En Sıcak Konular

'YTL, kesinlikle bir kriz sebebi olamaz'

7 Ekim 2007 12:51 tsi
Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, ''Türkiye artık o eski Türkiye değil, uygulanan dalgalı kur politikasıyla değerli tutulan YTL, kesinlikle bir kriz sebebi olamaz. Ama çok tecrübeli kadro, mutlaka reel sektörün de bu yöndeki taleplerini dikkate alacaktır''

Tüzmen, partisinin Mersin il teşkilatının Danışma Meclisi'ne katılmak üzere geldiği Mersin'de, yaptığı açıklamada, makro ekonomik gelişmelerin işletmelere yansıdığını ancak, 2007 yılında seçim dönemi olduğu için bir takım sıkıntıların yaşandığını söyledi.

Hükümetin en kısa dönemde bir plan üzerine çalışarak, söz konusu konularla ilgili olarak neler yapılacağı konusunda çalışma yapacağını belirten Tüzmen, konuyu Bakanlar Kurulu'nda gündeme taşıyacağını vurguladı.

Tüzmen, sanayinin yabancı ara malı yerine yerli malını kullanması girişimini tartışacaklarını anlatan Tüzmen, ''Kur üzerine çok açıklama yaptım. Bununla ilgili geçmişte önlem alınsaydı, şimdi bu kadar sıkıntı duyulmazdı, ama olmadı. Buna rağmen, uygulanan dalgalı kur politikasıyla değerli tutulan YTL, kesinlikle bir kriz sebebi olamaz. Ama çok tecrübeli kadro, mutlaka reel sektörün de bu yöndeki taleplerini dikkate alacaktır'' dedi.

Doların değer kaybetmesi ve YTL'nin aşırı değer kazanmasına bağlı olarak ithalatın patladığını, ihracatın ise aşağı doğru gerilediğini anlatan Tüzmen, şunları söyledi:

''Ama açıkçası biz dışarıdan aldığımız ürünleri biz işleyip yeniden dışarı sattığımız için çok büyük bir sapma olacağını beklemiyoruz. ihracat hedefimiz bu yıl 100 milyar doların üzerine ulaştı. İthalat ise 160 milyar doları seviyelerini buldu. Yani ticaret hacmimiz 260 milyar doları buldu. Türkiye'nin önümüzdeki yıl da 120 milyar dolarlık bir ihracat, 187 milyar dolarlık bir ithalat olur. Dış ticaret hacmini yaklaşık olarak 300 milyar doların üzerine çıkartır.''

-İŞ ADAMLARINA UYARI-

Bakan Tüzmen, iş adamlarının girdi maliyetlerinde avro, satışta ise dolar kullanması halinde zarar yaşanabileceğini belirterek, ''Girdi maliyetinde YTL, ihracatta doların kullanılması halinde de zararlar yaşanabilir. Bu nedenle, dolar girdisi kullanıp avro pazarına satış yapılması halinde bu gibi sıkıntıların üstesinden gelinebileceğimizi düşünüyorum'' dedi.

Yüksek faizin olduğu bir dönemde YTL'nin aşırı değerlenmesinin gayet doğal bir durum olduğunu anlatan Tüzmen, şöyle konuştu:

''Dışarıdan gelen fonlar, yüksek kazancı gördükleri için daha fazla geliyorlar. Daha fazla gelen fonlar da YTL'nin değerini çok fazla artırıyor. Piyasada çok fazla dolar olduğu zaman içeride doların fiyatı düşük, YTL'nin değeri yüksek olur.

Açıkçası bağımsız bir kurum olan Merkez Bankası'nın alacağı kararlar, Türkiye'deki reel sektörün beklentilerini dikkate almak zorunda. Bağımsız ve bürokratik olan Merkez Bankası ile ilgili fazla bir açıklama yapmamaya gayret ediyorum. Çünkü, Türkiye'de hiç bir kuruluş (Benim konumum budur. Ben başka bir şeyle ilgilenemem) dememeli. Reel sektörün talepleri ve istekleri yeterince karşılanamadığı zaman, bu ileride finans sektörünün ciddi bir problemi olarak karşımıza çıkar. Sanayici de ihracatçı da bu endişeleri sürdürdüğü müddetçe bizim ihracatımız ve sanayimizdeki hamlelerimiz anlamlı bir dönemi yitirir. O zaman ne olur? Tamam makroekonomik istikrar, fiyat istikrarı dersiniz, enflasyonu biraz aşağı doğru çekersiniz ama, çok ciddi bir sıkıntısı olan ekonomide de enflasyonun aşağı çekilmesi, reel sektörün çalışamadığı bir ortamda çok da anlamlı olmayabilir.''

-''KRİZ OLACAĞINI SANMIYORUM''-

2008 yılında Türkiye'de kriz yaşanabilir söylentilerine de değinen Tüzmen, ''Böyle bir kriz olacağını sanmıyorum. İhracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 60 üzerinde. Türkiye'nin 60 milyar dolar bir dış ticaret açığı bulunuyor. Bu açığın 20 milyar doları turizm, 22 milyar doları yabancı sermaye, 17 milyar doları yurt dışı müteahhitlik geliri ve neresinden bakarsanız bakın 3-4 milyar doları da işçi dövizleri ile karşılanabilir. Bunun ardından Türkiye'nin bavul ticaretini de koyarsanız, çarklar dönüyor. Yani sonuç olarak kriz olacağını sanmıyorum'' diye konuştu.

Bakan Tüzmen, gelişmiş ülkelerin, gelişmekte olan ülkelere karşı da oyun oynadıklarını savunarak, şöyle devam etti:

''Yüksek faiz ve YTL'nin değer kazanması bence bu bir oyun, neden derseniz? O ülkeleri riskli hale getiriyorlar, o ülkeler riskli değilse bile etrafındaki ülkeleri riskli hale getirip o ülkenin tekrar riskli olmasını sağlıyorlar. Eğer risk yoksa o ülkede rejim sorunu varmış gibi gösteriyorlar. İşte örnek, Türkiye Malezya mı olacak? Bu oyunu herkes öğrenmeye başladı, ne Malezya'sı kardeşim... İtalya'yı örnek alacağız. Neden şu anda Türkiye 1992 İtalya'sının ihracatını yapıyor? İtalya 1992 yılında 100 milyar dolar ihracat yakaladı, biz de bunu yapmaya çalışıyoruz.''
 
zaman



Bu haber 587 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,931 µs