En Sıcak Konular

'PKK siyasi yapıyı yönlendiriyor'

19 Ağustos 2015 13:07 tsi
Uzmanlar PKK'yı Avrupa'nın etkin terör örgütleri ETA ve IRA ile karşılaştırdı. Uzmanlara göre IRA'yı siyasi yapı kontrol altında tutarken, Türkiye'de PKK siyasi yapıyı yönlendiriyor.

PKK terör örgütünü Avrupa'nın etkin terör örgütleri ETA ve IRA ile karşılaştıran uzmanlar, IRA terör örgütünde siyasal yapının silahlı yapıyı kontrol altında tuttuğunu ancak PKK ve HDP'de tam tersi bir durumun söz konusu olduğunu dile getiriyor.
 
ETA ve IRA ile karşılaştırıldığında, PKK terör örgütünün benzer ideolojik eğilimlerden beslendiği ancak yöntemlerinin aynı olmadığı görülüyor.
 
"Arap Baharı" sonrasında Irak ve Suriye'de ortaya çıkan yeni durumdan faydalanan PKK terör örgütü, "DAEŞ ile mücadele eden laik tek unsur" kılıfına büründürdüğü PYD ile işbirliği içinde yabancı ülkelerden ciddi bir askeri yardım ve eğitim alabildi. Bu durum da PKK'yı diğer terör örgütlerinden ayıran bir özellik olarak ortaya çıkıyor.
 
Dış devlet desteği olmadan terör örgütlerinin hayatta kalamayacağını vurgulayan uzmanlar, Türkiye'yi hedefine koyan ülkelerin bu kapsamda PKK'yı kullandığının altını çizdi.
 
Son dönemde yaşanan gelişmeler kapsamında PKK'nın "devleti güçsüz, kendilerini güçlü göstermeye" yönelik propagandası ile uluslararası hukuk açısından "Savaşan taraf statüsü" kazanmak istediklerini kaydeden uzmanlar, PKK'nın yaptığı uzun vadeli iç savaş senaryosunda böylelikle uluslararası müdahaleyi sağlamak istediğini söylüyor.
 
IRA'da siyasal yapı, silahlı yapıyı kontrol ediyor
 
Al Jazeera Studies Center (AJCS) Türkiye ve Kürt Çalışmaları Araştırmacısı Galip Dalay, AA muhabirine, PKK, ETA ve IRA'nın benzer ideolojik eğilimlerden beslendiğini belirterek, "Aydınlanmacı bir bakış açısı, mümkün olduğu kadar da hak söylemi... Bunun illa eylemle örtüşmesine gerek yok. Önemli ölçüde ise bu tür yapılarda eylem ile söylem arasında ciddi manada bir fark olduğu aşikar. Lakin kullanılan bu söylem çok tanıdık bir anlatı. ETA'da da IRA'da da benzer bir anlatı vardı" dedi.
 
Taleplerin sabit olmadığını koşullar çerçevesinde şekillenebileceğini dile getiren Dalay, "ETA'nın başladığı noktadaki ortaya koyduğu talep listesiyle son kertede ortaya koyduğu talep listesi arasında çok ciddi manada bir farklılık var. Fransa'ya yönelik iddialarını bırakmış durumda. Artık Fransa'ya yönelik herhangi bir talebi yok" diye konuştu.
 
IRA'da siyasal yapının silahlı yapıyı kontrol edebildiğine dikkati çeken Dalay, "Siyasal yapının sahip olduğu bir silahlı yapı vardı. Burada ise silahlı yapının sahip olduğu siyasal yapı var. Böyle olunca siyasal anlatıyı kurmakla yükümlü olan birim, en son karar merciini o oluşturuyordu. Söylemi de parametreleri de o oluşturuyordu. Ama burada tam tersi bir durum var. Silahlı yapı, siyasal alanı belirleme yetkisine sahip" değerlendirmesinde bulundu.
 
PKK'ya karşı bir tepki hareketinin henüz doğmadığının altını çizen Dalay, şöyle dedi:
 
"Siviller bunun getirdiği sıkıntıyı henüz fark etmediler. IRA, sivilleri de hedef alıyordu. Burada henüz bunu görmedik. Bu da karşı bir tepki doğuruyordu. Burada bence henüz bunu görmedik. Devlet ya da resmi alanla sınırlandırılmış hedefler daha çok seçiliyor. Bu nedenle toplumda bir tepki doğurmuyor."
 
"Terör örgütlerinin yaşaması devlet desteğine bağlıdır"
 
Özyeğin Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın ise bütün terör örgütleri gibi PKK'nın da lider kadrosunun içerisinde eylem timleri, militan ve sempatizan temin politikasını siyasi ve ideolojik propagandaya dayandırdığını dile getirerek, bunu yaparken de "devletin adaletli işlemediği", "polis ve yargının kendisine zulmettiği" propagandasını kullandığına değindi.
 
Caşın, bunun yanında ayrıca teröre dış destek sağlanmasının önemine dikkati çekerek, şöyle konuştu:
 
" Terör örgütleri bunun için saldırı taktiklerini yaparken, haberleşme şebekesi kurar. Bu istihbaratı gerektiğinde askeri kuvvet kullanmak suretiyle devleti yıldırmaya çalışır. Demokratik ülkelerde diplomatik ve hukuki mücadele halk desteğinin, demokrasi ve insan hakları çerçevesinde hareket etmekle mümkün olur. Buradaki tehlike, PKKterör örgütlerine mensup militan ya da sempatizanların yakalandıktan sonra onların sorguya çekilmeleri, yakalanmaları, yaralanma veya öldürülmeleri, yargılanmalarında, asıl mesele siyasal beklentilerinin çöküntüye uğratılması. Bunun için terör örgütleri saldırı hazırlıklarını yaparken, eylem için silah ve teçhizat, militan seçiminden sonra saldırı eylemi gerçekleştiriyor. Bunu da vur-kaç taktiğiyle, sınırdan kaçma ve eylem taktikleri yaparken, tekrar yeni bir saldırı için yenilenme ve hazırlık yapar. Terör örgütlerinin propaganda ve medya desteğiyle, en önemlisi bunu sağlayacak dış devlet desteğini, siyasal beklenti olarak sürdürürler. Bütün terör örgütleri bu şekildedir."
 
"PKK terör örgütü de dahil bütün terör örgütlerinin yaşaması devlet desteğine bağlıdır" diyen Caşın, Türkiye üzerinde birtakım eylemleri veya beklentileri olanların bunları yapacağını söyledi. Son birkaç gün içerisinde PKK terör örgütünün petrol ve gaz boru hatlarına saldırıda  bulunmasını örnek gösteren Caşın, "Türkiye'nin enerji konusunda yapacağı stratejik hamlenin önüne geçilmesini amaçlıyor" diye konuştu. Caşın, PKK'nın ayrıca Türk Hava Yolları uçaklarına bazı asılsız bomba ihbarları yaparak, yolcu kapasitesini düşürmek ve "Türkiye'nin güvensiz ülke olduğu" propagandası ile Türkiye'ye turist gelmemesi yolunda tehlikeli bir propaganda yaptığına dikkati çekti.
 
"Savaşan taraf statüsü kazanmak istiyorlar"
 
Türkiye'nin bu yönde rol almasını istemeyen bazı devletlerin PKK terör örgütünü bu anlamda kullanmak istediklerine dikkati çeken Caşın, "Dünya kamuoyunu yönlendirerek, Suriye iç savaşında PKK-PYD işbirliğinin, IŞİD terör örgütünün İslamcı, PKK ve PYD'nin ise radikal İslam'ı kullananlara karşı laik ve demokratik bir devlet kurma yolunda hürriyet savaşçısı olduğu yönünde çok ciddi bir propaganda yaptılar. Bu propaganda maalesef Almanya ve bazı batılı müttefikler tarafından yürütülmektedir" şeklinde konuştu.
 
Caşın devlet destekli terör örgütlerinin taktik ve stratejileri arasında şunların yer aldığını dile getirdi:
 
" Terör örgütüne diplomatik desteğin sağlanması ve örgütün liderlerinin parlamentoya sokulması ve hukukenterör örgütüne 'bağımsız devlet statüsü vermek', terör örgütlü üyelerinin pasaport vererek ülkede saklanması, yargı desteğiyle terör suçlularının serbest bırakılmaya çalışılması, örgüt üyelerine siyasal sığınma hakkı tanınması."
 
"PKK, terör örgütlerinde olmayan savaş taktiklerine sahip"
 
Yeni tanksavar metotlarıyla diğer örgütlerinde olmayan savaş taktiklerini elde ettiğini belirten Caşın, "Bunu yaparken de bazı müttefiklerimiz 'PYD'ye eğitim veriyoruz' maskesi altında iki senedir tanksavar silahlarıyla eğitim verdi. Hiçbir terör örgütünde bu tür modern silahların olmadığını görüyoruz. Sadece PKK'nın elinde bin 500 tane Doçka uçaksavar var. PKK tek başına bunları yapamayacağına göre Türkiye'ye açılmış bir savaş var" dedi.
 
Bunun muvaffak olamayacağını altını çizen Caşın, Türkiye'nin egemen, modern bir hukuk devleti, suçlu ve suçsuzu ayırabilecek bir yargı sistemine sahip olduğunu kaydetti.
 
"Bir anda muktedir profilden, mazlum profile geçiyor"
 
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) İstanbul Genel Koordinatörü Fahrettin Altun, PKK'nın da diğer terör örgütleri gibi propaganda üzerinden kendisini meşrulaştırmaya çalıştığını belirterek, bu propagandayı sadece Türkiye'ye dönük olarak değil, özellikle batı kamuoyuna yönelik olarak yürüttüğünü kaydetti.
 
PKK'nın geçmişte kullandığı bütün propaganda tekniklerini çatışma süreci başladıktan sonra hep birlikte kullanmaya başladığını aktaran Altun, şöyle konuştu:
 
 "Kendisinin uluslararası kamuoyunda Kürtlerin temsilcisi olduğunu iddia etmek, bir halk hareketi olduğunu belirtmek, liderinin Mandela gibi bir özgürlük savaşçısı olduğunu ifade etmek, savaşçılarının seküler özgürlükçü hak mücadelesi veren unsurlar olduğunu belirtmek... Bir taraftan bunları kullanmıştır. Bir taraftan da özellikle ulusal ve uluslararası kamuoyundaki 'Erdoğan düşmanlığını' kullanarak bir sinerji oluşturmaya çalışmıştır. Türkiye'de HDP'nin 'Erdoğan'ı başkan yatırmayan parti' olduğunu ve dolayısıyla desteklenmesi gerektiğini ifade etmiştir. YPG'nin, IŞİD'in önündeki en büyük engel olduğunu ve dolayısıyla Batı dünyasının onu desteklemesi gerektiğini söylemiştir. 'AK Parti Hükümeti doğrudan IŞİD'le savaşıyorum diyerek Kürtlerle savaşmaktadır, buna izin verilmemelidir' demektedir."
 
PKK'nın 'Türkiye'de artık biz devletin elinden bir yeri kopartabiliyoruz' propagandası yaptığını kaydeden Altun, bu propaganda ile kendisini 'muktedir bir güç' olarak resmettiğini ifade etti. Devletin müdahalesi ile kamu düzeni yeniden sağlandığında ise bu kez de "mağduriyet hikayeleri" uydurulduğunu kaydeden Altun, 'O mağrur, muktedir profilden, bir şekilde mazlum bir profile doğru yol alınıyor" değerlendirmesinde bulundu.
 
"PKK'nın herhangi bir ilkesi yok"
 
"Halkını seven, yıllardan beri mazlum mağdur halkının adına konuşan gerilla var" propagandasının yürütüldüğünü kaydeden Altun, konuşmasını şöyle sürdürdü:
 
"Hayır. Burada Çözüm Süreci yürüten devlete karşı kendi varlığını tehdit altında hisseden, soğuk savaş döneminde şekillenmiş, Marksist-Leninist bir gençlik hareketinin kendi kabuğundan çıkamamasının, kendi dar iktidar-çıkar algısının önümüze getirdiği bir sorundan bahsediyoruz. Diğer terör örgütleri ile karşılaştırdığımızda PKK'nın herhangi bir ilkesinin olmadığını düşünüyorum. Çok dar bir yönetici elitin kendi çıkarlarını korumak dışında bir algısı yok. Özellikle uluslararası güçlerle sürekli bir alışverişe girerek, kendi hareket alanını kısıtladıklarını, sürekli birileri tarafından kullanıma açık hale geldiklerini düşünüyorum."
 
"Özerklik ilan edenler, bir saat içinde ortadan kayboluyor"
 
AK Parti Mersin Milletvekili Muhsin Kızılkaya da ETA, IRA gibi terör örgütleri ile PKK terör örgütünün son dönemde yaşanan gelişmeler nedeniyle benzer bir yönünün olmadığını savunarak, "Bu terör örgütlerinin çok somut olarak net bir hedefleri var. Türkiye'de silahlı mücadele gerektirmeyen bir amaç için silahlı mücadele veriliyor. Onun için şu anda talep ettikleri ya da bize talepmiş gibi gösterilenlerin hiçbiri silahlı mücadele gerektiren talepler değil" ifadesinde bulundu.
 
"PKK'nın yöntemlerini karşılaştırmak mümkün değil"
 
"PKK'nın yöntemlerini dünyadaki herhangi bir terör örgütünün yöntemiyle karşılaştırmak mümkün değildir" diyen Kızılkaya, "Öcalan'ın geliştirdiği 'ütopik' bir model var. Bu modelin uygulama sahası olarak belli alanları seçip burada görmek istiyorlar. Ama bunun Türkiye gibi bir ülkede karşılığının olması mümkün değil. Suriye bu imkanı tanıdığı için bunu yapabilirsiniz ama sıkıştığı zaman silahlı mücadeleye başvuruyor" diye konuştu.
 
Silahlı yönteme başvurulduğu zaman da ortada konuşulacak demokratik bir yapının kalmadığına dikkati çeken Kızılkaya, "Halkın büyük felaketlere sürüklenmesine neden olacak hem de kendisinin mahvını getirecek bir yöntemdir. Aklı başında olan bütün insanların, HDP'nin seçilmiş milletvekillerinin dönüp 'Yapmayın, etmeyin, eylemeyin, biz zaten halk silahlı mücadeleden bıktığı için bizi buraya gönderdi. Siz silahlı mücadelenin en kötü noktasına yükselttiğiniz 90'lı yıllarda Meclis'e milletvekili sokamıyordunuz. Ne zaman siz silahlı mücadeleyi bıraktınız, Meclis'e 80 milletvekili girdi. Güvenlikçi politikalar ayyuka çıkarsa, bu demokratik haklar da ortadan kalkar', bunu demesi gerekiyor" yorumunda bulundu.
 
"PKK gibi uzun silahlı mücadele dönemleri yok"
 
Avrupa'daki terör örgütlerinin, PKK terör örgütü ile karşılaştırıldığında bu kadar uzun silahlı mücadele dönemlerinin olmadığının altını çizen Kızılkaya, "ETA'yı yok eden şey tren istasyonuna koyduğu bombaydı. O bombanın hemen sonrasında bütün halk ayağa kalktı ve örgütü yok etti. Burada da olması gereken şey şu, HDP milletvekilleri, PKK'nın silahlı mücadelesine karşı çıkarsa hepimizin onlara destek olması gerekiyor" dedi.
 
Son gelişmeleri, "Öcalan tarafından yeni oluşturulmuş bir fikrinin hayata geçirilme mücadelesi" olarak yorumlayan Kızılkaya, "demokratik ulus" fikrinin dünyanın herhangi bir yerinde uygulama sahası bulmadığını belirtti. Kızılkaya, bu nedenle de diğer terör örgütlerinin yöntemlerine benzemediğini dile getirdi.

aa


Bu haber 852 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    4,653 µs