Çörtoğlu: Saldırılar bizi yıldıramaz

29 Eylül 2007 15:06 tsi
Çörtoğlu, ''Türk yargısına yapılan saldırılar, bizi görev ve sorumluluğumuzu yerine getirmekten asla alıkoyamayacak, Yüce Atatürk'ün aydınlık yolundan ayıramayacak'' dedi.

Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, geçen yılın mayıs ayında Danıştaya yapılan saldırıyla ilgili olarak ''Bağımsız Türk yargısına karşı yapılan bu ve benzeri saldırı ve eylemler, bizleri görev ve sorumluluğumuzu yerine getirmekten asla alıkoyamayacak, Yüce Atatürk'ün aydınlık yolundan ayıramayacaktır'' dedi.

Danıştay Başkanı Çörtoğlu, Danıştaya 17 Mayıs 2006 tarihinde düzenlenen saldırı anısına yaptırılan Bağımsız Yargı ve Danıştay Anıtı'nın açılışında, hukuk devletini ve hukukun üstünlüğünü özümseyen toplumların, bağımsız yargı ve onun yaşayan öğesi hakim ve hakimlik teminatına önem verdiğini söyledi.

Yargı bağımsızlığının devletin bağımsızlığıyla eş değer olduğunu ifade eden Çörtoğlu, şöyle konuştu: ''Yargı bağımsızlığı konusunda Türk yargısı acı deneyimler yaşamış, fiziki müdahaleye varacak yöntemler dahi kullanılmak suretiyle üzerinde etkinlik ve egemenlik kurma heves ve yanılgılarını sıkça yaşamıştır. Bağımsız yargıya yapılan her türlü müdahale ve etkinin hukuk devleti ilkesini zedeleyeceği gibi cumhuriyet ve demokrasi için de büyük bir tehlike oluşturacağı kuşkusuzdur.''

Yargının, Türk milleti adına karar veren bağımsız ve anayasal bir kurum olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin temellerinden olduğunu ifade eden Çörtoğlu, Danıştaya yapılan saldırının cumhuriyet tarihinde yüksek mahkemeye yapılan ilk saldırı olduğunu belirtti. Bu saldırının Atatürk ilke ve devrimlerine, hukukun bütünlüğüne karşı yapıldığını bildiren Çörtoğlu, şunları kaydetti: ''Laik, demokratik ve sosyal bir hukuk devleti olan cumhuriyetimize tüm kazanımları yaşatmayı ve hukukun üstünlüğünü amaç edinen Danıştay için 17 Mayıs 2006 asla unutulmayacaktır. Menfur saldırıda şehit olan çok değerli meslektaşımız Mustafa Yücel Özbilgin'i bir kez daha saygı ve rahmetle anıyorum. Bağımsız Türk yargısına karşı yapılan bu ve benzeri saldırı ve eylemler bizleri görev ve sorumluluğumuzu yerine getirmekten asla alıkoyamayacak, Yüce Atatürk'ün aydınlık yolundan ayıramayacaktır.''

Saldırıda hayatını kaybeden İkinci Daire Üyesi Mustafa Yücel Özbilgin'in eşi Ayşe Sema Özbilgin de saldırının bağımsız yargıya ve cumhuriyete yapıldığını belirtti.

Özbilgin, ''Bu esef verici saldırının cumhuriyet tarihimize kara bir leke olarak düşmüş olması acımızı daha da artırmaktadır. Unutulmaması gereken olayın unutulmaya başlandığı bu günlerde bu anıtın açılması bizim için önemli bir teselli kaynağıdır''dedi.

Böyle bir anıtın üzerine eşinin öz geçmiş yazdıkları için anıtı tasarlayanlara teşekkür eden Özbilgin, özgürlüklerden sıkça bahsedilen bugünlerde en temel özgürlük ve hakkın yaşam hakkı olduğunun unutulmamasını diledi.

Saldırıdan yaralı kurtulan Danıştay İkinci Daire Başkanı Mustafa Birden ise Türk yargısının Danıştaya yapılan saldırıyı kınamak, cumhuriyet kazanımlarını korumak ve ileriye götürmek konusunda kararlılığını ortaya koymak için yapılan anıtın açılışı için İzmir'de olduklarını söyledi. İzmir'in Türk kurtuluş hareketinin başlatıldığı yer, Türkiye'nin batıya açılan en önemli penceresi olduğunu ifade eden Birden, şöyle konuştu: ''Bu anıt, İzmirimizin batıya dönük olan yönünün, hukuka saygısının, laiklik ve çağdaşlığının, Atatürk ve ilkelerine bağlılığının simgesidir. İzmir, her zamanki gibi bu karşı durmada ilklerin şehridir. İnciraltı'nda yapılan bu anıt, tarihimizde kara bir leke olarak kalacak hain saldırının bağımsız yargıyı yıldıramayacağının bir görüntüsüdür.''

Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Özdemir Özok da Danıştaya yapılan saldırının ardından, her çağdaş hareketin öncüsü olan İzmir'de yapılan bu anıtın çok anlamlı olduğunu belirtti.

1982 Anayasası hazırlandığında TBB olarak itiraz ettiklerini, itirazlarının doğruluğunun bugün daha iyi anlaşıldığını ifade eden Özok, sözlerini şöyle sürdürdü: ''1982 Anayasası'nın Türkiye'ye getirdiği çarpık hukuk anlayışı, bütün çağdaş, laik hukuk kurumlarını birer birer çözümledi. Şimdi yeni bir sivil anayasa, renksiz anayasa adı altında bu kez yeni birtakım düzenlemeler içerisine girilmek isteniyor. TBB, ülkemizde adli yargının ve idari yargının hukuk devleti adına olmazsa olmaz koşulu olan yargı bağımsızlığının siyasal iktidara bağımlı bir hukuk düzenlenmesi haline gelmesine asla izin vermeyecektir.''

Yeni düzenlemeyle Hakimler ve Savcılar Yüksek Kuruluna seçilecek 5 üyenin TBMM, Danıştay üyelerinin 1/3'ünün ise Bakanlar Kurulu tarafından seçilmesinin gündemde olduğunu hatırlatan Özok, bunu kabul edemeyeceklerini, ''siyasal iktidarın, yargı üzerine gölge düşürmesine izin verilmeyeceğini'' ifade etti.

İzmir Valisi Cahit Kıraç ise Özbilgin'in meslektaşı olduğunu ve beraber çalıştıklarını anımsatarak, İzmirliler adına yapılan bu anıtın bağımsız hukukun simgesi olacağını kaydetti. Kıraç, kabul edilmesi halinde, EXPO 2015'in İnciraltı'nda yapılacağını, bu durumda anıtın birçok kişi tarafından ziyaret edileceğini söyledi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da anıtın İzmir'de yapılmasının tesadüf olmadığını belirterek, ''İzmir, çağdaş ve laik Türkiye'nin karşılığını tam anlamıyla bulduğu bir kenttir'' dedi. Daha sonra, anıt, İzmir Devlet Senfoni Orkestrası'nın çaldığı Verdi'nin Aida Operası'ndan Zafer Marşı eşliğinde açıldı. Katılımcılar, anıt anı defterini imzaladı.
 
Haber7

Bu haber 481 defa okundu.