"Hurafe karşıtı" medya hurafenin dibinde!

Son bir haftadır medya ciddi bir "akılcılık" savunusu içerisinde. Karaburun'da gerçekleşen akıldışı olay, devletin önerdiği eğitim kitaplarında çeviri tutarsızlığı, ardı ardına yayınlanan irtica kitapları  ve medyanın bunlara ilgisi…  Özellikle Akşam Gazetesi'nin bugünkü manşetini vurgulamalı. Çok değil bir hafta önce Sabah gazetesi'nden Ergun Babahan"Bu kış irtica gelebilir" demişti. Fakat bir mevsim değil, bir hafta geçmeden, Babahan haklı çıktı. Evet, "irtica" köyümüze geldi, hoş geldi!

Medya bu konuda çok dikkatli. Türkiye'nin seküler yapısına zarar getirecek herhangi bir gelişmeyi, çok önceden biz değerli okuyucularına iletmek ve bizleri uyarmak için elinden geleni yapıyor. Müteşekkiriz. Bu patlayan haberlerin Türkiye'nin Lübnan'a asker gönderme meselesi ile bir alakası var mı bilemiyoruz. Yani bir "irtica hortlatması" ile acaba İran "düşman" gösterilip Türkiye belli kamplara mı itiliyor, burası da göreceli. Kesin olan bir şey var. Medya "akılcılığa" sahip çıkıyor.

Peki, gerçekten öyle mi? Medya gerçekten "akılcılığa" sahip mi çıkıyor? Yoksa medya "işine gelen" "akıl dışılıkları" sahipleniyor mu? Dün Milliyet Gazetesi, bugün de Hürriyet gazetesi dikkatli okuyucularını bu düşünceye itti. Haber şöyle sunulmuş: "Meryemana'nın mezarını arayanlar esrarengiz bir şekilde ölmüştü, evi de ilahi bir mucize ile yangından kurtuldu." Şimdi bu haberi yapanların "aşı niyetine abdest suyu"na meyledenlerden ne farkı var?

Bu yadırganacak bir şey mi? Hayır. Herkesin bir tercihi var. Fakat çelişkili olmamak gerekmez mi? "Akılcılık"sa, "akılcı" olmak, çelişkiye düşmemek, "taraf" görüntüsü vermemek, "illa da ben toplum ile çatışacağım" dememek gerekmez mi? Örneğin, açık konuşalım, işin Sayın Zekeriya Beyaz gibi magazinel kısmı dışında, "İslam dini" ile ilgili haber ve görüntülere iğreti duran medya Papa haberlerine nasıl yaklaşır? Geçtiğimiz yıl Almanya'yı ziyaret etmiş ve gençlik festivaline katılmıştı Papa. Yüz binler katılmıştı festivale… Bugün "irtica" haberlerini yapanlar, ATV'nin o haberini izleyebilirler. ATV'nin Papa ve onu delicesine seven gençlere nasıl yaklaştığını hayretler içerisinde izleyeceklerinden eminim.

Bu dini bir tercih değil! Yanlış anlaşılmasın. Bu kültürel bir tercih. İrtica haberleri ki yukarıdaki haberlerin gerçeklik payı olabilir ve asla tasvip edilecek bir durumu yoktur, "yanlışı düzeltmek amacıyla" yapılmaz bu ülkede. Ya mesaj vermek ya da başka amaçlarla yapılır. Medyanın kültür hayatımızın değişimindeki rolünü belki bu çerçeveden düşünmeli.