En Sıcak Konular

Ozon onarılırken dünya ısındı

0 0 0000 00:00 tsi
Ozon onarılırken dünya ısındı BM raporuna göre, Ozon dostu olarak teşvik edilen gazlar küresel ısınmaya yol açtı. Çevre çözümleri için bir kimyasal yerine başka bir kimyasal kullanılıyor ama kimse “daha az endüstri ürünü kullanalım” demiyor.

Montreal Protokolü'yle birlikte Ozon tabakasının delinmesine yol açan kloroflorokarbon gazları çıkaran tüm ürünler kaldırıldı, yerine Ozon dostu ürünler kullanıldı. Buzdolapları, saç spreyleri, klimalar, deodoranlar, yarıiletkenler, yangın söndürücüler ve yalıtım maddeleri gibi günlük yaşamın vazgeçilmezleri baştan aşağı yenilendi. Ancak, bir noktada yanlış yapıldı. Ozon dostu ürünlerin içerdiği klor ve flor, gizli gizli küresel ısınmaya katkı yaptı.

Birleşmiş Milletler raporuna göre, Montreal Protokolü'nün sonucunda açığa çıkan sera etkisi yaratan gazlar, Kyoto Protokolü'nün azaltmayı hedeflediği karbondiksit oranının yaklaşık 2 ila 3 katı. İşte Birleşmiş Milletler şemsiyesinde yapılan iki önemli çevre anlaşmasının birbirleriyle bu derece zıt sonuçlar çıkarması bilim insanlarını zor duruma soktu.

Kyoto Protokolü, enerji santralleri, motorlu araçlar ve diğer endüstriyel alanlarda açığa çıkan karbon dioksidi indirmeye çalışırken, hidrokloroflorokarbonlar da küresel ısınmaya neden olan sera etkisi yaratıyor. Birleşmiş Milletler raporu, hidrokloroflorokarbonların 2015 yılına kadar atmosfere 2 ila 3 milyar ton karbon dioksit yaratacağını vurguluyor. Kyoto'nun 2012 yılına dek azaltmayı amaçladığı karbon dioksit miktarı ise 1 milyar ton. Kısaca, Kyotonun kazancını, hidrokloroflorokarbonlar götürüyor. Çevreye olumlu etki sıfırlanıyor.

Gelecek yıllarda çevre felaketleri hızlanabilir

Gelecek yıllarda gelişmekte olan ülkelerde de endüstriyel ürün kullanımının artmasıyla, çevre felaketinin hızlanacağı vurgulanıyor.

BM raporu, hidrokloroflorokarbonlar ve kloroflorokarbonlar yerine amonyak veya hidrokarbon kullanılması halinde atmosferde 1 milyan ton CO2'nin kurtarılabileceğini savunuyor. Ancak üretici firmalar amonyak ve hidrokarbonların patlayıcı etkisi nedeniyle pratik bir alternatif olmadığını savunuyor. Ayrıca amonyak kullanımının verimlilikte yetersiz kalacağı görüşü dile getiriliyor.

Montreal Protokolü 189 üye ülkenin de katılımıyla tarihin en kapsamlı ve başarılı çevre işbirliği. Montreal'in önlem paketleri toplamda 2.1 milyar dolara mal olurken, dünyada binlerce ürün elden geçirildi, binlercesi çöpe atıldı. Montreal Protokolü uyarınca kloroflorokarbonların yerine konan hidrokloroflorokarbon gazları hidrojen içerdiklerinden çok daha hızlı çürüyor. Montreal Protokolü uyarınca BM ve Dünya Bankası her yıl gelişmekte olan ülkelere 150 milyon dolar yardım yapıyor. Protokol'e göre, gelişmiş
ülkeler 2030, gelişmekte olan ülkeler ise 2040'a kadar kloroflorokarbonları tamamen kaldırıp yerine çevre dostu alternatifler kullanmak yükümlülüğünde.

Montreal Protokolü imzalandığında katılımcı ülkeler, kloroflorokarbon yasaklandığında üretici firmaların en ucuz alternatiflere geçeceğini ve bunun da çevre için zararlı olacağını tahmin etmemişti.

Kloroflorokarbonların yerine konan alternatif kimyasallar Ozon'a zarar vermiyordu, ancak aradan geçen 20 yıla yakın süre içinde bunların da atmosferde sera etkisine benzer güneş ışınlarını hapsedici bir etkisi olduğu anlaşıldı.
İsviçre'nin Birleşmiş Milletler delegesi Blaise Horisberger, ülkesinin 1990 yılında Montreal Protokolü'nün yol açabileceği sorunları hatırlattığını, ancak savlarının kabul görmediğini dile getiriyor. Horisberger, geçen haftalarda Montreal'in neden olacağı gizli küresel ısınmayla ilgili yeni bir diplomatik atak başlattı. Horisberger, teknik ve özel sektöre bağlı ekonomik nedenlerle kloroflorokarbonların alternatifleri üzerinde yeterince durulmadığını belirtiyor.

“Daha çevreci kimyasallar keşfetmemiz gerek”

Montreal Protokolü Genel Sekreteri Marco Gonzalez ise şu yanıtı veriyor; "1990'ların başında Ozon tabakasındaki deliğin tarihin en tehlikeli seviyesine çıktığında acil eylem gerekti, o yıllarda Montreal Protokolü'nün dolaylı olarak küresel ısınmaya davetiye çıkaracağı tahmin edilmemişti. Şimdi artık maliyetine katlanıp daha da çevreci kimyasalları keşfetmemiz gerek."

Ozon tabakası, güneş ışınlarını filtre ederek insan sağlığı için tehlikeli olan morötesi (ultraviolet) ışınların yeryüzüne inmesini önlüyor. Stratosferin ışınları emdiği üst katmanlarında bulunan Ozon tabakası, kloroflorokarbon gazları nedeniyle son 50 yıldır inceliyor. Teorik olarak Ozon tabakasını delmeyen bir gazın, küresel ısınmaya da etki etmemesi gerekiyor. Bilim insanları, Ozon tabakasının geçen yıl Antarktika'nın 11 ila
22 kilometre üzerinde 27 milyon kilometrekare genişliğinde delindiğini belirtiyor.

Kaynak: NTVMSNBC



Bu haber 279 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,469 µs