'Neden grev yaptılar anlayabilmiş değilim'

18 Ekim 2007 19:39 tsi
Erzincan Üniversitesi'nin 2007-2008 akademik öğretim yılının açılışına katılmak üzere Erzincan'a gelen Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Telekom'da yaşanan grev ve Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden (TBMM) çıkan tezkere kararıyla ilgili açıklamalarda b

Ulaştırma Bakanlığı'na ait özel uçakla Erzincan'a gelen Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Vali Ali Güngör ve Belediye Başkanı Mehmet Buyruk'u makamında ziyaret ettikten sonra, AK Parti il binasında basın açıklamasında bulundu.

Telekom'da yaşanan grevle ilgili olarak açıklamada bulunan Bakan Yıldırım, bu konuda gereken gayretin gösterildiğini fakat grev olmasının önüne geçilemediğini ifade etti. Türk Telekom'un önceliğinin ve asli işi olan iletişimin, aksamaya mahal vermeden devam ettirilmesi olduğunun altını çizen Bakan Yıldırım, "Bunun için 24 saat esasında çalışmak üzere geçtiler. Bunu yürütüyorlar. Ücretlerle ilgili sorun yok. Zannediyorum ücret dışı idari maddelerde anlaşmazlık oldu, sonuçta iş bu noktaya geldi. Telekom çalışanları genel ücret ortalaması bir çoğundan iyidir. Ama çalışanlarımızın daha fazla ücret almasını isteriz. Fakat imkanlarla ihtiyaçların denge içerisinde götürülmesi lazım, buna da her iki tarafın dikkat etmesi gerek. Ben bu grevin neden yapıldığını pek anlamış değilim. Çünkü ücretle ilgili konularda işin içindeyiz. Çalışanlarla ilgili ücret dengesizliği düzeltildi. Çok iyi noktaya getirildi. Birinci yıl ortalama yüzde 10, yüzde 4 artı yüzde 4 ve enflasyon farkı olarak ayarlandı. Bunlar genel kamu sözleşmelerinin altında değil, hatta biraz da üstünde gerçekleşen bir teklif." diye konuştu.

'GREV HAKLARI YASA DIŞI YOLLARA İTİLEMEZ'

Telekom'da yaşanan grevin ardından konuşulması gereken başka konunun arızalar olduğuna dikkat çeken Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, "Arızaların bu süre içerisinda arka arkaya artmış olması, bunun kasıtlı bir durum mu yoksa normal seyir içerisinde olan bir durum mu bunun değerlendirilmesi yapılıyor. Bana verilen bilgiye göre, bir gün içerisinde oluşan arızalar. Bu kablo kesilme olayları normal şartlarda 5- 6 ayda bir rastlanan bir arıza türü olduğu ifade edildi. Ümit ederim ki; burada bir kasıt yoktur. Eğer öyle bir şey varsa bunu düşünmek bile istemiyorum. Bunu kamu malına zarar vermekten tutun, vatandaşın haberleşmesinin engellenmesinden tutun bir çok olumsuzluğu düşünün. Elbetteki grev bir haktır, ancak bunun kullanılmasında asla ve asla yasa dışı yollara müracaat edilmemesi lazım. Varsa böyle bir şey savcılık ve kolluk kuvvetlerimiz böyle bir ihbarı değerlendiriyor. Böyle bir şey varsa, bunları yapanların yanına kâr kalmaz." dedi.

Grevi, siyasi bir grev olarak değerlendirmek istemediğini kaydeden Bakan Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hemen grev kararının arkasından arka arkaya kablo kesilmesi ayrıca bir not edilmesi gereken bir husus. Grev devam etmesi hiçbir şey yapılmaması anlamına gelmez. Gerek sendika, gerek iş veren tekrar anlaşma sağlanabilir. Bu grevin devam etmesi, ne çalışana ne vatandaşa ne de ülkeye faydası yoktur. Grev yapan çalışanlar herhangi bir yasa dışı zemine meal vermemelidir." açıklamasında bulundu.

'TEZKERE YETKİSİ MİLLETİN YETKİSİDİR'

Türkiye'nin zor günler geçirdiğini ve bir yandan bölücü terör örgütünün bayram üzeri gerçekleştirdiği hain saldırılar sonucu, gerek sivil vatandaşlar, gerekse askerler ve polislerin şehit olduğunu hatırlatan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, "Bu hepimizin yüreğini dağlayan bir iştir. Biz şehitlerimize ölü demeyiz, onlar diridir. Gönlümüzde yaşıyorlar. Büyük milletlerin büyük devletlerin dertleri büyük olmuştur. 2 bin 500 yıl boyunca hiçbir şekilde esaret altına girmemiş bu millet, tarihin her döneminde şer güçlerin oyalaması ile muhatap olmuş ve her seferinde de bunları bertaraf etmesini bilmiştir." şeklinde konuştu.

İçerde ve dışarıda terörü destekleyen, onlara her türlü lojistik desteği vermeye çalışanlara seslenen Bakan Yıldırım, "Şunu iyi bilmelidirler ki bu büyük millet asla ve asla bölücülere, canilere fırsat vermeyecektir. Bunun için de meclisimiz, bu terör belasını, yurt içinde ve yurt dışında ülkemize, sınırlarımız dışından da yapılan bu tip saldırılara, tacizlere karşı en sert cevabı vermek üzere, milletimiz gerekli yetkiyi hükümete verdi. Bu yetki milletin verdiği yetkidir. Millet yürü derse başkalarının ne dediği bizim için önemli değildir." ifadelerinde bulundu.

"Bu millet, birliğine, dirliğine, varlığına yan gözle bakan kim olursa olsun, büyük küçük demeden gereken cevabı vermeye muktedir" diyen Bakan Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti: "Bizim en büyük varlığımız birlik ve beraberliğimiz bizim ay yıldızlı şanlı bayrağımızdır. Ülkemizde tabii ki değişik mezhep etnik yapıdan vatandaşlarımız mevcut. Biz bunun en güzel örneğini Erzincan'da yaşıyoruz. Alevisi, Sünnisi, Çerkezi, Lazı hep bu ülkenin ortak kaderini paylaşmış, acılarını paylaşarak azaltmış, sevinçlerini paylaşarak artırmış ve asırlar boyu bu topraklarda birlikte yaşamış. Bu necip milletin arasına nifak sokmak hiçbir akıl karı değildir."

Türkiye'nin yoğun bir hafta içerisinde olduğunu ve buna birde Ermeni meselesinin girdiğini ifade eden Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, "1915- 1918 olaylarını tekrar gündeme getirip, Türkiye'yi sözde soykırım ısrarı ile karşı karşıya getirme gayreti içindeler. Ancak Türkiye şunu söylüyor; böyle bir iddiada bulunmak, geçmişe yönelik olağan üstü hallerde yaşanan ve ülke güvenliği için alınan tedbirleri bir soykırım gibi algılamak ve irdelemek iddiasında bulunanlara söyleyecek çok şeyimiz var. Eğer geçmiş defterleri karıştırırsak, başı öne eğilecek yüzü kızaracak en son millet Türk milletidir." dedi.

"Daha dün yaptıklarını, Ortadoğu'da yaptıklarını, Azerbaycan'da yaptıklarını unutmasınlar." diyen Bakan Yıldırım, "Başkalarına nasihati bıraksınlar, kendi tarihlerine baksınlar, o kıtaya gitmeden önce orada yaşayanların şimdi ne olduğunu nereye gittiğini, nesillerinin neden tükendiğini bu millet sorgulamaya başladı. O bakımdan herkes işine baksın, kimse Türkiye'yi bu gibi ayak oyunları ile dış siyaset malzemesi olarak sıkıştırmaya kalkmasın. Yapacakları en büyük tahribat uluslararası barışı ve stratejik ortaklığa halel gelmesinden başka bir şey olmaz." ifadelerine yer verdi.

 

Bu haber 685 defa okundu.