela, diyorum ki ''Çocuğun okula gittiğinde arkadaşları 'Annene bak' derse ne yapacaksın?" Sonra bakıp Eyvah ne yaptım, kurtuluş yok, evleneyim temizleneyim'' diyorlar. Ama o da bir nebze. Görsel olarak temizlenebilirler belki ama ruhsal olarak mümkün değil.

Ruhen temizlenmek için de umreye gidilmiyor mu?

Sanat camiası insanlara göstermek için Ramazan'ın birinci ve otuzuncu günü arası Allah aşkıyla dolar. Aslında ilk on beş, yirmi gün daha yoğundur. Ramazan'dan sonra dekolte poz da verileceği için son on gün biraz geri çekilinir.

Haber olmak için ne yaparlar peki?

Her şeyi! Basına haber olsun diye psikoloğa gidenleri biliyorum. İftira ataralar. Yetmez mi? Bunların dışındakiler çerez kalır.

Niye girdim bu dünyanın içine diyor musunuz?

Keşke kolumda bir bileziğim olabilseydi de bunu yapmak zorunda kalmasaydım diyorum.



Bu haber 1,215 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    5,762 µs