En Sıcak Konular

Pamuk: Vatanımı cebimde taşıyorum!

8 Ekim 2007 13:34 tsi
Pamuk: Vatanımı cebimde taşıyorum! Nobel ödülü sahibi yazarımız Orhan Pamuk, New York'ta düzenlenen festivalde ünlü yazar Salman Rushdie ile bir araya geldi. "Anavatan" konulu sohbeti izlemek için sıraya girenler istediklerini elde ettiler. İşte Pamuk'un 'vatan' isyanı..

Mehveş Evin/ Akşam

Orhan Pamuk ve Salman Rushdie’nin ‘Anavatan’ konulu sohbetini izlemek için yüzlerce insan, 16’ncı sokağa taşan kuyrukta sabırla bekliyor. New Yorker Festivali kapsamında Christopher Hitchens’dan Oliver Sacks’a, Martin Amis’den Zadie Smith’e pek çok ünlü yazarı ‘canlı canlı’ izleyebiliyorsunuz. Ama bu yılki festivalin favori iki yazarı, Pamuk ve Rushdie. Öyle ki biletleri, piyasaya çıktığı ilk gün tükendi... New York’taki küçük Türk mafyam sayesinde 1 tane bilet buldum. Normal fiyatı 25 dolar olan biletin fiyatı karaborsada 100 dolara kadar çıkıyor.

Akşam 7’de Highline Ballroom’da başlayacak program için iyi yer kapmanın tek yolu 1 saat erken gitmek. Amerikalıların kuyruğu bile edepli. Ne kaynak yapmaya çalışan var ne de sabırsızlıkla kapıya dayanan. Önümde şans eseri iki fıstık Türk kızı var, biri yüksek sesle cep telefonunda konuşuyor ‘Seliim, annem Paris’teymiş bi arasana...’

Kapıda güvenlik kontrolu yok. Salona sırayla alınıyor ve sahnenin etrafına dizilen 6 kişilik masaları başkalarıyla paylaşıyoruz. Yaklaşık 350 kişinin çoğu kadın, her yaştan ve her her ırktan. Bir de küçük Pamuk’lar var, gözlükleri ve giyim stilleriyle Nobelli yazarımıza benzeyen New Yorklu erkekler... Derken muhteşem ikili sahneye çıkıyor. Pamuk’un yüzünden, sahne ışıklarının ve New Yorklu hayran kalabalığının verdiği mutluluk okunuyor. İki yazar kısaca tanıtılırken Pamuk için ‘kendi ülkesiyle garip bir ilişkisi var... Hem İstanbul hakkında sevecen portreler yazıyor, hem de milliyetçi grupların tehdidi altında. 1915 olaylarıyla ilgili söyledikleri yüzünden yargılandı ve şimdi de ancak polis korumasıyla kendi ülkesinde gezebiliyor...’

DERSİNE HAZIRLANMIŞ

Tabii ki bu tanımlamalar, zaten her şeyi belirli kalıplara göre algılayan ve ifade özgürlügünü ‘default’ sayan Amerikalılar için akıl alır gibi değil. O salonda oturan bir Türk içinse hiç de hoş bir portre sayılmaz. Pamuk lafı ustaca çeviriyor ‘Bakın ben burada sürgün hayatı yaşamıyorum. Ülkemde biraz fazla güvenlikle dolaşıyorum hepsi bu’ diyor.

‘Anavatan’ yerine ‘home’ yani vatan kelimesini tercih ediyor Pamuk ve dünyanın neresine giderse gitsin cebinde vatanını taşıdığını anlatıyor. Ancak soruları biraz fazla robotvari, cümleleri ezberlemiş gibi cevaplıyor. Bazı anlarda kendini anlatmak için çok uzun ve zor cümleler kurarken fena halde takılıyor. Bunun dışında arada espri de yapıyor. Rushdie’nın durumuyla onunki çok farklı. Doğduğu Bombay’ı genç yaşında terk eden Rushdie, İngiltere’de uzun yıllar yaşamanın verdiği rahatlık içerisinde zaten kendi dilini yarı yarıya unuttuğunu söylüyor. Rushdie’nin rahatı ve İngilizvari mizahından çok farklı bir yerde Pamuk. Aksanından kendine güvenine, bir yabancı olduğu her halinden belli.

İNSANLIGI YAZIYORUM

Orhan Pamuk, ‘vatan nedir’ sorusuna pek sevdigi Freudiyen göndermelerle cevap veriyor: Annemizin olduğu yerdir. Dünyada istediğim yere giderim ama evimi hep yanımda taşırım. Vatanın ne demek olduğunu New York’a ilk geldiğim 1985 yılında fark ettim. Benim için insanlık İstanbul’dur. Ama bunu abartırsan da temsil etme tuzağına düşmeniz mümkün. Bana hep sorarlar kimi anlattın romanında diye. Amacım kişileri anlatmak değil, insanlık hakkında anladığımı yazmak.

Rushdie bu nokatada önemli bir vurgu yapıyor. ‘Avrupalı bir yazar gelip Amerika’da yaşayınca taşınmış oluyor. Ama bir Hintli yazardan beklenilenler daha farklı. Hep exile (sürgün) olarak kalıyorsunuz.’

Pamuk, Rushdie sazı eline alınca huzursuzlanıyor sanki. Gece nasıl mı bitti? O da yarına.



Bu haber 532 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,976 µs