Ters açı: 'Kaz Dağları'nda da Alman parmağı'

26 Ekim 2007 16:54 tsi
iyibilgi çevre ile ilgili duyarlılığını saklı tutan bir site... Ancak meselenin gözden kaçan boyutları da yok değil. Kaz Dağları'ndan çirkin kokular geliyor... iyibilgi özel

Kaz Dağları'nda 11 şirketin 37 ayrı noktada sondaj çalışmaları yaparak maden aramaya başlamasının ardından, çeşitli sivil toplum örgütleri tepkilerini ileten basın açıklamaları yapmıştı.

Çevre duyarlılığı konusunda tedbiri elden bırakmayan iyibilgi, TOBB Madenciler Meclisi ve Türkiye Madenciler Derneği Başkanı İsmet Kasapoğlu ile Çevre duyarlılığıyla adını sıkça duyduğumuz İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Yeraltı Maden İşletmeciliği Ana Bilim Dalı Başkanı Orhan Kural'a olayın arkasındaki gerçekleri sordu.

"Yapılan işlemler yeraltı tabakalarından örnek almaktan ibaret!"

Kaz Dağları'nda yapılan faaliyetin niteliğini sorduğumuz İsmet Kasapoğlu, Kaz Dağı bölgesinde 20 yılı aşkın süredir sondaj ve arama faaliyetlerinin sürdüğünü belirterek, "Sondaj çalışmalarının neden şimdi gündeme geldiği araştırılmalı!" dedi.

Kasapoğlu, sondaj çalışmalarında sadece altın değil, kömür bor ve daha pek çok madenin araştırıldığının altını çizerken, "Hiçbir sondaj çalışmasında siyanür ve benzeri madde kullanılmaz, yapılan işlem çapı 10 cm.'yi bulan delikler açarak yeraltındaki tabakalarda var olan madenin niteliğini ve niceliğini incelemektir." dedi.

Kasapoğlu, Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürülüğü'nün (MTA) 1935 yılında kurulduğunu ve İzmir Kongresi'nde Türkiye'nin yer altı kaynaklarına önem verilmesinin ifade edilmesinin ardından Türkiye genelinde on binlerce kazı çalışması yapıldığına dikkat çekti.

Yapılanların Türkiye'nin maden varlığını tespit etme amacı güttüğünün de altını çizen Kasapoğlu, "Avrupa maden varlığı araştırmalarını 50 yıl önce tamamladı. Her tür maden arandığı için de onbeşin üzerinde firma katılıyor. İşlem sadece maden tespiti ve genişliği için yer altı tabakalarından örnek almaktır." açıklamasını yaptı.

"Dış ülkelerden para alan provokatörler var"

Bölgede yapılan çalışmaların çevreye zararını sorduğumuz İTÜ Maden Fakültesi Yeraltı Maden İşletmeciliği Ana Bilim Dalı Başkanı Orhan Kural da yapılan işlemlerin çevreye zarar vermediğini açıkladı.

Daha önce pek çok çevre olayında yalnız kaldığını ama çevre konusunda insanları uyarmaktan vazgeçmediğini aktaran Kural, özetle şöyle konuştu:

"İnsanlar kar amacıyla ormanları tahrip etti. Site kurmak için ağaçları kesti. Fabrikalar havayı zehirledi. Denizler dolduruldu. O zaman medyayı çağırıp cevap alamıyorduk. Bizi dinlemediler. Şimdi altın söz konusu oldu Bergama'da da aynı şey olmuştu ve birden bire herkes ayağa kalktı. Yine bizi dinlemiyorlar.

Bakın  biz maden mühendisleri olarak bu sondaj çalışmalarının çevreye zarar vermediğini açıkladık. Bu sondaj çalışmalarında siyanür kullanılmıyor. Çevreye de bir zarar verilmiyor. Yapılan sadece delikler açarak madenleri kontrol etmek."

Kural'a altın bulunduğu takdirde, çıkarılma amacıyla siyanürün nasıl kullanılacağını sorduğumuzda, "Burada çevreye verilen zarar, sigara içenlerin kendilerine vereceklerinden daha fazla değil!" açıklamasını yaptı.

 Türkiye'ye altın ihraç eden Almanya'nın, kendi yeraltı kaynaklarımızı çıkartmayarak, altın alımına devam etmemiz için bu tür yöntemlere başvurduğunu aktaran Kural, madencilerin maden işlettikleri alanları devletten kiraladıklarına değinerek, "Maden kurulan alandaki her ağaç için devlete 10 ağaçlık para peşinen ödenir. Buna rağmen Türkiye'deki pek çok madencilik firması, madenciliğin adına zarar gelmemesi için, kendileri çevre düzenlemesini yaparlar." dedi

Son olarak, dış ülkelerden para alan bazı insanların Bergama'da olduğu gibi şimdi de Türkiye'nin altın ithalatına devam etmesi amacıyla, çevre örgütlerini provoke ettiklerini aktaran Kural, "Yasa gereği madenlerin bulunduğu çevrede kuş türleri dahi sayılır. Böyle bir çevre dramı yaşanıyor olsa biz de karşısında olurduk. Çok sayıda maden mühendisi konuyla ilgili açıklama yaptı. Biz de milliyetçi insanlarız." açıklamasını yaptı.

www.iyibilgi.com özel Kaan Kıymaç

Bu haber 3,767 defa okundu.