MGK’dan çıkan iki kritik sonuç!

25 Ekim 2007 10:19 tsi
Dün ilk kez Cumhurbaşkanı Gül’ün Başkanlığında toplanan ve beş buçuk saat süren Milli Güvenlik Kurulu’ndan yapılan açıklamada iki kritik sonuç öne çıktı. Bu sonuçlardan birisi Kuzey Irak’ı diğeri ise doğrudan sokaktaki vatandaşı ilgilend

Dün Cumhurbaşkanı Gül’ün ilk kez başkanlığını yaptığı Milli Güvenlik Kurulu’na terör ve Ermeni tasarısı gündemini vurdu. Beş buçuk saat süren toplantı sonrasında yapılan açıklamadan ise iki konu ön plana çıktı.

MGK da provokasyondan endişeli

Yapılan açıklamanın ilk maddesi artan provokasyon endişesinin devletin güvenlik zirvesinde güçlü bir şekilde ele alındığının göstergesi. Milli Güvenlik Kurulu açıklamanın ilk maddesinde “sağduyu” çağrısında bulunarak aslında en öncelikli konunun bu olduğunu ortaya koydu. MGK açıklamasının ilk maddesinde “halkımızın her zaman olduğu gibi, sağduyusunu koruyacağına ve kardeşlik duygularına zarar verecek davranışlardan kaçınarak teröre gereken yanıtı vereceğine” yönelik inancın tam olduğu vurgulandı. Bu son günlerde terör bağlamında artan tahriklerin ve ülke içinde oluşturulan kör öfkenin milli güvenlik meselesi haline geldiğinin önemli bir göstergesi. Salı günü de hükümet RTÜK aracılığıyla radyo ve televizyonlara terörle ilgili haberlerde kısıtlayıcı yayın yasağı getirmiş, aynı gün Köşk, hükümet, anamuhalefet ve Genelkurmay’dan provokasyonlara dikkat uyarısı gelmişti. MGK’nın da açıklamasının ilk maddesini bu konuya ayırması Türkiye’nin ağır bir provokasyonla karşı karşıya olduğu, toplumun gerginliğe sürüklenmek istediği endişesinin devletin zirvesinde taşındığı yorumlarına neden oldu.

Askeri seçenek masada, ancak süre ertelendi

MGK açıklamasında öne çıkan ikinci sonuç ise Türkiye’nin Kuzey Irak’a yönelik askeri operasyondan önce diplomatik tüm araçları tüketme arayışında olduğu… Her ne kadar açıklamanın ikinci maddesinde tezkere çerçevesinde alınması gerekebilecek siyasi ve askeri tedbirlerin konuşulduğu belirtilse de açıklamanın üçüncü maddesinde Türkiye’nin Kuzey Irak’a ekonomik ambargo uygulayacağına yönelik güçlü ifadeler yer alıyor. Açıklamada şöyle deniyor: Bölgede bölücü terör örgütünü doğrudan veya dolaylı şekilde destekleyen gruplar üzerinde öncelikle alınması gereken ekonomik tedbirlere ilişkin olarak bakanlar kuruluna tavsiyede bulunulması kararı alınmıştır.

Bu nokta önemli, çünkü askeri seçeneğin bir süre erteleneceği ve ekonomik ambargo sonrasında Kuzey Irak yönetiminin atacağı adımlar çerçevesinde askeri operasyonun yapılıp yapılmayacağına karar verileceği anlaşılıyor. Ancak bu madde askeri operasyon öncesinde son aşamaya da geçildiğinin önemli bir göstergesi. Çünkü Türkiye daha önce Kuzey Irak ile ilgili ekonomik ambargo seçeneğini kullanmamıştı. Bu adım diplomatik çabaların tükendiğini gören Türkiye’nin ekonomik önlemler alacağı, ekonomik önlemler de terör örgütünün Kuzey Irak’tan çıkarılmasına yetmezse askeri operasyona başvurulacağı şeklinde yorumlanıyor.

Dışişleri Babacan dün Bağdat’ta diplomatik tüm seçeneklerin askeri operasyon öncesinde tüketileceğini söylemişti.

Öte yandan ekonomik ambargonun Kuzey Irak’a yönelik olacağı, Irak ile ilişkilerin sürdürüleceği vurgulanıyor. Habur’dan geçişler ağırlaştırılacak ve Türkiye’nin yeni Irak güzergahı Suriye üzerinden olacak. Bu planla Barzani yılda 400 milyon dolar zarara uğrayacak.

---

 

MGK açıklamasının tam metni:

a. Birlik ve beraberliğimizi zedelemeyi amaçlayan terör saldırılarına karşı, halkımızın her zaman olduğu gibi, sağduyusunu koruyacağına ve kardeşlik duygularına zarar verecek davranışlardan kaçınarak, teröre gereken yanıtı vereceğine olan inanç bir defa daha vurgulanmıştır.

b. TBMM'nin 17 ekim 2007 günü kabul ettiği hükümet tezkeresi çerçevesinde alınması gerekebilecek siyasi ve askeri tedbirler görüşülmüştür.

c. bölgede bölücü terör örgütünü doğrudan veya dolaylı şekilde destekleyen gruplar üzerinde öncelikle alınması gereken ekonomik tedbirlere ilişkin olarak bakanlar kuruluna tavsiyede bulunulması kararı alınmıştır.

d. ABD temsilciler meclisi dış ilişkiler komitesinde 10 ekim 2007 günü kabul edilen 1915 olaylarına ilişkin karar tasarısıyla ilgili gelişmeler de görüşülmüş; ermeni diyasporası ile Ermenistan'ın Türkiye aleyhinde yıllardır yürütmekte oldukları kampanyanın son ürünü olan söz konusu tasarının hiçbir gerekçeyle mazur gösterilemeyeceği ve kabul edilmeyeceği vurgulanmıştır. gelişmelerin seyrine göre konunun bütün vecheleriyle yeniden değerlendirilmesi kararlaştırılmıştır

www.iyibilgi.com

Bu haber 923 defa okundu.