Tezkere ne anlama geliyor?

16 Ekim 2007 13:15 tsi
AKP grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin artık nefsi müdafaa noktasına geldiğini, teröre karşı gerekeni yapmakta kararlı olduğunu, tezkerenin Meclis'ten geçmesinin de hemen operasyon yapılacağı anlamına gelmediğini söyle

AKP grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'nin artık nefsi müdafaa noktasına geldiğini, teröre karşı gerekeni yapmakta kararlı olduğunu, tezkerenin Meclis'ten geçmesinin de hemen operasyon yapılacağı anlamına gelmediğini söyledi.
 
Erdoğan, "İhtiyaç olması halinde, gerektiği zaman ve zeminde gereken yapılacaktır. Terör örgütüdür hedef sadece. Kimse tezkerenin arkasında başka bir amaç ve hedef aramamalı. Irak bizim komşumuzdur. Oradaki insanlar kardeşlerimizdir. Böyle bir harekat sivil insanlara yönelik olmayacaktır" diye konuştu.
 
Türkiye'nin bugüne kadar gösterdiği sabrın büyük ve aklı selim sahibi bir devlet olmasından ileri geldiğini kaydeden Başbakan, Türkiye'nin buna rağmen muhataplarında iyiniyetinin karşılığını görmediğini ve akan kanın durmadığını, bir takım tedbirler almanın da kaçınılmaz hale geldiğini vurguladı.
 
Uluslararası hukuk çerçevesinde gerekli tedbirleri almak üzere tezkereyi Meclis'e sevkettiklerini hatırlatan Erdoğan, "(Bu) Tüm siyasi partilerin ve kurumların ortak duruş sergilemesi gereken bir mesele. (...) Bize düşen Meclis çatısı altında terörle mücadelede ortak bir mücadele ortaya koyabilmektedir. Grubu olan ve olmayanlar, bağımsızlar aynı hassasiyet ve duyarlılıkla hareket etmeli" dedi.
 
"Hayatını kaybeden vatandaşlarımız, güvenlik mensuplarımız şehitlerimizdir. Onların hayatına kastedenler ise bu ülkeye, millete düşmanlık yapan teröristlerdir" diyen Başbakan, "Terör örgütüne 'terörü bırak' diyemeyenler bize 'sınır ötesi harekat yapmayın'  diyemezler" diye konuştu.

"Herkes terör konusunda duruşunu netleştirmeli" diyen Erdoğan, "Terörle arasına mesafe koyamayanların terörle mücadeleden olumsuz etkilenmesi her zaman için kaçınılmazdır" ifadesini kullandı.
 
Başbakan, terörü kollayanlara karşı sabrın sonuna gelindiğini kaydederek, artık nefsi müdafaa noktasına gelindiğini, nefsi müdafaanın olduğu yerde diğer hukuk kurallarının geçerliliğini yitireceğini belirtti.
 
Kuzey Irak bölgesel yönetiminin de terör örgütü ile arasına kalın bir duvar örmesi gerektiğinin altını çizen Erdoğan, bu durumda Türkiye ile işbirliği yapılmasının en doğru yol olacağını ifade etti.

ERMENİ TASARISI
 
ABD'de Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde kabul edilen 1915 olaylarına ilişkin Ermeni tasarısına da değinen Başbakan Erdoğan, bu konunun tahammül sınırlarını aşmaya başladığını ifade etti.
 
Başbakan, "Türkiye bu durumdan zarar görürse, karşısındakiler de 10 zarar görür. İyi de yaparsanız siz bilirsiniz, kötü de yaparsanız siz bilirsiniz" dedi.
 
ABD'deki gelişmelerin Türk milletinin hafızasında derin izler bıraktığını belirten Erdoğan, "Türkiye'nin bütün itirazlarını gözardı ederek, 'soykırım' kararı almak istiyorlar. Bir avuç Ermeni'ye jest için çalışıyorlar"dedi.
 
“Turkler iki gun söylenir, sonra unutur” söylemlerinin adap çizgilerini aştığını söyleyen Erdoğan, "Bizim hiçbirşeyi unuttuğumuz yok" dedi.
 
Başbakan, "Tarihimizde yüzümüzü öne düşürecek hiçbir olumsuzluk yok. Arşivlerimizi açtık. Ermenistan varsa arşivlerin aç" diye konuştu.
 
"Tarihçiler, hukukçular, sanat tarihçileri (...) devreye girsin, komisyonlar oluşturulsun" diyen Erdoğan, "Bunlar yapılmadan kalkıp da Türkiye'yi yargılamak, tarihimizi yargılamak hakkı hiçkimse de yoktur. Bu yargısız infazdır" dedi.
 
Başbakan Erdoğan, bu konuda Fransa ve ABD'nin daha hassas davranması gerektiğini de vurguladı. Başbakan ayrıca, "Bize düşmanlık eden iflah olmaz" şeklinde konuştu.
 
21 EKİM REFERANDUMU
 
Başbakan Erdoğan, 21 Ekim pazar günü yapılacak referandumda oylarının 'evet' olacağını belirterek, "Umarım halkımız iradesini 21 Ekim'de ortaya koyacak. Cumhurbaşkanını kendisi seçebilmek için yeni düzenlemeye 'evet' diyecek" dedi.
 
Pazar günü referanduma geniş bir katılım sağlanmasını beklediklerini ifade eden Başbakan, halkın kendisi ile ilgili kararlara doğrudan müdahale etmesinin önemli olduğunu vurguladı ve "Cumhurbaşkanını bizzat kendisi seçecek. Buna doğrudan demokrasi diyoruz. Kimse de bunun üzerinden spekülasyon yapması" diye konuştu.

 

Bu haber 1,402 defa okundu.