ağzı da moda oldu! | " /> ağzı da moda oldu! | "/>

En Sıcak Konular

Mahalle baskısından sonra, ağzı da moda oldu!

17 Ekim 2007 17:21 tsi
Mahalle baskısından sonra, ağzı da moda oldu! "Tahammül edilemeyecek kadar kaba, zevksiz ve gülünçler, paçoz görüntüleri gözlerimizi bulandırıyor, rahatsızlık veriyor, öylesine zevksizler ki, ucubeyle gudubet arasında kalıyorlar".. Mahalle baskısından sonra, ağzı da moda oldu. Mine G. Kırıkkanat bu

Mine G. Kırıkkanat/ Vatan

Biri bunlara söylemeli

Bugün yapıcı bir yazı yazacağım ve velinimetlerini gücendirirler korkusuyla “acı” konuşamayan dostlarına inat, sultan müsveddelerine dosdoğruyu hasım olarak ben söyleyeceğim: Çok rüküşler!

Artık görmezden gelinemeyecek, çünkü tahammül edilemeyecek kadar kaba, zevksiz ve gülünçler.

Öylesine rüküşler ki, paçoz görüntüleri gözlerimizi bulandırıyor, rahatsızlık veriyor ve hatta Türkiye’yi resmen rencide ediyor, çünkü dünya önünde utandırıyorlar.

Öylesine zevksizler ki, ne giyseler, ne taksalar, kime diktirip hangi markadan alırlarla alsınlar sonuç değişmiyor, ucubeyle gudubet arasında kalıyorlar.

İster güzel olsunlar ister çirkin, ister şişman olsunlar ister zayıf, ister kadın olsunlar ister erkek, şık değiller, olamıyorlar ve olacağa da hiç benzemiyorlar. Niye?

Çünkü sadece şık değil, “klas” olmak istiyorlar, oysa zarif bile değiller!

Klas şıklığın olmazsa olmazı, zarafettir.

Bunların her şeyleri var. Paraları var, merakları var, iktidardalar, moda magazin bilgileri benimkine beş basar, dünyaca ünlü modacıların butiklerini aşındırıyor, hatta bazen yağmalıyorlar... Ama zarafet sahibi değiller, zevk sahibi de olamıyorlar!

Zevk ve zarafet her zaman birlikte yürümez.

Zarafet, bir görgü birikimidir ve bunlar açısından maalesef, Türkiye açısından ne yazık ki, dünden bugüne servet sahibi olmak gibi zerafet sahibi olunamaz.


***

Zarafet, sonradan görülemeyen, sonradan olunamayan, kalıtsal bir özelliktir.

Soyluluk gibidir: Zarif olunmaz, zarif doğulur. Parayla, pulla, yoksulluk ve yoksunlukla ilgisi yoktur. Zarafet, bir vücut dilidir, duruştur, taşıyıştır. Zarif insana çuval giydirin, şık olmasa bile yine “klas” tır.

Daha anlaşılır olmak gerekirse, zarafetin estetik ölçüleri vardır, her insan zarif olamaz. Soyaçekime bağlıdır, herkes zarif doğamaz. Dolayısıyla kimse, zarif değil diye ayıplanamaz.

Bunların da ataları belli, ana babaları, oturup kalkmaları, sofra sofa adabı, sanattan ne anladıkları, bırakın estetik felsefe tarihi, düpedüz estetikten ne belledikleri belli, ayıplayacak da değiliz, suçlayacak da.

Ayakkabılarını çıkarıp kurduğu bağdaştan koltuğa tırmanan adam, elbette koltukta da hiç olmazsa bir ayakkabısını fora edip tek ayağını altına kıvırır!

Yüzyıllardır üç karış yüksekliğindeki hamur tezgâhında, elinde oklava hamur açan kadınların kız torunları, elbette, ne yaparsa yapsın kalçalarının genişliğinden yakınacak, bazılarının da bacakları tıpkı futbolcular gibi çarpık olacaktır. “Evrim” dediğimiz zaten böyle bir şey, kimse değiştiremeyeceği genişlikler, kalınlıklar ve basıklıklardan sorumlu tutulamaz.

Yani kadın erkek, hiç birinden doğal zarafet beklemiyoruz zaten.

Ama bu kadar mı kaba, rüküş olmak zorundalar?

14 kişinin sıralandığı sahne fotoğrafına bakıyorum, kadınların her biri birer pakete benziyor, ortadakinin tepesine fazladan birkaç fiyonk atmışlar. Erkeklerin her biri, kiminin üstüne uzun, kiminin üstüne kısa gelen ceketler ve pantolonlar içinde, kimi tarla korkuluğunu andırıyor, kimi mumya müzesindeki mostralığını.

Hiçbirinin fiziği değil, giysilerin kalitesi, markası da değil rüküşlük kaynağı. Altı üste, üstü başa, başı da yaşa yakıştırmak notasında zırt ediyor zurna. Yani zevk sahibi olmak noktasında.

Oysa zevk, zarafet gibi değildir, bakarak öğrenemeyenler, sorarak öğrenebilir.

Biri bunlara söylemeli artık: Türkiye’de yılbaşı hediyeleri bile onlardan daha şık paketleniyor.



Bu haber 810 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,513 µs