En Sıcak Konular

Hürriyet bu anketi görmedi

28 Eylül 2007 11:29 tsi
Hürriyet bu anketi görmedi İşte “Türkiye'de başörtüsü gerçeği” ile ilgili en taze haber:

Ahmet Taşgetiren/ İnternet haber

Mehmet Ali Birand ve Rıdvan Akar'ın hazırladığı 32. Gün ve A&G araştırma şirketinin ortak çalışmasıyla yapılan ankette halkın yüzde 73,7'si üniversitelerdeki türban yasağının kaldırılmasını istedi. “Yasak devam etsin” diyenlerin oranı yüzde 26.3

Araştırma sonuçlarına göre halkın yüzde 70'i türbanı siyasî simge olarak görmüyor. Türbanın siyasi bir simge olduğunu düşünenlerin oranı ise yüzde 19.

Türkiye'de her yüz kadından 61'i başını kapatıyor. Evlerin yüzde 74.3'ünde başörtülü bir insan var.

Halkın yüzde 70,5'i Cumhurbaşkanı'nın eşinin türbanlı olmasının sorun olmadığı görüşünde.

Ankete verilen cevaplarda, yasakların kaldırılması ve özgürlüklerin genişletilmesinde gençlerin yaşlılara oranla daha radikal olduğu görüldü. 18-27 yaş grubundaki gençler, üniversitelerde türban yasağının kaldırılmasını orta ve üst yaş gruplarından daha fazla istiyor.

Yeni anayasanın türban serbestliği getirmesini isteyenler yüzde 62 olarak gözükürken; yüzde 27'lik kesim 'getirmemeli' düşüncesine sahip.

'Erkekler başörtüsü konusunda kadınlara baskı yapıyor' yaklaşımı da anket çalışması ile boşa çıkarılıyor. Ankete katılan kadınlar, erkeklerden daha yüksek bir oranda üniversitelerde türban yasağının kaldırılması gerektiği görüşünde. (Erkekler yüzde 72, kadınlar yüzde 74,9.)

Başörtüsünün siyasi simge olup olmadığıyla ilgili verilen cevaplar siyasi tercihlere göre farklılık gösteriyor. AK Partililerin yüzde 87,4'ü, MHP'lilerin yüzde 74,6'sı, DTP'lilerin yüzde 70,8'i hayır derken, CHP seçmeninin yüzde 55,2'si türbanı siyasi simge olarak görüyor.

Başını kapatanların yüzde 64.1'i inancı gereği örtündüğünü söylüyor. Ötekiler ise alışkanlık, gelenek tarzında ifade ediyor. Aile büyüğü isteği” diye cevaplayanların oranı yüzde 3.2

Baştaki örtünün nasıl tanımlandığı sorusuna yüzde 78.4'ü başörtüsü – eşarp, yüzde 2.1'i çarşaf, yüzde 5.3'ü türban, yüzde 14.2'si de yöresel örtü tanımlaması yapıyor.

Anket çalışması; 21-23 Eylül 2007 tarihleri arasında Türkiye'nin 7 coğrafi bölgesinde, 38 il ve 128 ilçede, bunlara bağlı 157 mahalle ve köyde, 18 yaş ve üstü seçmen nüfusunu temsil eden 924'ü kadın toplam 1863 denekle hanelerde yüz yüze görüşme metoduyla yapılmış.

Haberi okudunuz.

Şimdi yorumlara geçelim:

BİR: Başörtüsü bir Türkiye gerçeğidir. Hem bireysel örtünme oranında hem hanede başörtüsü anlamında başörtülü olmak, çok yaygın bir giyim tarzıdır.

İKİ: Halk başörtüsü – türban ayrımı yapmamaktadır. Ya da bu ayrım son derece sınırlıdır.

ÜÇ: Halk, örtünmeyi ağırlıklı olarak “inanç gereği” şeklinde nitelemektedir.

DÖRT: Toplumun kahir ekseriyeti özgürlükten yanadır. Özgürlük yanlıları ile karşıtları dörtte bir – dörtte üç şeklinde ayrılmaktadır.

BEŞ: Başörtüsünü siyasi simge olarak niteleyenler de, özgürlük karşıtları gibi azınlık bir grubu oluşturmaktadır. Burada oran, beşte bire düşmektedir.

ALTI: Cumhurbaşkanı'nın eşinin başörtüsü konusunda da halkın tavrı nettir. Halkımız bunu bir sorun olarak nitelememektedir.

YEDİ: Bu haberi Hürriyet gazetesi tarafından görmemiştir. Haber Doğan Grubuna bağlı Kanal D'deki 32.'inci gün programında yayınlanmıştır. Haber Doğan Grubu içinde yayınlanan Milliyet'te, Radikal'de vardır, Vatan'da da vardır. Hürriyet haberi resmen atlamıştır. Bunun yorumunu okuyucuya bırakıyorum.

Şimdi bütün bunlardan sonra söylenecek olan nedir?

Başörtüsü yasağının devam etmesi, bir azınlık görüşünün, ülkenin özgürlük standartlarını belirlemeye devam etmesi demektir.

Bu, bir azınlığın, toplumun büyük çoğunluğu tarafından benimsenen bir giyim tarzını dışlaması anlamına gelmektedir.

Demokrasi asla çoğunluk diktası değildir. Ama demokrasi azınlığın diktası da değildir.

Başörtüsü yasağı, Türkiye demokrasisini de laikliğini de sorunlu hale getiren bir ayıraç niteliği kazanmıştır.

Başörtüsü yasağının inançları baskılama dışında hiçbir gerekçesi yoktur.

Türkiye'de, halkın büyük çoğunluğunun hayat tarzına ters düşen bu yasağın hala nasıl sürdürüldüğü, en önemli siyasi bilinçlenme alanı olarak varlığını sürdürmektedir. İnsanımız bu yasağın nasıl sürdüğünü anlarsa, o zaman Türkiye'de demokratik bilinç önemli bir hamle yapacaktır.

 



Bu haber 528 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler


    Haber Sistemi altyapısı ile çalışmaktadır.
    2,715 µs