Sarıgül, İnönü'den neden özür diledi

28 Eylül 2007 18:27 tsi
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Erdal İnönü'ye karşı geçmişte yaptığı bir davranıştan dolayı, 'Erdal İnönü gibi değerli bir liderden hakikaten özür diliyorum' dedi.

Sarıgül "Erdal beye karşı acımasızca Deniz beyi desteklememiz bizim için üzüntü verici. Erdal İnönü gibi değerli bir liderden hakikaten özür diliyorum" dedi.

Eskişehir'de basın toplantısı düzenleyen Sarıgül, CHP Genel Başkanı Deniz Baykal'a yüklendi. Halkın gündeminin geçim, siyasetin gündeminin anayasa olduğunu ifade eden Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, Baykal'ın gündeminin ise, kendisini kurultayda aday yapmamak ve arkadaşlarıyla birlikte kendilerini partiden yok etmek olduğunu söyledi. Cumhuriyet Halk Partisi'nin, Deniz Baykal ve arkadaşlarının tapulu malı olmadığını dile getiren Sarıgül, CHP'nin artık ana muhalefet bile yapamaz hale geldiğini savundu.

Mustafa Sarıgül, Baykal'ın genel başkanlık görevini bırakmasını isteyerek, "Bugün yanında bulunanlar dahi, özel sohbetlerinde 'Deniz bey ile olmuyor, ama ne yapalım? Koltuğun gözü çıksın' diyorlar. Ben öyle değil. Ben deli dolu bir Anadolu çocuğuyum. Çıktım, mertçe Sayın Baykal seninle olmuyor diye söyledim. Büyük bir mücadele içerisine girdik. En son 3 sene önce görüştük, ondan sonra bir temasımız olmadı. Kişisel bir arzusu olursa her zaman yerine getiririm. CHP Genel Başkanı olarak şuanda kuruma saygımdan isteğini yerine getiririm. Deniz Baykal ile siyasi mücadelemiz devam edecektir.

Çünkü, Deniz Baykal başarısızdır. Ben partiye girdiğim 1971 yılında Deniz Baykal, Önder Sav, Kemal Anadol, Eşref Erdem vardı. Yıl 2007. 37 yıldır devam ediyorlar ve başarı yok. Başarısız olanlar gidecek, başarılı olanlar gelecek. Baykal ve arkadaşları, 'küçük olsun da bizim olsun' diyorlar. Küçüklüğün kimseye faydası olmaz, büyük olsun Türkiye Cumhuriyeti ve Eskişehir'in olsun" diye konuştu.

Baykal'ın 22 Temmuz seçimlerinden sonra oylarını 1.5 puan arttığını söylemesini de tepki gösteren Sarıgül, şunları söyledi:

"Demokratik Sol Parti, Yeni Türkiye Partisi'nin oylarını saymıyor. Anavatan'dan bir çok oy geldi, onları da saymıyor. Ben, 'Oylarımı 1.5 puan yükselttim' diyor. Geçen mecliste CHP'nin 190 milletvekili vardı, şimdi 99'a düştü. Bu mantığa göre sayın Baykal, 2058 yılında 126 yaşında başbakan olabiliyor. Baykal'ın o kadar bekleyecek ömrü var, ama sosyal demokratların o kadar ömrü yok. Artık tek isteğim var. Sosyal demokratların iktidarını benim dedem tam olarak göremedi, babam göremedi, ben göremedim. Artık, sosyal demokratların iktidarını benim çocuklarım görsün. Ben gücümü bulunduğum koltuktan almam, önce Allah'tan sonra yurttaşlarımdan alırım. Yapılacak ilk genel seçimlerde sosyal demokratlar sandığa iktidar adayı olarak gidecek ve biz 36 ay sonra iktidar olacağız. Buna inanmasam bu yolculuğa çıkmam. Benim ana muhalefet partisi lideri olarak yapacağım hiç bir iş yok. Benim biyografimde ana muhalefette yaptığımız işler yazmayacak. Başbakanlık'ta yaptığımız tarihi projeler yazacak."

Mustafa Sarıgül, "Bir genel başkan seçildiği ilk kurultaydan sonra yapılan genel seçimlerde başbakan olamıyorsa, ondan sonra hiç olamaz" diyerek, "Demirel, Ecevit, Özal, Tayyip Erdoğan geldi, başbakan oldu. Genel başkanlık görevine seçilip de başbakan olamayanların durumu da ortada. Biz 2010 ya da 2011 yılında yapılacak genel seçimlerde geleceğiz ve 400 milletvekiliyle Türkiye'yi 10 sene yöneteceğiz. Ben bunu biliyorum, görüyorum. Bir sabahleyin sabah namazı okunurken Ankara'dan Eskişehir'e bir helikopter gelirse, anlayın ki Sarıgül buradadır" ifadesini kullandı.

CHP Merkez Yönetim Kurulu'nun kendisini ihraç talebi ile üçüncü kez Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ettiğini hatırlatan Sarıgül, "İnanıyorum ki, mahkeme kararıyla bir kere daha döneriz. Çünkü, Sarıgül ne yapar? Sarıgül, parola 999, hedef iktidar demiş. Benim ilim, ilçem, kimim, kimsem yok, Allah'ıma sığınıp Ankara'ya gitmişim" dedi.
Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, görevlerden ayrıldıktan sonra da saygın olunabilmenin önemli olduğunu vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Türkiye Cumhuriyeti'nde bu saygınlığı, efendiliği sadece Erdal İnönü gösterdi. Dedi ki, 'Çocuklar, ben çalışıyorum ama halkla aramızda bir enerji oluşturamadım. Ben istifa ediyorum, bir başka arkadaş gelsin'. Huzurunuzda Erdal İnönü gibi değerli bir liderden hakikaten özür diliyorum. Erdal beye karşı acımasızca Deniz beyi destekledik. Bu da bizim için üzüntü verici bir olaydır. Erdal beyle şuanda sürekli görüşüyoruz, sürekli beraberiz. Deniz Bey de uzun yıllardan beri genel başkan. Kendi seçtiği, atadığı kurultay delegeleri ile ömür boyu genel başkan olabilir. Ama halkın önünde bir türlü başbakan olamıyor."

 

 

 

 

Bu haber 311 defa okundu.