"Edep ölçülerine sığmayan ifadeler var"

0 0 0000 00:00 tsi
Atatürk'ün anı defterine yazılan ve hükümete yönelik hakarete varan ifadeler içeren ünlü mektup, tekrar gündemde. Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, anı defterine yapıştırılan tartışmalı yazıyı sansürsüz okudu.

Anı defterine yapıştırılan tartışmalı yazıyla ilgili açıklama yapan Çiçek, "Mektubun tam metni okunmadan değerlendirme yapılıyor. Ben mektubu okudum. Adeta illegal bir örgüt bildirisi gibi yazılmış. Edep ölçülerine sığmayan ifadeler var. Yazıyla ilgili hukuki yollara başvuracağız." dedi.

Hükümet Sözcüsü ve Adalet Bakanı Cemil Çiçek, 353 sayılı Askeri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Kanunu'nda öngörülen değişikliklerle ilgili kanun tasarısının, Bakanlar Kurulu'nda imzaya açıldığını bildirdi.

Çiçek, yeni düzenlemeyle sivillerin askeri yargıya tabi olduğu hallerin barış ve savaş zamanına göre iki ayrı kategoride ele alınacağını belirterek, ''Asker kişilerle müştereken sivillerin işledikleri suçlara ilişkin yargılamalar hariç olmak üzere barış zamanında askeri mahkemelerde sivillerin yargılanmasına son verilmiş olacaktır'' dedi.

Bakanlar Kurulu'nda üç yasa tasarısının imzaya açıldığını bildiren Çiçek, bunlardan birinin 353 sayılı Askeri Mahkemelerin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Kanunu'nda öngörülen değişikliklerle ilgili tasarı olduğunu söyledi.

353 sayılı Kanun'un 1963 tarihli olduğuna işaret eden Çiçek, o tarihten bu yana hem mahkemelerin kuruluşu hem de yargılama usullerinde değişiklikler olduğunu anlattı.
AB müktesebatının üstlenilmesine ilişkin Ulusal Program'da, Türkiye'nin söz konusu mahkemelerin yasasında değişiklik yapılması taahhüdü olduğunu kaydeden Çiçek, Türkiye'nin ölüm cezasını Anayasa başta olmak üzere tüm mevzuattan çıkardığını anımsattı. Çiçek, ''Bunun tabii sonucu olarak da işin askeri yargıya intikal eden bölümündeki kalan maddelerin, kalan düzenlemelerin de çıkarılması gerekiyor. Dolayısıyla bu yasa tasarısıyla bu türlü düzenlemeler yapılmış olacak'' dedi.

Çiçek, 1 Haziran 2005'de yürürlüğe giren Türk Ceza Kanunu ve Ceza Muhakemesi Kanunu'na paralel olarak da ceza hükmü içeren veya içinde ceza yargılamasıyla ilgili usul hükümleri bulunan özel kanunlarda da değişiklik yapılması gerektiğini söyledi.
Bu özel yasalardan birinin de Askeri Mahkemelerin Kuruluş ve Yargılama Kanunu olduğunu anımsatan Çiçek, bu yasada da hem Türk Ceza Kanunu'na hem de Ceza Muhakemesi Kanunu'na uygunluk sağlamak için değişiklik yapılacağını söyledi.

Anayasa'nın 145. maddesinde ''askeri mahkemelerin asker olmayan kişilerin özel kanunda belirtilen askeri suçlarıyla kanunda gösterilen görevlerini ifa ettikleri sırada veya kanunda gösterilen askeri mahallerde askerlere karşı işledikleri suçlara da bakmakla görevlidirler'' şeklinde hüküm yer aldığını belirten Çiçek, şunları kaydetti:

''Dolayısıyla sivillerin bir kısmı bu kanun kapsamında askeri mahkemelerde yargılanmaktaydı. Bu yeni getirilen düzenlemeyle sivillerin askeri yargıya tabi olduğu haller, barış ve savaş zamanına göre iki ayrı kategoride ele alınıyor. Asker kişilerle müştereken sivillerin işledikleri suçlara ilişkin yargılamalar hariç olmak üzere barış zamanında askeri mahkemelerde sivillerin yargılanmasına son verilmiş olacaktır. Belki bu yasa tasarısının reform niteliğindeki maddesi de budur. Ayrıca askeri mahkemece tutuklanan sivillerin askeri cezaevi yerine sivil cezaevlerine konulması düzenlemesi de bu kanunda getirilmiş olmaktadır.''

Anayasa mahkemesi'nin iptal kararları doğrultusunda düzenleme

Çiçek, imzaya açılan bir başka tasarı hakkında bilgi verirken de, her yıl bütçe kanunları çıkarılırken, bu kanunların içerisinde yine bütçeyle bağlantılı olarak mali hükümler içeren başka kanunların da düzenlendiğini belirtti.

Çıkarılan Bütçe Kanunu'nda da birçok kanunla bağlantılı hükümler bulunduğunu ifade eden Çiçek, Anayasa Mahkemesi'nin bunları, Bütçe Kanunu içerisinde değil kendi yasalarında düzenlenmesi gerektiği gerekçesiyle iptal ettiğini kaydetti. Çiçek, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararları doğrultusunda bu düzenlemenin yapılması gerektiğini belirterek, ''Dolayısıyla bugün birçok kanunda değişiklik yapan ve böylece iptal konusu olan maddeleri kendi kanunlarında düzenleyen bir tasarıyı TBMM'ye sevk etmiş oluyoruz'' diye konuştu.

Yabancıların çalışma izinleri hakkındaki kanun

Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkındaki Kanun'da da değişiklik yapılacağını belirten Çiçek, bu kanunun kısa süre önce çıkarıldığını söyledi. Türkiye'de çalışan yabancıların izinlerinin hangi makamlar tarafından nasıl verileceği ve bununla ilgili süreler konusundaki söz konusu yasanın 6 Eylül 2003 yılında yürürlüğe girdiğini kaydeden Çiçek, bu kanunun kaçak işçi çalıştırılmasını önlemek amacıyla çıkarılmış olduğunu ifade etti.
Aradan geçen sürede uygulamada bazı aksaklıklar olduğunu ve izin verilirken bürokratik işlemlerin uzun zaman aldığını anlatan Çiçek, bu nedenle yeni bir düzenlemeye gerek duyulduğunu bildirdi.

Dış politika

Toplantıda ayrıca, dış politika konularının da ele alındığını ifade eden Çiçek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Yunanistan ve Azerbaycan'da bazı toplantılara katıldığını anımsattı. Çiçek, Başbakan'ın yaptığı çalışmalar ve ikili temasları hakkında bilgi verdiğini, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün de Bakanlar Kurulu üyelerini bilgilendirdiğini ifade etti.

Çiçek, ''Sayın Başbakan özellikle Azerbaycan'a yaptığı ziyarette dünyanın ve bölgenin gündeminde olan İran ile ilişkiler ve nükleer enerji krizi konusunda yaptığı temaslar hakkında Bakanlar Kurulu'na bilgi vermiştir'' dedi.

Türkiye'nin bu konusundaki görüşlerini daha önce açıkladığını belirten Çiçek, şunları kaydetti:

''Bizim burada yaptığımız açıklamalar çerçevesinde Türkiye muhataplarına bu konuyla ilgili düşüncelerini birinci ağızdan, yüz yüze söyleme imkanı bulmuştur. Bu konudaki beklentilerini dile getirmiştir. Bu görüşmelerin faydalı olduğunu söyleyebilirim. Bu gelişmeleri yakından takip etmek zorunda olan bir ülkeyiz. Bu problemler çıktığında en çok zarar gören ülkeyiz. Komşu ülke olmamız nedeniyle taşıdığımız bazı endişeler var. Dostluğun, komşuluğun ve ikili ilişkilerin gereği olarak bu soruna barışçıl bir çözüm bulunması noktasındaki telkinlerimizi, tavsiyelerimizi Sayın Başbakan yüz yüze söyleme fırsatını bulmuştur. Bu çerçevede bir dış politika değerlendirmesi yapılmıştır."

Zaman

Bu haber 286 defa okundu.