7 maddede Kuzey Irak: Barzani ve Talabani gerçekten dost mu?

25 Ekim 2007 12:18 tsi
Türkiye sınırötesi operasyonun artık eşiğinde. Dün MGK’dan çıkan ekonomik ambargo tavsiyesi gelişmelerin askeri seçenek öncesindeki son virajda olduğunun açık bir göstergesi. Öte yandan operasyon yaklaştıkça basında Kuzey Irak ile ilgili birçok habe

Türkiye Kuzey Irak’a operasyonu çok daha güçlü konuşuyor. Öyle ki operasyonların çoktan başladığı, Türk jetlerinin terör yuvalarını vurduğu, nokta operasyonların gerçekleştiği artık bilinen bir gerçek.

Elbette yükselen tansiyon basının gündemini sadece PKK’ya değil Kuzey Irak’a da yöneltti. Kuzey Irak ile ilgili birçok haber yapılıyor, ancak çıkan haberlerden Kuzey Irak’ın aslında ne olduğu tam olarak bilinemiyor. Yaklaşım oldukça genellemeci ve karşımızda bir bütün Kuzey Irak varmış gibi görünüyor. Halbuki öyle değil… iyibilgi’nin görüştüğü, bölgede bulunmuş uzmanların anlattıkları, basında çizilen tablonun dışında bir fotoğrafı önümüze koyuyor.

Kuzey Irak’ta karmaşık dengeler

1) Görünenin aksine, Barzani ve Talabani’nin arasında geçmiş yıllarda ortaya çıkan gerginlik azalmadı. Türk askeri bu gerginlik sonucu Kuzey Irak’a konuşlanmıştı. 1992’deki Ankara sözleşmesi Barzani ve Talabani arasındaki gerginliğin sonucu. Bu gerginlik ise hala bitmedi. iyibilgi’nin görüşüne başvurduğu uzmanın belirttiğine göre şu andaki yakınlık çıkarların şimdilik örtüşmesinden kaynaklanıyor. Özellikle petrol büyük bir pasta ve çatışmayı şimdilik engelliyor.

2) Ancak Irak’ın işgaliyle ortaya şöyle bir sorun çıktı. Edindiğimiz bilgiye göre Talabani’nin Irak Cumhurbaşkanı olmasından sonra, Talabani ve çevresinde Kuzey Irak’tan tasfiye edileceklerine dair bir endişe baş gösterdi. Bu ileriki dönemde aralarındaki çatışmayı arttırabilir. Talabani cephesi Barzani’nin artan nüfuzundan rahatsız.

3) Barzani ile PKK arasında, görünenin aksine husumet var. Ancak bu söylenmiyor. Bu Barzani için önemli bir imaj meselesi. Kürtlerin liderliğine soyunan Barzani “Terörist de olsa Kürtleri Türkiye’ye teslim ediyorum” diyemez.

4) Kürt bölgesinde Barzani’nin giremediği bölgeler var. Tasfiye edemiyorlar. Peşmerge PKK’yı atamaz. Böyle bir gücü yok. Peşmerge’nin sayısı bilinenin aksine artmadı. Hala yüz bin civarında… Zaten olan güçlerde Bağdat, Erbil ve Kerkük’te. Peşmerge’nin önemli gücü güneyden gelecek bir saldırıya karşı konumlandırılmış durumda. Ne Türkiye’ye karşı durabilecek düzeyde, ne de PKK’yı tasfiye edebilecek güçte.

5) Hem İsrail hem de ABD Barzani’yi bölgedeki Kürtlerin lideri olarak görüyor. Talabani’den ziyade Barzani’ye yönelik tercihleri eski ilişkilerden kaynaklanıyor. Talabani geçmişte İran ve Rusya ile yakın ilişkiler kurdu. Ancak Barzani’nin ilişkileri ABD ve İsrail ile güçlü.

6) Aralık ayında bölgede seçimler yapılacak. Barzani cephesinin oy kaybı yaşayabileceği belirtiliyor. Bu yüzden Barzani’nin milliyetçi söyleme ihtiyaç duyduğu belirtiliyor. Bu yüzden Barzani iktidarını Türkiye karşıtlığına dayandırıyor.

7) Barzani cephesinde de durum biraz karışık. Kuzey Irak bölgesel yönetimi Başbakanı Mesut Barzani ile yeğeni Başbakan Neçirvan Barzani arasında önemli sorunlar bulunuyor. Bu sorunların başında yaklaşım farkı bulunuyor. Mesut Barzani diplomasiyi es geçerken, Neçirvan Barzani'nin Kuzey Irak yönetimini diplomatik anlamda sürekli zor durumda bıraktığı için amca Barzani ile sorun yaşadığı ileri sürülüyor. Öte yandan sorunlar bundan ibaret değil... Bölgesel istihbaratın başkanı Mesut Barzani'nin oğlu... Oğul Barzani ile Peşmergelerin kendisine bağlı olduğu yeğen Barzani arasında da sorun bulunduğu hatta bir dönem "birbirlerine silah çekecek düzeye" geldikleri ileri sürülüyor.

www.iyibilgi.com

Bu haber 9,995 defa okundu.