Rus imparatorluğu

16 Ekim 2007 14:12 tsi
Hedeflerini saklamayan ve dünyadaki eski güçlü konumuna ulaşmak amacında olan Rusya, bir yandan yeni müttefikler oluşturma peşinde de. Bu bir anlamda yeni bir Doğu Bloğu oluşturma girişiminin göstergesi de sayılabilir

Serdar Turgut/Akşam

Rusya imparatorluğu 

KGB tarafından devşirilip yetiştirilen ve Sovyetler Birliği duyarlılıklarını taşıyan Putin, sistemin kendisinden beklediği adımları atmaya başladı. Berlin Duvarı’nın yıkılmasıyla resmen sona eren soğuk savaş dönemi güçler dengesi şartları yavaştan tekrar oluşuyor dünyada. Uzun zamandır, rakipsiz kaldığından dünya üzerinde istediği gibi at koşturmaya alışmış olan Amerika, bundan böyle birçok durumda Rusya’yı karşısında bulmaya başlayacak. Gidişat bunu gösteriyor.

Putin yeni durumun işaretini aylar önce vermişti. Rusya bir süre önce Antarktika üstünde devriye uçuşlarına başladığını açıklamıştı. Bu uçuşlar Berlin Duvarı yıkıldığı zaman durdurulmuştu. Uçuşların yeniden başlatılmasının sembolik önemi vardı. Geçen hafta değindiğimiz Çek Cumhuriyeti ve Polonya’ya ABD füzelerinin konuşlandırılması girişimine Rusya’nın karşı çıkması ve gerekirse bu füzelerin etkisizleştirileceğini (yani vurulabileceğini) açıklaması dünyadaki yeni güçler dengesinin bir anlamda resmen ilanı gibiydi.

Bu arada Putin, Rusya içersindeki gücünü de pekiştiriyor ve bir yandan da bir zamanların efsanevi KGB’sini yeniden canlandıracak adımları atıyor.

Hedeflerini saklamayan ve dünyadaki eski güçlü konumuna ulaşmak amacında olan Rusya, bir yandan yeni müttefikler oluşturma peşinde de. Bu bir anlamda yeni bir Doğu Bloğu oluşturma girişiminin göstergesi de sayılabilir. Türkiye’de de en azından askerler bir süredir Rusya’daki bu hareketlenmeyi doğru okumuş durumdalar. Bir komutanın daha önce Rusya ve İran ile işbirliği olasılığını açıkça dile getirişi son olarak Rusya’nın Hindistan ve İran ile işbirliği arayışına girişmesinden sonra çok daha anlam kazanmış durumda.

Tabii ki dünyayı sarsacak bir adımı, fikir cimnastiği yapalım diyerek atmak imkansız ama yeni gelişmelere açık olmak; en azından Amerika karşısındaki elimizi güçlendirecektir bunu da unutmamak gerekiyor.

Şurası da açıktır ki dünyada Amerika’nın mutlak gücüne karşı çıkan bir devin daha olması bizler gibi ülkelerin daima lehine olmuştur.

Şunu da görmek gerekir ki; Putin, Rusya’daki hakimiyetini kolay bırakmayacaktır. Rusya’nın demokrasiden çok otokratik bir sistemle yönetilmesinin daha mümkün ve daha güzel olacağını da düşünenler hayli fazladır ve eski Sovyetler Birliği döneminin özlenmesinin toplumda hayli yaygın olduğu da biliniyor, bu milliyetçi bir patlamadır ve Rusya’yı daha aktif ve saldırgan olarak görmemiz ihtimali bundan sonra mümkündür.

Rusya ve Putin ihmal edilmemesi gereken güçlerdir. Türkiye, Rusya’yı ihmal gibi eski tarihi yanılgılarına inşallah yine düşmez, ekonomik çıkarlarımız da ayrıca bunu gerektiriyor. Tabii Rusya ile sıcak ilişki kurmak demek, İran ile ilişkilerin de yeniden düşünülmesi demek olacaktır. Çünkü Rusya, İran’a hayli sıcak bakıyor. Bu adımı attığımız takdirde, Amerika ile olduğundan daha fazla gerileceğimiz de kesindir.

Dünyada bu gibi durumlarda yapılabilecek en iyi şey, alınacak en iyi tavır tarafsızlığı mümkün olduğunca korumak ve çıkarlar doğrultusunda yeri geldiğince gereken tavrı almaktır. Bu bir tür ip cambazlığıdır, riski de vardır bunun ama güçler dengeleri yeniden kurulurken tek bir taraftan yana mutlak tavır almanın getireceği riskten fazla da değildir bunun maliyeti.

Dengelerin yeniden oluştuğuna istihbarat teşkilatları da eminler. Bize gelen haberlere göre CIA, bir zamanların efsanevi birimi Sovyetler Birliği bölümünü yeniden aktive etmeye başlamış. Ayrıca bir zamanlar Moskova’dan gelen tören fotoğraflarına bakarak kim güçleniyor, kim gözden düştü yorumu yapan Kremlinoglar da yeniden işbaşı yapmışlar. Anlayacağınız yeni bir soğuk savaş dönemine de giriyoruz. Bu birçok insan için kötü bir haber olabilir ancak bana göre harika bir haber çünkü ben bunu dünyanın klasik günlerine dönüşü olarak görüyorum.

Bu haber 941 defa okundu.