En Sıcak Konular

Nokta dergisi'ni kapatmak mahalle baskısıdır

29 Eylül 2007 22:31 tsi
Yargıtay Onursal Başkanı Prof. Dr. Sami Selçuk, "İktidarın en büyük icraatı, sivil anayasa taslağı hazırlıklarını Ergun Özbudun'a teslim etmesidir." dedi.

 
Özbudun'un dünya çapında referans gösterilen bir hukukçu olduğunun altını çizen Selçuk, böyle bir uygulamaya imza attığından dolayı iktidarı kutladığını söyledi.

Özbudun'un hiçbir gücün buyruğunda kalmayacağına inandığını belirten Selçuk, "Bilim adamları bilimin buyruğundadırlar, bilimi teslim almazlar, ona teslim olurlar." ifadelerini kullandı.

Son aylarda alevlenen anayasa tartışmalarına değinen Selçuk, yasaların partiler için değil, halk için yapılması gerektiğini söyledi. Anayasanın yüz yıl yaşayacak kadar evrensel niteliklere sahip olması gerektiğinin altını çizen Yargıtay Onursal Başkanı, kimi politikacıların sırf anayasamız var, demek için yasa çıkardıklarını belirtti. Selçuk, bu anlayışın 'dostlar alışverişte görsün' mantığından farksız olmadığını ifade etti.

Bağcılar Belediyesi tarafından düzenlenen 'Sivil Anayasa ve Hukukun Üstünlüğü Paneli'ne katılan Sami Selçuk, "1982 Anayasası ile Türkiye 2000'li yıllara girmemeliydi, yanlış yapmıştır. Ben isterdim ki 2002 iktidarı öncelik olarak anayasayı değiştirsin." dedi. Selçuk, anayasa yapılırken sadece rakamların değiştiğini söyledi. 301. maddenin değişmesi gerektiğine değinen Yargıtay Onursal Başkanı, "Ben böyle bir ülkede yaşamak istemiyorum. Özgür bir ülkede yaşamak istiyorum." şeklinde konuştu. Yıllardır özgür bir ülkede yaşama kavgası verdiğini belirten Selçuk, bunun yasal süreçler çerçevesinde yapılması gerektiğinin altını çizdi. Yeni anayasa çalışmalarını yürekten desteklediğini dile getiren uzman hukukçu, kesin metin olmadan anayasa hakkında konuşmayacağının vurgusunu yaptı.

'Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, başörtüsü yasağı getirmemiştir.'

Başörtüsü yasağına da değinen Sami Selçuk, "Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AHİM), başörtüsü yasağı getirmemiştir." dedi. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararı ilk eleştirenlerden biri olduğunu söyleyen Selçuk, "Anayasada dinsel bir hükmün laik bir düzende yasalaştırılması yasaklanmıştır." şeklinde konuştu. Üniversite hocalarının bu yasağa alet olmasını şaşkınlıkla gözlemlediğini aktaran deneyimli hukukçu, başörtüsü yasağı diye bir uygulamanın olamayacağını ifade etti. Yasakla ilgili YÖK'ün ve üniversitelerin yanılmışlık içinde olduğunu dile getiren Selçuk, şunları söyledi: "Yasağı şaşkınlık içerisinde izliyorum. Bu üniversiteler içinde hukukçular var. Niçin bunların sesi çıkmıyor. Çünkü önlerine yasakla ilgili doktora tezleri geliyor. Biri çıkıp başörtüsü lehine konuşsa doktora tezi kabul edilmez. Bu uygulamayı benim aklım almıyor, tüylerim diken diken oluyor."

Salim Uslu: Parti kapatmak, Nokta Dergisi'ni kapatmak mahalle baskısıdır

Panelde, AK Parti İstanbul Milletvekili Feyzullah Kıyıklık'ın sorularını yanıtlayan Hak-İş Genel Başkanı Salim Uslu da Türkiye'nin çifte gerçekli bir ülke olduğunu söyledi. Devlet-millet gerçeklerinin uyuşmadığını vurgulayan Uslu, bu anlayıştan dolayı "Yüce Türk milleti, kimilerine göre bidon kafalı olabiliyor." dedi. Millet olarak tek gerçekli bir ülke olmaktan başka çaremizin bulunmadığın aktaran Uslu, demokrasi kültürü ve hukukun üstünlüğü prensibini rehber edinmemiz gerektiğini belirtti. "Bu anlayışın dışına çıkarsak, yorum yapmış oluruz. Jakoben bir tavırla halkın ve milletin güveni kazanılmaz." ifadelerini kullanan Hak-İş Genel Başkanı, 'uzlaşma kavramı' ile verilmek istenen gizli mesajın 'Türk milleti düşük standartta kalsın' anlayışından öteye gitmeyeceğini dile getirdi.

Birileri tarafından ortaya atılan 'mahalle baskısı' kavramının da anayasanın kriterleri olamayacağını söyleyen Uslu, ülkemizde mahalle baskısının olduğunu belirtti. Uslu, "Partileri kapatmak mahalle baskısıdır, medyanın tavrı mahalle baskısıdır, Nokta Dergisi'nin kapatılması mahalle baskısıdır, başörtüsü, ikna odaları, bunların hepsi mahalle baskısıdır." şeklinde konuştu. Türk toplumunun özünde böyle bir kavramın olmadığını söyleyen Uslu, "Bizim toplumumuzdaki farklıklar hiçbir zaman baskı görmemiştir." dedi.

Hak-İş Genel Başkanı, sivil toplum kuruluşlarını Osmanlı'daki yeniçeri ocaklarına benzetti. Örgütlerin, istemedikleri kararlar karşısında yeniçeriler gibi sadece 'istemeyiz' dediğini, alternatifler üretmediğinin altını çizdi. Uslu, sözlerini şöyle tamamladı: "Mevcut iktidar eskimiş cunta anayasasını değiştirebilme kudretine sahiptir. Bundan dolayı bu çalışmalar birilerini telaşlandırmaktadır."

zaman



Bu haber 282 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,999 µs