Erdoğan'ı kıs kıs güldüren kim? | " /> Erdoğan'ı kıs kıs güldüren kim? | "/>

En Sıcak Konular

Erdoğan'ı kıs kıs güldüren kim?

17 Ekim 2007 10:12 tsi
Erdoğan'ı kıs kıs güldüren kim? Reha Muhtar bir siyasinin verdiği röportajı "Tayyip Erdoğan'ı kıs kıs güldüren olay" diye niteledi. Muhtar "Olanlara bakıp kıs kıs gülmüyorsa “Bunlar hala nelerle uğraşıyor” demiyorsa ben de arap olayım..." diyor. Peki, kim bu Erdoğan'ı

Reha Muhtar/Vatan

Tayyip Erdoğan'ı kıs kıs güldüren olay 

Olanlara bakıp kıs kıs gülmüyorsa “Bunlar hala nelerle uğraşıyor” demiyorsa ben de arap olayım... (Çocukluğumun tekerlemesiydi “Bu iş böyle değilse ben de arap olayım” sözü... Düzeltmene not: “a” harfini büyük harf diye Arap şeklinde yazma, bu tekerlemedeki arap siyahi anlamdaki arap. Millet anlamındaki Arap değil...)

Gülsün Bilgehan’ın konuşmalarına bakıp kıs kıs gülen Tayyip Bey...

Çünkü Gülsün Hanım, CHP’nin liderliği için soyunmanın sinyallerini vermiş Milliyet’in manşetindeki röportajında...

“Ayakkabı çıkartıp evlere girmeliyiz... Çocukluğumdaki gibi piknikler yapmalıyız... Halkla bütünleşmeliyiz...” gibi Cumhuriyet Halk Partisi’ni “patlatmaya yönelik” formüller buluyor!..

Gülsün, şimdi söyleyeceklerimi aile dostluğuna versin, dayısı Erdal İnönü’yü çok severim, rahmetli babası Metin Toker ile aynı gazetede çalıştım, başbaşa Atina günleri yaşadık, Kavouri tavernalarında birlikte ‘uzo’lar içtik mezeler yedik...

Üstelik çocukken komşumdular Gülsünler...

Dedesi İsmet İnönü’nün “Pembe Köşkü” bizim evin hemen üstündeydi ve beş yaşındaki ilk çocukluk resimlerimden biri İsmet İnönü’yleydi...

Tabi, Ankara’da Pembe Köşk’ün civarında yaşamış olan çoğu “Devletli çocuğu gibi benim genlerimde de CHP’lilik var...”


***

Onun için Gülsün’ü hiç üzmek istemem, zaten kimin parti başkanı olacağı gibi konularla ilgilenmeyi de hiç sevmem...

Ama konu AKP’ye alternatif arayan herkesi ilgilendirdiği için ilgi alanımda...

Ve Gülsün bilmeli ki sözlerine Tayyip Bey kıs kıs gülüyor şimdi...

İçin için liderliğini düşündüğü CHP’yi halka açacak “mucizevi” formüller peşinde koşmasını anlıyorum da, Gülsün’ün bu formüllerinin pek bir işe yaramayacağını söylemem gerekiyor...

Bir kere “dışardan bakıp, içeriye” formül üretmek kadar “halka gıcık gelen” bir şey yok bu dünyada...

“Ayakkabılarımızı çıkarıp evlere girmeliyiz” demekle halkla kaynaşılmıyor bu memlekette...

Halkla kaynaşmak için önce “halk” olacaksın bu ülkede...

Halk olursan zaten ayakkabını çoğu zaman çıkartarak girersin evlere, ayrıca ayakkabını çıkartmasan da pek fark etmez...

Halk kalender olanı, çelebi bulduğunu, ruhundan anlayanı, içini okuyanı, ukalalık etmeyeni, kendini seveni gözünden tanır...

Gerisi laftır...


***

Gülsün eğer, dedesinin ve dayısının liderlik yaptığı, babasının ise ideloğu olduğu hareketi iyi bir incelerse, “Ailesinin mükemmel devlet adamları yetiştirmesine karşın, popüler liderler çıkaramadığını” görecektir...

Mutlak ki, dedesi İsmet İnönü de Gülsün gibi, “Halka inmenin formüllerini üretmiş, elbette dayısı Erdal Bey de halk adamı olmayı tasavvur etmişti...”

Ancak bu işler tasavvur etmek ya da üretmekle olmuyor maalesef...

Genlerinde “halk adamı” olmayı gerektiren bir şeyler lazım...

Mesela bu özellik Turgut Özal’da ya da Süleyman Demirel’de fazlasıyla vardı, Mesut Yılmaz’da ise yok...

Hadi televizyondan da örnek vereyim, “Reha Muhtar’da vardı, Mehmet Ali Birand’da yok...”

Gülsün bilmeli ki bu bir fazlalık değil, bir özellik...

Ve bu özellik Tayyip Erdoğan’da fazlasıyla vardı ve epey yıpranmasına rağmen hala sürüyor...

Bu iş formül üretmekle olmuyor ve emin olabilir ki Gülsün,Tayyip Bey hayatında hiçbir zaman “Evlere ayakkabı çıkartarak girmeliyiz”i falan düşünmedi...

Öyleydi zaten, ayakkabıyla girseydi de farketmezdi...

Bir soru sorayım Gülsün’e;

“Beraber yürüdük biz bu yollarda” şarkısı ağlatıyor mu kendisini, ya da onu ağlatan bir şarkı var mı?..

Yoksa “acılı ve duygusal şarkılar” için de bir formül üretmeyi mi düşünüyor?..


***

Bugüne kadar CHP’nin tarihindeki tek patlamayı Bülent Ecevit yaptı...

O patlamayı yapan Ecevit’in sıfatı da hatırlatmaya gerek yok “Halkçı Ecevit”ti...

Kasketli bir Ecevit resmiydi ve Rahşan Hanım halkın en çok giydiği mavi renkten bir Ecevit mavisi gömlek çıkartmıştı...

Elbette kıyafetlerden ve sıfatlardan ibaret değil oyları patlatacak bir “halk adamı” olmak...

Ona geçmişten ipucu niyetine bir bilgi vereyim...

Daha sadece İstanbul Belediye Başkanı’yken Tayyip Erdoğan, “Haberi en yüksek rating alan siyasetçiydi... Bizzat kendim incelemiştim ratingleri, biliyorum...”

Türkiye’de Tayyip Bey’in karşısına çıkmayı düşünecek lider öncelikle tam bir “halk adamı” olmalı...

Ayakkabı çıkartıp çıkartmamayı bırakmalı, hakın o ruhunu yakalamalı...

İktidardaki 5 yıldan sonra Tayyip Bey’in “halk adamlığı” imajı artık yok olmaya yüz tutuyor...

“Genlerimdeki İsmet İnönü ruhu kabarıyor” sözleriyle bir “halk adamının” karşısına çıkmaya hazırlanmak ne büyük bir siyasi hata!!! 



Bu haber 597 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,361 µs