En Sıcak Konular

Casus uçaklarını 'Meteoroloji uçağı' diye yutturmuşlar!

0 0 0000 00:00 tsi
Casus uçaklarını 'Meteoroloji uçağı' diye yutturmuşlar! İncirlik'ten yapılan "esrarengiz" sevkıyatla ilgili tartışma sürerken, ABD'nin, U-2 casus uçaklarını, meteoroloji uçağı olarak bildirerek "yalan beyan" da bulunduğu ve Ankara'yı "aldattığı" ortaya çıktı.

İncirlik'ten yapılan "esrarengiz" sevkıyatla ilgili tartışma sürerken, ABD'nin 1960 yılında, U-2 casus uçaklarını, Türk resmi makamlarına meteoroloji uçağı olarak bildirerek "yalan beyan" da bulunduğu ve Ankara'yı "aldattığı" ortaya çıktı. Konuya ilişkin belge, ABD'deki Dwight D. Eisenhower Kütüphanesi'nden çıktı. Belgede "Adana-Türkiye'deki U-2'lerin gelecek bir kaç ayda, en önemli görevi sadece hava keşif uçuşları olacak. Faaliyetler, Türkiye'ye NASA sivil programının son bölümü olarak açıklanacak." deniyor. U-2 casus uçakları için "SSCB'nin sonunu getiren uçak" deniyor. Şimdi kimileri 50 yıllık olsa da U-2'ler dünyanın en gelişmiş keşif ve haberleşme teknolojisi ile donatılmış durumdalar. U-2'ler geliştirildikleri dönemde, uzun zaman Adana-İncirlik Üssü'nden havalanarak Sovyetler Birliği'ni gözledi. Bu süre içinde kullanılan bir diğer üs de Pakistan'ın Peşaver kenti yakınlarındaydı.

İncirlik'ten sevkıyat nereye yapıldı?

Amerika Birleşik Devletleri'nin Adana'daki İncirlik üssünden geçen hafta Mersin'in Taşucu limanına karayoluyla gerçekleştirdiği mühimmat sevkıyatın Türkiye'de yarattığı tartışma hala devam ediyor. NATO finansmanıyla yaptırılan limana belki de olağan koşullarda dikkat çekmeyecek olan bir sevkıyat, İsrail'in Lübnan'a yönelik saldırıları nedeniyle şüpheyle karşılandı. ABD İsrail'e son dönemde çok miktarda mühimmat nakletmiş, bu sırada İskoçya'daki bir havaalanını kullanması Londra ile Washington arasındaki ilişkileri germişti.15 TIR dolusu malzemenin bulunduğu konteynırların üzerinde, "Amerika Hava Kuvvetleri- ''dikkat patlayıcı'' uyarıları vardı. Amerikalı yetkililer, nakledilen mühimmatın kullanılamayacak durumda olduğunu ve Amerika'ya geri gönderildiğini iddia ediyor. Türk Dışişleri Bakanlığı tartışmaların devam etmesi üzerine konuyla ilgili olarak bir açıklama yaptı. Dışişleri Bakanlığı'na göre, "Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri arasındaki savunma ve ekonomik işbirliği anlaşması kapsamında ihtiyaç fazlası mühimmat, Türkiye'nin izniyle ülke dışına çıkarıldı." Ancak açıklama, sevkıyata kuşkuyla yaklaşanları ikna etmiş değil.

Amerikan Bilimsel İstihbarat Ofisi'nin kuruluşu

Federal Hükümet için yapılan bilimsel istihbaratın üretimini ve koordinasyonunu yetersiz bulan Amerika, bu noksanlığı gidermek maksadıyla, 1949 yılının Ocak ayında ofis statüsünde küçük bir bilimsel istihbarat birimi kurdu ve adına da Bilimsel İstihbarat Ofisi denildi. Bu ofisin personel ve organizasyon ihtiyacı da diğer Amerikan istihbarat birimleri gibi karşılandı. Bilimsel İstihbarat Ofisi en az riskle en çok bilgi toplamak istiyor ve bunun için özel, yüksek irtifalı uçakların gelişimini talep ediyordu. Binlerce hava fotoğrafı geniş Komünist Sovyet yapılanmasının kritik analizini verecekti. Sovyetlerin yolunu kesmek için operasyonların bir an evvel yapılması gerekiyordu. ABD, Sovyet savaş düzeni hakkında fazla bilgi ve kurulacak erken uyarı sistemlerinin, ani saldırılara karşı savunma gücünü artıracağını düşünüyordu. CIA Başkanı'na gönderilen 5 Kasım 1954 tarihli bir yazıda şunlar yazıyordu: "Büyük güçlerden biri büyük ekonomiyi, askeriyeyi, bir başka büyük gücün iç bölgesindeki politik faaliyetleri önemsemezse, barış her zaman tehlikededir. Bu önemsememe, hem saldırı hem de savunma için bazı operasyonlara sebep olabilir ve bu bir ulusun tansiyonunu artırabilir. Ne yazık ki, daha olgun, daha medeni ve daha sorumlu olması gereken ve Rusya'da ne olup bittiğini bilmesi gereken ABD'dir.  Eğer Rusya'nın faaliyetlerini önemsemezsek barışı sürdürme sorumluluğunu yerine getiremeyiz."

"Rusların ev düzenini dahi biliyoruz"

Bilimsel İstihbarat Ofisi'nin projelerinden birisi de AQUATONE Projesi idi. Proje Müdürü'ne gönderilen 17 Temmuz 1956 tarihli yazıda şunlar yazıyordu: "4 Temmuz 1956 yılında ilk kez şunu söyleyebiliriz ki Rusya'da neler olduğunu anlayabiliyoruz. Neler olup bittiğini anlayışımız da yeteneksiz bir insanın bile foto-yorumlardan çıkarabileceği bilgi ve gözlemden geliyor. Artık bir "kanaate", "tahmine" bağlı değiliz. Şimdi tüm Sovyetlerdeki insanların yaşam tarzını dahi biliyoruz. Askeri birliklerini, fabrika işleten insanların ev düzenlerini, demiryollarını, trafiklerinin işleyişini, elektronik alandaki başarılarını, Leningrad'daki sivil ve askeri görevlilerin liman faaliyetlerini, Baltık Denizi'ndeki diğer faaliyetlerinin hepsini biliyoruz. Hatta sayısız radar sinyalleri, görevdeki elektronik sistemler tarafından tespit edilse de, en önemli beş sığınaktaki Rus savaş uçaklarının resmi uçuştaymış gibi gösterildiğini biliyoruz. -Şaşırtmak maksadıyla- küçük çim biçer makinelerinin çalıştırıldığını biliyoruz. ...biz de eğer dünya için barışın hakim olmasını istiyorsak, Sovyetlerin gerçek niyetlerinin ne olduğunu anlamalıyız."

AQUATONE operasyonları sayesinde, taranması kararlaştırılan 643.600 km2'lik detaylı alanın 24.133 km2'lik kısmı Temmuz 1956'da bitirildi ve daha önce Amerika tarafından bilinmeyen havaalanları, askeri eğitim kampları, şüpheli görünmeyen endüstri kompleksleri açığa çıkarıldı. Faaliyetleri şüpheli önemli tesislerin listesi de yapıldı. Sovyetler Birliği içinde 130 havaalanı keşfedildi ve AQUATONE sayesinde fotoğraflar aracılığıyla 60 kırsal alan incelendi. Proje Müdürü'ne yazılan yazıda yer alan şu cümleler oldukça önemli: "Beş operasyon görevi gösterdi ki önemli konular üzerine bugüne kadar yürüttüğümüz tahminler ciddi manada yanlış olabilir ve bizim ulusal güvenlik politikalarımızın özünü oluşturan tahminler yanlış varsayımların projeksiyonu olabilir. Sonuç olarak ulusal güvenlik politikamız iflas edebilir. Bu açıdan bakınca, AQUATONE planını uygularsak uluslararası ilişkilerimize yöneltilen tehditleri azalabiliriz" Bu ifadeden de anlaşılacağı gibi hava fotoğrafçılığı sayesinde Amerika, Sovyetler hakkında, çok ciddi bilgiler elde etti. CIA'de şu bir kuraldı adeta: "Tahmin etmek, bilmediğinizde ve öğrenemediğinizde yaptığınız şeydir.

Fotoğraf istihbaratçılığı

12 Ocak 1961 tarihli  bir başka belgeye göre ise Amerikan Fotoğraf Analiz Merkezi, 140 CIA yetkilisi, 100 Kara Subayı, 10 Deniz Kuvvetleri Subayı ve 7 ile 15 arası Hava Kuvvetleri subayından oluşuyordu. Merkez, CIA idaresi altında operasyon faaliyeti sürdürüyor ve daha çok U–2 Casus Uçağı fotoğrafçılığıyla uğraşıyordu. Fotoğraf istihbaratı büyük politik öneme sahipti. Beş yıllık operasyon boyunca, CIA, hayatları boyunca fotoğraf istihbaratı yapmaya niyetli bir grup uzman yetiştirdi. Merkez beş yıl boyunca tek bir açık vermeden sayısız operasyon yaptı. Bu operasyonlar sonucu elde edilen bilgilerin bir kısmı Dışişleri Bakanlığı için hayati derecede önemliydi. Bilimsel istihbarat çalışmalarının önemli başarılarından biri 1972 Anti Balistik Füze anlaşmaları esnasında yaşandı. Amerikan İstihbaratı adına çalışan mühendis Gene Poteat, kariyerinin büyük kısmını CIA'ye bağlı Bilim ve Teknoloji Başkanlığı'nda geçirdi. O günlerde bilgisayar yoktu. Fizibilite çalışmaları ve mühendislik hesapları, sürgülü hesap cetveli kullanarak alansal trigonometri eşitliklerini, logaritma tablosunu, elle yapılan mekanik hesapları içeriyordu.

Poteat, Mountain View'deki Elektronik Savunma Laboratuarı'nda görevli Dr. William Perry ve Los Angeles'taki TRW'den Dr. Albert (Bud) Whelan'la beraber  MELODY sistemini ortaya çıkardı. Bu  sistem daha sonra CIA'nın ELINT ve COMINT sitelerine yerleştirildi. ELINT ve COMINT, Kuzey İran'daki Hazar Denizi kıyılarında bulunuyor, Rusların her türlü füze denemelerini takip ediyordu. Anti Balistik Füze görüşmelerinin devam ettiği bir gün, Rus Sary Shagon füze test sitesinden sinyaller alındı. Ruslar, SA-5 füzesini test etmişti. Cenova'da Anti Balistik Füze müzakereleri esnasında, dönemin Amerikan Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, MELODY alıcılarından elde edilmiş bu istihbaratı kullanarak, Sovyet meslektaşlarının gözüne baktı ve Sovyetlerin Anti Balistik Füze Anlaşması'nı ihlal ettiğini açıkladı. Ruslar şaşkına dönmüştü, aldatma hemen durdu.

İlk üs İncirlik'ti

U-2 tipi casus uçaklar çok yüksek irtifada seyredebilen, yani yaklaşık 27 kilometreye kadar çıkabilen tek kişilik uçaklar. Bu nedenle çoğu zaman pilotların astronotlarınkini andıran giysiler kullanması gerekiyor. Daha çok keşif görevlerinde ve istihbarat toplama amacıyla fotoğraflar çekmek üzere kullanılıyorlar. Bu uçakların faaliyetleri ise genellikle gizli tutuluyor. Uzmanlar, çok ileri savunma sistemleri de bulunan bu uçakları vurabilecek kapasitede pek az ülke olabileceğini vurguluyor. 1955'te CIA'in hazırladığı bir proje kapsamında geliştirilen bu uçaklar askeri açıdan hala kritik önemde görülüyor.

Bu nedenle hakkındaki teknik bilgiler başka tarafların eline geçmeden düşmüş bir U-2 uçağının enkazına ulaşılması büyük önem taşıyor. Şimdi kimileri 50 yıllık olsa da U-2'ler dünyanın en gelişmiş keşif ve haberleşme teknolojisi ile donatılmış durumdalar. U-2'ler geliştirildikleri dönemde, uzun zaman İncirlik Üssü'nden havalanarak Sovyetler Birliği'ni gözledi. Bu süre içinde kullanılan bir diğer üs de Pakistan'ın Peşaver kenti yakınlarındaydı. 1962'de Sovyetlerin Küba'ya füze yerleştirdiklerini ortaya çıkaran da yine U-2'ler oldu. İnce uzun bir gövdesi olan uçakların yaklaşık 30 metre uzunluğunda planörü andıran kanatları var. Halihazırda ABD, Fransa, Kıbrıs, Suudi Arabistan ve Kuzey Kore'de üslenmiş durumda 31 adet U-2 uçağı olduğu tahmin ediliyor. Şimdiye kadar yedi uçağın da düştüğü ya da kazaya karıştığı biliniyor.

Düşen U-2 kriz yarattı

1960 yılında henüz uçakların varlığı teyit edilmemişken, bir U-2 uçağının Sovyetler tarafından düşürülmesi uluslararası bir kriz yarattı. 1 Mayıs'ta Türkiye'den havalanıp, Peşaver üzerinden Sovyetler Birliği'ni geçerek Norveç'e inmesi öngörülen uçak düşürüldü. Sağ kurtulan pilot Gary Powers ise Sovyet yetkililerin eline geçti. ABD, önce U-2 uçaklarının varlığını yalanladı ve sadece Türk-Sovyet sınırında meteoroloji araştırmaları yapan bir uçağı olduğunu bildirdi. Ancak Başkan Eisenhower, pilotun ve uçuş haritalarının ortaya çıkması ve Sovyet lideri Nikita Kruşçev'in sert tepkisi ardından zor durumda kaldı. ABD, SSCB, İngiltere ve Fransa arasında tam da o günlerde yapılacak bir zirve, kriz nedeniyle iptal edildi. Pilot Francis Gary Powers, 1962 yılında Sovyet ajanı Rudolph Abel ile takas edildi.

Türkiye böyle aldatıldı

1960 yılının 1 Mayıs günü, bir U-2 Casus uçağının düşmesinden bir ay sonra kaleme alınan belgeye göre, Adana-İncirlik Üssü'nde tam beş adet casus uçak bulunuyordu. Bilimsel İstihbarat Ofisi, U-2 Casus uçaklarını istihbarat toplamada çok sık kullandı. 7 Temmuz 1960 tarihli ve "U-2  Sığınakları" başlıklı habere konu belgede şunlar yazıyor: "Adana-Türkiye'deki U-2'nin gelecek bir kaç ayda, en önemli görevi sadece hava keşif uçuşları olacak. Faaliyetler, Türkiye'ye  NASA sivil programının son bölümü olarak açıklanacak. Türkiye'de şu anda bulunan U-2'lerin beş tanesinden ikisi hemen ABD'ye dönecektir."
Belgenin ilgili bölümünün tam metni ise şöyle: "Öngörülebilir gelecekte, U-2'lerin, Sovyetlere komşu olan müttefiklerin topraklarında yer alan üslerden SSCB'ye karşı

operasyon yapmasına izin verilmeyeceği tahmin ediliyor. Türk Hükümeti karşı çıkmasa bile, Türkiye gibi müttefikleri, Sovyetlerden gelebilecek karşı harekat riskine maruz bırakmanın ABD'nin çıkarlarına uygun olup olmayacağı kuşkuludur. Ama Sovyet hava alanına nüfuz etmeyen çevresel misyonların ya da Komünist Çin üzerindeki uçuşlarının sınırlandırılması düşünülmüyor. Adana-Türkiye'deki U-2'nin önümüzdeki birkaç ay içerisinde, görünürdeki ve büyük ölçüde gerçekteki hava tahmini için keşif uçuşları olacak. Faaliyetler, Türkiye'ye NASA sivil programının son bölümü olarak açıklanacak
Türkiye'de şu anda bulunan U-2'lerin beş tanesinden ikisi hemen ABD'ye dönecektir. Geri kalan üç tanesi aşağı yukarı 4 ay boyunca su anki gizlilik altında NASA programını tamamlamak için Adana'da kalacaktır. Bu işlerden sonra onlar da ABD'ye dönecek; iki ya da üç tanesi farklı bir Avrupa ya da Yakın Doğu Üssüne başka bir gizlilik gerekçesi altında yeniden konuşlandırılacaktır. Modifikasyonlar yapılır yapılmaz CIA'nın su anki 12 U-2 demirbaş uçağının yarısı fazlalık haline gelecek. Mümkün olan azami hızla, bunlar ve ilgili cihazlar SAC ve ARDC'nin kullanımı için Hava Kuvvetlerine bırakılacaktır."

Buradaki ifadelerden anlaşıldığına göre,  Adana'daki U-2 Casus uçaklarının, Türk resmi makamlarına, NASA'nın bir sivil programında görevli oldukları bildirilmişti, oysa İncirlik'ten havalanan bu uçaklar, Sovyet Rusya'yı ve diğer bölge ülkelerini gözetliyor, bol bol istihbarat resimleri çekiyordu. Daha sonra "Sovyet Rusya'nın Sonunu Getiren Uçak" olarak adlandırılan U-2 casus uçaklarının Adana-İncirlik'te yuvalandığını Ruslar o dönemde haber almış olsalardı, Türkiye'ye savaş açabilirlerdi. Bu belge, Amerika'nın Türk topraklarını ve Türk idarecilerini, kendi çıkarları için "aldatarak" nasıl kullandığını ortaya koyuyor. ABD, Irak'ı da "kitle imha silahı" yalanıyla işgal etti. Saddam Hüseyin'in kitle imha silahlarına sahip olduğuna dair BM'de konuşma yapan dönemin ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell, Irak'ta bu silahların bulunamaması üzerine, görevinden istifa ettikten sonra "kullanıldım, utanıyorum" demişti.

Dünya Gündemi Gazetesi



Bu haber 1,971 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,658 µs