En Sıcak Konular

12 Kürt köylüsünü kim öldürdü?

16 Ekim 2007 12:02 tsi
Yenişafak Gazetesi'nde Koray Düzgören imzasıyla dün yayınlanan "Gerçeğe ulaşmak için önce onu istemek lazım" başlıklı yazıdaki çarpıcı iddialar gözlerden kaçtı. Ancak "aktifhaber merceğinden" kaçmadı.

Minibüsün tarandığı olayla ilgili bomba iddialar...

Düzgören, 29 Eylül'de Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesine bağlı Beşağaç köyü civarında bir minübüs içinde 12 Kürt köylüsünün öldürüldüğü katliamla ilgili skandal iddialar yazdı. Aslında bu olayla ilgili hemen herkesin aklında şüpheler oluşmuştu.

Köye giden Meclis İnsan Hakları komisyonunun kimseyle görüştülmek istenmemesi, özellikle Prof. Zafer Üskül'ün köylülerle birebir diyaloğa girdirilmemesi yönünde çabalar, olayla ilgili kafalara soru işaretleri atmıştı.

Minibüs taranmasından hemen sonra 13 Mehmetçik şehit edilmiş, bu olay PKK tarafından üstlenilmişti. Ancak minibüsün tarandığı olay hala muallakta.

"O bölgeden gelen her habere şimdiye kadar hep kuşkuyla baktım." diyen Yenişafak Yazarı Koray Düzgören'in yazısında ele aldığı skandal iddialarla ilgili bölüm şöyle:

Yanlış hatırlayabilirim diye bu yazıyı yazmadan önce olayla ilgili bir arşiv taraması yaptım.

"Bölücü örgüt yandaşı" diye suçlananlar dışında kalan hemen bütün gazeteler olayı kayıtsız şartsız PKK'nın eylemi olarak duyurmuştu.

Hatta resmi açıklamalardan, bazı güvenlik yetkililerinden alınan bilgileri dahi kendi muhabirlerinin ağzından vermişlerdi..
Gazeteciliğin klasik, "iddia edildi, ileri sürüldü" gibi jargonlarına dahi başvurulmamıştı.

Olay yeri Genelkurmay'ın ilan ettiği yasak bölgelerden birinin içindeydi.

Üstelik olaydan sonra yapılan resmi açıklamalarda cevaplanmayan birçok soru işareti vardı. Ertesi gün bölgeye giden gazeteciler olayın gerçek görgü tanıklarıyla değil, geçmişte de bir takım karanlık, kanlı olaylara karışmış korucu ailelerin adı bilinen reisleri tarafından karşılandı.

Onlar köylüler adına basın mensuplarına açıklamalarda bulunarak katliamı PKK'nın yaptığını söylediler. Daha sonra olay yerine gelen bakanlar ve milletvekillerine de aynı kişler tarafından aynı şeyler anlatıldı.

Benim aldığım bilgilere göre köye gelen aşiret reisleri şunlardı:
Jirki Aşireti lideri Tahir Adıyaman, Tatar ailesi lideri Beşir Tatar, Babat ailesi lideri Hazım Babat ve Tayan aşireti lideri Kamil Atak.

Bunların hepsinin uzun yıllar devletin hizmetinde, devletin birtakım operasyonlarında görev almış, PKK'ya karşı savaşmış aşiret liderleri ve korucubaşları olduğunu hatırlatalım.

Peki işin aslı neydi? İçlerinde 7'si korucu olan 12 köylü neden ve kimler tarafından öldürülmüştü?

Son gelen haberlere bakılırsa mesele, korucubaşlarının çıkar ilişkileriyle ilgiliydi.

İddialara şöyle:

Olayın cereyan ettiği Beşağaç Köyü 1993 yılında güvenlik güçleri tarafından boşaltıldı.

Köylüler çaresiz Hakkari, Van ve Beytüşşebap'a göçtüler. Yıllar sonra, 2004'de devletin koyduğu şarta uyup koruculuğu kabul ettikleri için geri dönebildiler.

Fakat döndüklerinde yaylalarının başka bir korucu aşiret tarafından işgal edildiğini gördüler. Buna rağmen yaşamlarını sürdürmeye koyuldular, köylerini yeniden inşa etmeya çalıştılar.

Köyün su meselesini çözmek için de KÖYDES projesine başvurup üç ay önce ihale yapılmasını sağladılar.

200 milyarlık ihaleyi Beytüşşebap'lı Kamil Durmuş ve Yusuf Ataman'ın alması işgalci korucuların tepkisine yol açtı.

İddiaya göre ihaleden pay alamayan ve su projesiyle Beşağaç köylülerinin bölgeye iyice yerleşmelerini istemeyen işgalciler müteahhidi sürekli tehdit etmeye başladılar. Köylüler ve şirket direnince de işi silahla engellemeye karar verdiler. Nitekim işçileri taşıyan minübüs olay günü inşaattan köye dönüyordu.

Gelen son haberlere bakılırsa bu durumu ve olayın asıl faillerini, güvenlik güçlerinin bölge yetkilileri ile idari makamlar da çok iyi biliyor.

Hatta iddialar, katiamın güvenlik güçlerinin gözetim ve koruması altında gerçekleştirildiğine kadar uzanıyor.

Biz de buradan, "Hadi bakalım" diyoruz. PKK 'günah keçisi'ne sığınmayı bırakıp bir de bu iddiaları kovuşturum.

Gerçeklere, eğer ulaşmak isteniyorsa ulaşılabilir. Yoksa ne kadar yakınızda olursa olsun niyetiniz yoksa ona ulaşamazsınız.

 



Bu haber 1,280 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,572 µs