Merkel’den ‘Domuz yiyenler’ hakaretine yanıt

15 Ekim 2007 15:30 tsi
Almanya Başbakanı Merkel, “Almanya’da İslamlaşma’nın yayıldığı, ‘domuz yiyenler’ diye hakarete uğrayan Almanları kimin koruyacağı” sorusuna “Hakaret kabul edilemez. Devletimiz din özgürlüğünü garanti eder” d

Almanya Başbakanı Angela Merkel, ülke çapında düzenlenen bir program çerçevesinde vatandaşların çeşitli konulara ilişkin sorularını yanıtladı. Merkel’in yanıtları “Die Welt” ve “Berliner Morgenpost” gazetelerinde yayınlandı. 

“Almanya’da İslamlaşma o kadar yayıldı ki, Almanlar ‘inançsızlar’ ya da ‘domuz yiyenler’ şeklinde hakarete uğruyorlar. Almanları buna karşı kim, nasıl koruyacak?” şeklindeki bir soruyu Merkel, şöyle yanıtladı:

HOŞGÖRÜLÜ VE SAYGILI OLMALIYIZ
“Bu tür hakaretler kim tarafından yapılmış olursa olsun kabul edilemez. İster çoğunluk toplumu, ister azınlıklar tarafından yapılmış olsun. Devletimiz din özgürlüğünü garanti eder. Hoşgörülü olmamız ve birbirimize karşılıklı saygı göstermemiz, ancak hoşgörüsüzlükle karşılaştığımız zaman da görüşlerimize açıkça vurgu yapmamız gerekir. Kültürler arası diyalogda, sadece kendi kültürünü gerçekten tanıyan başarılı olabilir. Bizim için önemli olan değerleri daha açık şekilde dile getirmemiz lazım.”

OKUL ÖNCESİ DİL SINAVI GEREKLİ
Merkel, “Almanya’nın ve tüm Avrupa’nın gizli bir şekilde İslamlaşmasını dile getirme konusunda neden bu kadar çekiniyoruz?” şeklindeki bir soruya karşılık da şunları söyledi:

“Önemli olan, gelecekte birlikte yaşamın tehlikeli krizlerden etkilenmemesidir. Bu nedenle uyumun önemini, Başbakanlık’ta görev yapan bir Devlet Bakanı’yla güçlendirdik. Almanya’da insanların çok uzun süre sadece kendi dünyalarında yaşamalarına, uyum sağlamamalarına ve dilimizi öğrenmemelerine göz yumduk. Bu nedenle, okulda başarılı olabilmeleri için çocukların okul öncesinde dil sınavına tabi tutulmalarını çok gerekli görüyorum. İyi bir eğitim olmadan toplumumuzun sunduğu imkanlara katılma fırsatı olmayacaktır. Tüm çocukların spor derslerine ve sınıf gezintilerine katılmaları konusunda da ısrarcı olmalıyız.

KİLİSEYLE CAMİ ARASINDA DİYALOG
Yeni göç yasasıyla, aile birleşimi kapsamında ülkemize gelecek yabancıların da önceden Almanca bilmeleri şartını getirdik. Tüm bu konular için Ulusal Eylem Planı var. Devlet ve Müslüman cemaatler arasında daha güvenilir ilişkiler kurabilmek amacıyla, kiliselerden de sorumlu olan İçişleri Bakanı Wolfgang Schaeuble’nin çabalarıyla İslamiyet ile bir diyaloğa girdik. Almanya’da yaklaşık 3 buçuk milyon Müslüman yaşıyor. Durum bu. Alman hükümeti, uyumun en iyi nasıl şekillendirilebileceği yönündeki tartışmaları toplumun içine çekmeye çalışıyor.”

İRAN’A KARŞI HAZIR OLMALIYIZ
Almanya’nın İran politikasının ABD yönetiminin politikasından yeteri kadar bağımsız olup olmadığı şeklindeki bir soruya karşılık da Merkel, İran’ın, BM Güvenlik Konseyi’nin bağlayıcı kararlarını ve Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’nın taleplerini dikkate almadığını ve devletler topluluğunu büyük endişeye sevk ettiğini belirterek, sonuçta yaptırım kararı aldıklarını, Rusya ve Çin Halk Cumhuriyeti’nin de bu kararı desteklediğini kaydetti.

Sorunun müzakere ile çözümünden yana olduğunu belirten Merkel, “Ancak bunun için İran tutumunu değiştirmezse yeni yaptırımlar yapmaya da hazır olmamız lazım. İran, İsrail’in güvenliğini tehdit ediyor ve bir Alman Başbakanı olarak bunu kabul etmem mümkün değil. İran, bölgeyi, Avrupa’yı ve tüm dünyayı tehdit ediyor. Bunu önlememiz lazım” dedi.

SIKI GÜVENLİĞİ ANAYASA MAHKEMESİ ENGELLİYOR
Merkel, kaçırılan bir yolcu uçağının düşürülmesi yerine pilot kabinlerinin daha güçlü kapılarla donatılmasının daha yerinde olup olmayacağı şeklindeki bir soruya karşılık da, ABD’deki 11 Eylül saldırılarından sonra çok sıkı güvenlik önlemlerinin alındığını belirterek, “Ancak bir uçakla topluma yönelik bir saldırı planının olması durumunda ne yapılması gerektiği konusunda Federal Anayasa Mahkemesi dar sınırlar belirlemiştir. Bizim siyasi tutumuzu bu karar belirliyor” ifadelerini kullandı.

Tornado tipi Alman keşif ve savaş uçaklarının Afganistan’daki görevlerine ilişkin bir soruya karşılık da Merkel, bu uçakların ülkeyi bombalamadıklarını, tam aksine Alman askerlerinin ve Afgan halkının güvenliği için teröristlerin bulundukları yerleri tespit ettiklerini belirtti.

Alman Silahlı Kuvvetleri’nin yetersiz ve çoğu yerde eski donanımlara sahip olduğu şeklindeki iddiaları da reddeden Merkel, Alman ordusunun çok iyi donanımlı olduğunu, hatta Tornado uçaklarıyla ve Lübnan açıklarında görev yapan Alman savaş gemileriyle çok mükemmel donanımlı araçlara sahip olduğunu kaydetti.

Ntv

Bu haber 475 defa okundu.