Washington, PKK'ya karşı 'yöntem değişikliği' önerdi. ABD'ye iki hafta süre

23 Ekim 2007 11:18 tsi
Hükümet, kamuoyu baskısına karşın ABD'nin 'Birkaç gün daha' talebini kabul etti. Son tarih hâlâ Erdoğan ve Bush'un bir araya geleceği 5 Kasım. O güne kadar ABD adımı beklenecek

Murat Yetkin / Radikal

Hükümet, ABD'nin talebi üzerine Irak'taki PKK varlığına yönelik aktif harekâta geçme kararını bir süre daha ertelemeye karar verdi. Bu kararda, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice'ın önceki akşam güvenlik zirvesi için Çankaya Köşkü'ne çıkan Başbakan Tayyip Erdoğan'ı araması rol oynadı.
Başbakan Erdoğan bu görüşmeyi ifşa ederken, ABD'nin Türkiye'den birkaç gün daha süre istediği de söylemişti.
Radikal'in ulaştığı bilgilere göre Erdoğan, Rice ile görüşmesini Cumhurbaşkanı Abdullah Gül başkanlığında toplanan güvenlik zirvesi katılımcılarıyla da paylaştı. Bu bilgiler arasında ABD'nin Irak'taki PKK varlığına karşı Türkiye'nin sıcak takibi aşan bir askeri operasyona girmesine gerek bırakmayacak bir yöntemi deneyeceği de bulunuyordu.
Rice, Erdoğan'ı aramadan önce ABD Savunma Bakanı Robert Gates, Ukrayna'nın başkenti Kiev'deki NATO toplantıları sırasında Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül ile yarım saat süren bir görüşme yapmıştı. Gönül bu görüşmeden sonra sınır ötesi harekât için ihtimal planlarının hazırlandığını, ihtiyaç çerçevesinde gereğinin yapılacağını söylemişti.

ABD, 'Iraklılara' mı vurduracak?
Rice'ın Erdoğan'dan birkaç gün daha süre istemesinin gerekçesi yapılan 'yöntem değişikliğinin', Türkiye'nin de vereceği istihbarat yardımı ile saptanacak PKK noktalarına, Irak ordusu tarafından
operasyon düzenlenmesini içerdiği öğrenildi.
Cumhurbaşkanı Gül'ün dün görüştüğü bazı muhalefet liderlerine söz ettiği 'ABD tavrındaki bazı değişiklikler' ile bu yöntem değişikliğini kastettiği yorumları yapılıyor. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt ve kuvvet komutanlarının da katıldığı Çankaya zirvesinde ABD'nin istediği birkaç günün daha verilmesi kararının çıkmasının nedeni, kaynaklara göre ABD planının inandırıcı bulunması değil. Kararın nedeni, ABD'nin önerdiği bu son tercihin de işe yarayıp yaramayacağının anlaşılması. Plan işe yarar PKK'nın ABD (veya onun yönlendiriciliğindeki Irak) güçleri tarafından cezalandırılması gerçekleşirse, Ankara amacına ulaşmış sayılacak. Plan işlemezse, Türkiye bütün siyasi tercihleri tüketmiş olarak, askeri seçenekler dahil kendi planlarını uygulamaya koyarken, başka seçeneğin kalmadığını dünyaya ilan edebilecek.
Beyaz Saray'ın dün PKK'nın üzerine Türkiye ve Irak'la birlikte gidileceği açıklaması ve ABD'den Irak'a yapılan PKK'ya karşı bir an önce harekâta geçilmesi çağrısının da, Dışişleri Bakanı Ali Babacan'ın dün Kuveyt'te "Sınır ötesine kalkışılmadan önce siyasi yollar tüketilecek" açıklamasının da perde gerisinde bu gelişme yer alıyor.

Barzani engeli nasıl aşılacak?
Planın işlemesi üzerine Ankara'nın iki kaygısı var. Birincisi, ABD'nin böyle bir operasyona kendisinin kalkışmayacağı, ancak 'Irak ordusuna gerekli desteği vereceği'. İkincisi, ABD güçlerinin hava ve kara desteğiyle, Irak ordusu armasıyla kuzeyde, Türk sınırına yakın bölgede böyle bir operasyona kalkışılması durumunda, Mesud Barzani'nin buna izin verip vermeyeceği. Aynı kaygı Vaşington'daki karar alıcılarda da var ve kaynaklara göre halen bu sorun aşılmaya çalışılıyor. Rice'ın dün Barzani'yle görüşmesi bu amacı taşıyordu.
Gerek bu planın işlemesi, gerekse planın işlemesi ihtimali üzerine ABD'nin talebine uyularak aktif harekât kararının askıya alınması muhalefet cephesinde rahatsızlığa yol açtı.
Cumhurbaşkanı Gül ile görüşmesi ardından basın toplantısı yapan CHP lideri Deniz Baykal'ın "Türk Silahlı Kuvvetleri bugünler içindir. Zamanında kullanılmayan güç, güç değildir" eleştirisinin asıl adresi bu askıya alma kararıydı. Keza MHP lideri devlet Bahçeli'nin "Türkiye ABD'den beklediği desteği görmezse, İncirlik ve Habur konularını gündeme getireceğini söylemekten çekinmemelidir. Bunun için de Başbakan'ın 5 Kasım'da ABD'ye yapacağı ziyaret beklenmemelidir" ifadesi de bu yaklaşımı hedef alıyordu.
Ancak, dünkü Bakanlar Kurulu toplantısı ardından hükümet kanadında pekişen eğilim, Başbakan Erdoğan'ın 5 Kasım'da Vaşington'da ABD Başkanı George Bush ile görüşmesine dek ABD'nin bu konuda adım atmasının beklenmesi. Gerek hükümet sözcüsü Cemil Çiçek'in kurul sonrasında, gerekse Başbakan Erdoğan'ın İngiltere'ye yola çıkmadan önce ısrarla bu kararı (adını
açıkça söylemeden) askerle birlikte aldıklarını vurgulamaları ise, hükümetin ciddi boyutlara tırmanan sokak baskısına karşı sıkıntısını yansıtıyor.

 

Bu haber 653 defa okundu.