Bernard Lewis fos çıktı!

0 0 0000 00:00 tsi
Tarihçi Bernard Lewis, Miraç Kandili'nde, Ahmedinejad'ın dünyanın sonunu getirebileceğini iddia etmiş  ve "22 Ağustos dehşetli bir saldırı global kaos yaratabilir" demişti. 22 Ağustos geçti ama söylenenlerden eser yok.

22 Ağustos, Hicri takvimde 1427 yılı Recep ayının 27. gününe denk geliyor. Miraç olarak bilinen ve Türkiye'de bu yıl 20 Ağustos'ta kutlanan gecede Hz. Muhammed'in, kanatlı at Burak ile Kudüs'ten göğe yükselip cenneti gördükten sonra yere indiğine inanılıyor. Bernard Lewis, İran'ın aynı gün İsrail'i imha etmeyi deneyebileceğini tartışmaya açmış, global bir kaosun yaşayabileceğini iddia etmişti. Bu iddia birçok yetkin isim tarafından Lewis'in "zihinsel bir sorun" yaşadığına değin ulaşan alaycı yorumlarla bile karşılaştı.

Ancak "iyibilgi" bu genel kanaatle aynı yerde değil!! Şurası gerçek ki Lewis, fikirleri beğenilsin ya da beğenilmesin "oryantalizm/şarkiyat" üzerine en geniş bilgilere sahip bilim adamlarından birisi. Bölgeye vakıf ve ABD ve Batı'da aklına geleni söyleyen bilgisiz insanlardan değil.

Lewis o kadar bölgeye hâkim bir kimlik ki, Miraç'la 22 Ağustos gününün gerçek gündemi üzerine önceden perspektif yapabiliyor. Böylece hem İslam-Arap dünyasının hem de Batı'nın ilgisini çekebiliyor. Bunun için Lewis gibi bir adama "meczup" muamelesi yapmak tehlikeli olabilir.

Öte yandan Lewis, bugün dünyayı oldukça sıkıntılı biçimde gören ABD yönetimindeki neo-con'ların ve "medeniyetler çatışması" fikrinin entelektüel-teorik ikonlardan biri olarak saygı görüyor. Hâsılı Lewis için her şey söylenebilir… Ama "meczup" asla.

Belki bugün apokaliptik inançları yüksek olanların tahayyül ettiği gibi bir "kıyamet" olmayacak.. Ancak bu kıyamete gidişin açılımları bugün belli olabilir. Çünkü bugün, bütün dünyanın gözü Tahran'da olacak. Birleşmiş Milletlerin İran'a "nükleer çalışmalarını durdurması için tanıdığı süre" bugün doluyor. Ve çok muhtemelen İran geri adım atmayacak. Dün gelen işaretler de bu yöndeydi. İran'dan gelen ilk "red"din dini lider ağzıyla olması da ilginç bulunmalı.

Bugün yayınlanan hemen hiçbir gazetenin manşetinde bunu göremeyeceksiniz. Ancak gün sonunda eğer İran tavrını değiştirmezse, yarın bütün gazetelerin başlığı bu olacaktır ve ABD'nin sıcak güç kullanımı için bunu beklediği fikri de yeni değil.

İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad 12. İmam geleneğine kuvvetle inanan Şii ekolden geliyor. 874'de ortadan kaybolan İmam Mehdi'nin, Allah tarafından canlı tutulduğu, saklandığı ve "global bir kaos zamanında" döneceğine inanılıyor. Lewis "İslam'da, Yahudilik ve Hıristiyanlıkta kozmik mücadele ve kıyametle ilgili inançlar mevcut. Yecüc-Mecüc, Deccal, Armagedon örnekleri ve Şii Müslümanlarının uzun süredir bekledikleri Kayıp İmam'ın (Mehdi) dönüşü ile de 'kötülere karşı' nihai zafer kazanılmış olacak" diye yazmıştı.

Mahmud Ahmedinejad, İmam Mehdi'nin dönüşü için "bir aracı" olabileceğini düşünüyor. Lewis'e göre, bunun için de, İsrail'i yok etmeyi amaçlayan çok dehşetli bir saldırıyla global kaosun zemini hazırlanabilir. Lewis Hristiyan geleneğini de bu inanca dâhil etmesine rağmen hemen aynı ruh haline sahip Beyaz Saray yönetiminden bahsetmiyor. Böylece iki güç karşı karşıya otomatikman geliyor. Lewis'in teolojik göndermelerle anlatmaya çalıştığı aslında bu.

Keza, "İran'ı caydırmanın en iyi yolunun, Tahran çıkışlı arzu ve düşüncelerin, bunları paylaşmayan diğer Müslümanlar'ı tehdit ettiğinin anlatılması olduğunu ifade" etmesi, kafasında daha farklı görüş olduğu ve aklının da gayet iyi çalıştığının ifadesi. Yazıya yer veren tanınmış "Wall Street Journal Gazetesi"nin onu "bilge" olarak tanımlaması da bu yüzden olsa gerek!

Sonuç olarak Ortadoğu'daki diğer tüm tatsız gelişmelerle birlikte İran'ın tutumun vazgeçmeyeceğini açıklaması yeni ve ağır bir krizin kapısını açacak. Daha ilk sonucun yükselen petrol fiyatları olacağı herkes tarafından teyit ediliyor. Yani daha kıyametin ilk saniyesinde tüm dünya etkilenecek.

Bir başka önemli gelişme Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün Suriye ziyareti olacak. Bu ziyaret Türkiye kadar bölgenin diğer ülkeleri tarafından da dikkatle izlenecek. Ankara, Şam'da sadece Lübnan'a asker göndermesinin yansımalarını aramayacak aynı zaman bölgede yaşanabileceklere karşı Suriye'nin dikkatini çekecek. Bölgedeki sıcaklığı farkında olan Türkiye dün yapılan Milli Güvenlik Kurulu toplantısının ana konularını Ortadoğu'ya ayırarak durumun ciddiyetinin farkında olduğunu göstermişti.

iyibilgi haber merkezi

Bu haber 287 defa okundu.