En Sıcak Konular

Erdoğan: Müslümanların umudu Türkiye'dir

20 Ağustos 2015 08:28 tsi
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam aleminin gözünün Türkiye'nin üzerinde olduğunu belirterek, "Müslümanların umudu Türkiye'dir. Bunun için öncelikle bizim kendimize çeki düzen vermemiz gerekiyor" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve 31. İl Müftüleri İstişare Toplantısı için Ankara'da bulunan il müftülerini Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde kabul etti.
 
Devletleri ve milletleri sadece askeri başarıların, topun, tüfeğin ayakta tutmadığını, milleti oluşturan bireylerin manevi donanımları ne kadar güçlü, istikametleri ne derece doğru olursa devletlerin gidecekleri yolların da o kadar güçlü ve doğru olacağını belirten Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
 
"Dini kurumlar ve yapılarla birlikte din adamları da tek parti döneminin baskısından olumsuz etkilendi. Öyle ki ülkemizin bir döneminde din adamlarına sadece ölü yıkayıcı gözüyle bakıldı. İmam hatipte öğrenci olduğumuz dönemleri hatırlıyorum, hocalarımız bize 'Buraya gelip de ne yaptınız, siz de ölü mü yıkayacaksınız' diyorlardı. Hamdolsun o oyuna gelmedik, tuzağa düşmedik, yürüdük, yürüdük, Mevlam bizlere buraları tahsis etti, buralarla görevlendirdi. Televizyonlarda, filmlerde, dizilerde onlara sürekli kötü imajlar yüklenerek, toplumda din adamlarıyla ilgili olumsuz bir algı devamlı oluşturulmaya, yerleştirilmeye çalışıldı. Hala bu devam ediyor. Tek parti dönemindeki ilk dini kurumların kuruluş gayesi milletin irşadı değil, cenaze namazını kıldıracak din görevlisi ihtiyacını karşılamaktır. Öyle kuruldu, adım öyle atıldı. Hatta o dönemin lideri konumunda olan şahıs, 'Ben sizden, ölü yıkayıcısı kursları açmanızı istiyorum' diye talimat verdi."
 
"İmam hatip neslinin daha nitelikli olması lazım"
 
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milletin imam hatip liselerini ve ilahiyat fakültelerini sahiplendiğini ve bu kurumlardan kısa sürede, kadim medeniyetin yeniden yükselişinin müjdecilerinin yetiştiğini ifade ederek, "Hamdolsun artık o sıkıntılı günler geride kaldı. Yeterli mi? Bana göre yeterli değil. Bundan sonra bizim nitelik üzerinde çok büyük gayretler sarf etmemiz lazım. İmam hatip neslinin daha nitelikli olması lazım, ilahiyat fakültelerinden çok daha nitelikli gençlerimizin yetişmesi lazım ve onlar yetiştikten sonra gittikleri hangi merci olursa olsun o mercilerde ilmiyle, ameliyle, yaşamıyla o topluma örnek olması lazım" diye konuştu.
 
"Aramızdaki birlik, beraberlik, muhabbet, bunda ciddi sıkıntımız var"
 
Müftülerden bir istirhamı bulunduğunu dile getiren Erdoğan, "Özellikle Türkiye olarak üzerimizde çok ama çok önemli bir sorumluluk var. İslam dünyasının içine düştüğü krizi hep birlikte görüyoruz. İslam dünyasının dışında nüfusun çoğalmasına baktığınız zaman, bakıyorsunuz ki 2 katı bile zor yakalamışlar, ama İslam dünyasında neredeyse bire beş, bire altı bir nüfus artışı söz konusu. Peki eksiğimiz nerede? Eksiğimiz aramızdaki birlik, beraberlik, muhabbet, bunda ciddi sıkıntımız var" ifadesini kullandı.
 
İslam dünyasının ilim erbabının kendi arasında ilmi meselelerde bile bir birliği, vahdeti yakalayamadığını, ciddi kopuşlar yaşandığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu:
 
"Bu fikri kısırlıktan kurtulmamız gerekiyor. Manevi hayat damarlarımızın tıkanması veya kirletilmesi bizim için en büyük tehlike. Merhamet adeta İslam aleminden çekilmiştir. Kardeşin kardeşe kinle, nefretle, düşmanlıkla baktığı günlerden geçiyoruz. Çok rahat öldürüyor bakıyorsun Müslüman'ım diyen Müslümanı. 'Allahü Ekber' diyerek, bakıyorsun 'Allahü Ekber' diyeni öldürüyor, kelime-i şehadet getirerek öldürüyor. O bakımdan ilim, İslam dünyasından kaçmış, yerini cehalete ve şiddete bırakmıştır. Biz, cehaleti okuma yazma bilmemek gibi tanımlarsak en büyük cehaleti yaşamış oluruz. Cehalet zaten bu değil ki hakkı bulamamaktır. Kur'an ve sünnetin rehberliğinden uzaklaşan Müslümanlar, mezhepçiliğin, kavmiyetçiliğin maddiyatçılığın ağına düşmüştür.
 
O bakımdan Derviş Yunus'un şu ifadelerini hatırlamamak mümkün değil; 'Taş gönülde ne biter dilinde ağu tüter / Nice yumuşak söylese sözü savaşa benzer'. Taş gönüllerden zehirler saçılmaktadır. Halbuki kalbinde imanı olan, Allah ve Peygamber sevgisi olan hiç kimse Müslüman kardeşine kin duymamalı, nefretle bakmamalı, hele onun canına ve malına asla kastetmemeli. Çünkü Müslüman elinden, dilinden emin olunan kimsedir, öyle olmak mecburiyetindedir. Müslüman'ın dili yumuşak, sözleri kadife gibi tatlı olmalıdır. Zaman zaman tabii ben de sert olabiliyorum ki ama ciğerler parçalanınca o hale getiriyorlar. Yüzlerin yöneldiği Kabe'den yani Allah'ın evinden gönüllerini uzaklaştıranlar kendilerine farklı kıbleler bulmuşlardır. Çeşit çeşit fitneler Müslümanları adeta kör etmiş, İslam alemini esir almıştır."
 
"Üzerimizdeki sorumluluk çok büyük"
 

"İslam alemi birliğe, beraberliğe, kardeşliğe hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyduğu bu dönemde sürekli yeni çatışmalara, kardeş kavgalarına, parçalanmalara sahne oluyor" diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
 
 "İşte bugün 8 şehidimiz daha var. Sömürgecilerin bir buçuk asırdır altını sürekli alevlendirerek, kaynattıkları fitne kazanı her gün yeni canlar alarak, yeni ocaklar söndürerek, fokurdamaya devam ediyor. Müslümanı Müslümana kırdırma projesi tüm canlılığıyla tüm acımasızlığıyla yürüyor. Bu ortamda bize düşen Müslümanları uyarmaya, onlara hakkı ve hakikati anlatmaya kesintisiz bir şekilde devam etmektir. Üzerimizdeki sorumluluk çok büyük. İslam aleminin gözü, şunu bilin ki Türkiye'nin üzerindedir. Nereye gidiyorsam, İslam dünyasında hep gördüğüm budur ve bizlere ağlayarak yükledikleri yük çok ama çok fazla. Müslümanların umudu unutmayın Türkiye'dir, sizlersiniz. Bunun için öncelikle bizim kendimize çeki düzen vermemiz gerekiyor. Cehalete, provokasyonlara, yanlış din anlayışlarına karşı ilmi, vicdani en önemlisi de irfanı devreye sokmalıyız."

aa



 

Bu haber 538 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    3,852 µs