Wilson: Türklerin kızgınlığını anlıyorum

15 Ekim 2007 10:53 tsi
Wilson, 'Ermeni tasarısı'nın Dış İlişkiler Komitesi'nde kabul edilmemesi için son ana kadar çaba sarf ettiğini söyledi.

ABD Büyükelçisi Wilson: Türklerin kızgınlığını anlayışla karşılıyorum

ABD'nin Ankara Büyükelçisi Ross Wilson, önceki gün ülkesinin dışişleri ve savunma bakan yardımcılarıyla birlikte ziyaret ettiği Türk dışişleri ve genelkurmayında şimdiye dek bilmedikleri hangi yeni bilgiyle karşılaştığı sorusuna yanıt vermiyor. Ama bu ziyaretlerin, Türkiye'nin ABD ile ilişkilerindeki sabrının giderek tükendiğini biraz daha açık görmelerini sağladığını söylüyor.
Wilson, dünkü görüşmemizde, ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Dan Fried ve Savunma Bakan Yardımcısı (ve kendisinden önceki Ankara büyükelçisi) Eric Edelman'ın ani Ankara ziyaretinin asıl amacının ne olduğunu şu sözlerle açıkladı:

"Ziyaretin asıl amacı, Ermeni yasa tasarısının Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi'nde kabulü ile ortaya çıkan durumu konuşmaktı. Bu sonuçtan ABD yönetiminin duyduğu derin üzüntü ve hayal kırıklığını Türk yetkililere bir kez daha ilettik. Zaten gerek Dışişleri'nde Büyükelçi Ertuğrul Apakan (Müsteşar), gerek Genelkurmay'da Orgeneral Ergin Saygun (İkinci Başkan) ile yapılan görüşmeler çoğunlukla bu konu üzerineydi. Irak'tan gelen PKK saldırıları ve Türkiye'nin önlemlerini de görüştük. Ama asıl konu, Ermeni karar tasarısıydı.

"Tasarının komitede oylanmasına üzüldüm. Son dakikaya kadar kimine telefon, kimine e-posta ile ulaşarak pek çok Kongre üyesi ile temas halindeydim. Kongre üyelerine tasarının kabulünün Türk-ABD ilişkilerine ne kadar ciddi hasar vereceğini anlatmaya çalışıyoruz. Türk halkının bize ne kadar kızdığının farkındayım ve bunu anlayışla karşılıyorum. Türk yetkililere yönetim olarak tasarının kabulünü engellemek için daha çok çalışmaya devam edeceğimizi de söyledik."

Tasarı ve tezkere
ABD Büyükelçisi'nin "Türk halkının bize ne kadar kızgın olduğunu anlıyorum" demesi önemli. Türk Genelkurmayı'nın, ABD yetkilileriyle görüştükten saatler sonra ve ilk kez Irak topraklarındaki PKK üslerine (önceki günkü PKK saldırısına cevap olarak) saldırdığını yazılı açıklama ile kabul etmesi mutlaka rastlantı değildi; bir kararlılık gösterisiydi.
Bir yandan Ermeni karar tasarısı, diğer yandan ABD kontrolü altında olduğu varsayılan Irak'tan Türkiye'ye durmayan PKK terör eylemlerinin, Türkiye'deki Amerikan karşıtlığının şu sıra neden dünya rekorunu elinde tutmasına zemin oluşturduğunun da farkında. Ama gerek Türk halkının, gerekse yöneticilerinin artık ABD'den gelen vaatleri, tamamen oyalama olarak gördüğü de ortada. Geçen yıl başlayan PKK özel temsilciliğinin nasıl fiyaskoya dönüştüğü adım adım izlendi Türk kamuoyu tarafından.
Şimdi Ankara'dan Bağdat'a geçen (ve ABD askerinin bağlı bulunduğu Pentagon'un güçlü ismi) Edelman, gerek Bağdat'ı gerek Erbil'i, PKK'ya karşı etkin önlem almaya ikna edebilecek mi? Edelman'ın ileteceği "Hafta başı Türk Meclis'ine getirilecek tezkere, Irak'a asker sevk etmeye hükümeti yetkili kılıyor. Bunu PKK'ya karşı harekete geçmenin zamanının geldiği ve geçmekte olduğu şeklinde okuyun" mesajı, Barzani için bir anlam ifade edecek mi?
Bağdat'ta ABD desteğiyle koltuklarında oturanlar da, Barzani de, ABD PKK'ya karşı kendisi somut adım atıp örnek olmadıkça kıllarını kıpırdatırlar mı?
Ermeni soykırımı yasa tasarısına gelince... Bush yönetiminin yoğunlaştığı konu, Temsilciler Meclisi Başkanı (ve Bush'un yeminli düşmanı) Nancy Pelosi'nin komitede kabul edilen tasarıyı, genel kurulda oylatmamasını sağlamak. Oylanırsa, kabul edileceği kanısı hâkim. Bu durumda, Türkiye'nin ABD ile şu anda işbirliği yaptığı pek çok konuda artık işbirliği yapmayacağı endişesi, ABD yetkililerini Ankara'ya getiren.
İşbirliği alanlarını ise yalnızca İncirlik ile sınırlı düşünmemek lazım. Örneğin, Rusya ve İran'ın da ana aktörlerden olduğu enerji konusu var. Dünkü Milliyet'te ABD'nin Ermeni karar tasarısı konusunda kendisini ayağından vurduğunu söyleyen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt'ın şöyle bir zamanda ve Türkiye henüz İsrail'den Suriye'ye hava saldırıları konusunda açıklama alamamışken gitmesi, bu gelişmelerden bağımsız düşünülebilir mi?
Meclis'teki tezkere tartışmaları Başbakan Tayyip Erdoğan'a hem iç, hem dış politikada taze imkânlar sunacak. Bunları fırsata dönüştürmek de, riske dönüştürmek de kendi elinde.

Radikal/ Murat Yetkin

Bu haber 353 defa okundu.