En Sıcak Konular

Dün sakıncalıydı, bugün kahraman!

15 Ekim 2007 18:34 tsi
Dün sakıncalıydı, bugün kahraman! Bayram'da edebiyat alemi için acı bir haber vardı. Mehmet Uzun, hayatını kaybetmişti. Arkasından ağlayanların çokluğuna bakmayın siz, aslında pek seveni yoktu çünkü...

Çünkü Mehmet Uzun, hem "Kürtçü" sayıldığı için rejimle arası açık, hem de "silahlı mücadele" istemediği için PKK tarafından "istemeyen adam" ilan edilmişti. Öldükten sonra "tehlikesiz" olduğu için herkes arkasından gözyaşı döker görünüyor... Onu hastalıkla pençeleştiği günlerde bile görmezden gelenler, şimdi ona sahip çıkıyorlar...

Bugün gazetesi yazarlarından Mehmet Metiner, Mehmet Uzun'un dramını köşesinde bugün şu sözlerle aktardı:

"Mehmed Uzun çok değerli ve üretken bir Kürt aydınıydı. Kendi anadilinde modern Kürt romanını yaratan bir ustaydı. Katıksız bir demokrattı. Kendisi gibi kalarak özgürce yaşayabileceği demokratik bir Türkiye yaratmak için mücadele veriyordu. Ayrılıkçı değildi. Bölücü değildi.

Kendi kimliğini ve anadilini yok varsayan bir etnikçi-inkarcı anlayışa karşı kendi kimliğinin de anadilinin de var olduğunu kanıtlamaya adamıştı kendini. Anadili olan Kürtçe'de roman yazarak bu dilin varlığını inkar edenlere yanıt veriyordu. Mehmed Uzun etnikçi kimlik siyasetinden uzaktı. O demokrat bir kimlik siyasetinden yanaydı. Herkesi olduğu gibi kabul eden bir demokratik kimlik siyasetinden... Ama birilerinin gözünde "halkım var, ben varım ve işte anadilimle buradayım!" demek bile "bölücü" olmanız için yeter sebepti! Mehmed Uzun bu antidemokratik ve inkarcı anlayışla cebelleşip durdu yaşamı boyunca.

* * *

Türkçe'yi pek çok Kürt gibi ilkokulda öğrenen, henüz Türkçe bilmediği için okulda anadiliyle konuştuğu gerekçesiyle öğretmenlerinden azar işiten Mehmed Uzun'un kaçınılmaz olarak yolu politik Kürt hareketleriyle buluşacaktı. 12 Eylül rejimi Mehmed Uzun'u gencecik yaşında Diyarbakır cezaevine tıktı. İşkenceleriyle ünlü o Diyarbakır cezaevine... Kendi anadilini burada grameriyle öğrenmeye koyuldu Mehmed Uzun. İğneyle kuyu kazımak gibi bir şeydi onunkisi. Ama o yılmadı. Arkasından gelen uzun sürgün yılları... Bir mülteci olarak yaşadığı İsveç yılları... Orada devam eden dil ve kültür çalışmaları...

* * *

Mehmed Uzun "silahlı mücadele"ye hiçbir zaman sıcak bakmayan, tersine "silahlı mücadele"yi mahkum eden bir Kürt aydınıydı... Mehmed Uzun'un trajedisi çift yönlüydü... "Silahlı şiddet", "terör" ve "savaş" siyasetine karşı çıktığı için PKK tarafından beğenilmeyen, istenmeyen, hatta zararlı addedilen biri haline gelmişti... Mehmed Uzun gibi Kürt aydınlarının ortak trajedisidir bu...

Ve aynı zamanda müthiş ve ürkütücü bir paradoks... Kürtçe yazdığı romanlar Türkçe de yayınlanınca derhal "soruşturma" kapsamına alınan Mehmed Uzun DGM'lerde yargılanırken aynı zamanda örgüt tarafından da "sakıncalı" ve "istenmeyen" adam ilan edilmişti... Mehmed Uzun bağımsız hareket eden bir Kürt aydınıydı çünkü...

Kimlik inkarı üzerinden siyaset yürüten devletçi anlayışa karşı mücadele verirken aynı zamanda silahlı şiddet ve savaş yöntemine de derin bir insani duyarlılıkla karşı çıkıyordu... Bir yanda süren davaları, öbür yandan aldığı tehditler dolayısıyla tekrar adı konmamış bir sürgüne ve suskunluğa mahkum etti kendini...

Sonunda o melun kanser virüsü sardı vücudunun dört bir yanını... Beklenen o acı haber bir bayram günü geliverdi...

* * *

Dün onu "sakıncalı" görerek "tehdit" edenler bugün "büyük ve değerli" ilan ederek sahip çıkıyorlar!.. Ne yaman bir çelişkidir bu Allah'ım!.

* * *

Mehmed Uzun "uğursuz savaş"ın bitmesini istiyordu canı gönülden. Ne inkar zihniyetiyle, ne de "silahlı şiddet" yöntemiyle hiçbir sorununun çözülemeyeceğini görüp isyan ediyordu demokrat bir duyarlılıkla. Umarım herkes ders alır söylediklerinden. Çünkü o doğru bir çıkış yolunu gösteriyordu hepimize. Yaşar Kemal'e katılıyorum: "Yakında bu savaş barışla bitecektir. Savaşın sürmesi için hiçbir neden yoktur." Evet, bu anlamsız ve uğursuz savaş bitmeli artık. Tez elden hem de.

Sevgili Mehmed Uzun'un mezarında rahat uyumasını isteyenler, bu anlamsız ve lanetli savaş oyununa artık son vermelidirler... Sözün başladığı asıl yer burasıdır... Söz buradan başlamalı ve anlamlı yeni bir sözleşmeyle noktalanmalıdır...

İşte o gün asıl bayram yapacağımız gündür... Ve herkes bilmeli ki Mehmed Uzun Türkiye'dir ve hepimizin kaybıdır. Kendisine Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum..."

Haber 7



Bu haber 461 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,573 µs