iyibilgi özel iyibilgi özel

En Sıcak Konular

Şişir bizi hamburger!

28 Eylül 2007 10:30 tsi
Şişir bizi hamburger! Dün Zaman gazetesinde, tam sayfa röportajda McDonalds yöneticisinin çarpıcı başarıları sıralandı. Satır aralarında, rahat rahat hamburger yememiz telkin ediliyor. Bu telkini yiyecek miyiz? Yemeyiz! iyibilgi özel

Uluslararası gıda şirketlerinin [genellikle yabancı ülkelerden ithal] yöneticilerinin evlerinde neler yendiğini merak ederim. Margarinciler evde yemeklerini margarinle mi pişiriyor, zeytinyağıyla mı? Bebek maması üretenler kendi çocukları anne sütüyle beslensin diye mi uğraşıyor, endüstri mamasını yesin diye mi? Bir gıda şirketinin yöneticileri ne yapıyorlar bilmiyorum ama, çalışanları kendi ailelerine, çalıştıkları şirketin ürettiklerini yedirtmiyorlar. Bunu salam şirketlerinde çalışanlar için de çok duymuşuzdur. Nasıl üretildiğini bir anlatırlar, bütün sülalenizi yemekten vazgeçirmeye çalışırsınız…

Zaman gazetesinde tam sayfa, McDonalds yöneticisi ile yapılan röportaja ayrılmış. Sanki yöneticinin ve temsil ettiği markanın reklâmı yapılmış. Bize büyük bir haber vermişler: McDonalds’ın aldığı etler kadar kalitelisini rakip hamburgerciler almıyor olabilirlermiş…

Bu satırları okuyunca yöneticinin ev halkına ne kadar hamburger, ne kadar “hakiki” yiyecek yedirttiğini düşündüm. Çocuklarına “bu öğlen hamburgerini yemeyi ihmal etme” mi diyor, “yoğurdunu, elmanı yemeyi unutma” mı? Bence yoğurtla elma yemesini istiyordur.

McDonalds’ın üstün kaliteli olduğunu müjdelediği etleriyle tanışma fırsatım olmadı, inşallah tanışmak zorunda da kalmam. Ama Türkiye ofisini kapatan Wendy’s hamburger zincirinde çalışmışlığım var. Oradan, hamburger kültürüyle ilgili gözlemlerimi aktarayım…

• Bütün öğle yemeklerini burada yiyen çalışanlar 2-3 sene içinde yarı-obez oluyorlar. Ben gencecik çocukların aşırı kilo aldıklarına, suratlarının garip bir biçimde şiştiğine şahidim.
• Evde yaptığınız kızartmada sıvı yağ bir kere, bilemediniz iki kere kullanılır. Buralarda “çok” kullanılıyor. Tabii onun da standartları var; yağ aşırı derecede köpüklenmeye başlayınca atılıyor. Kullanılan yağ da sıvı yağ değil aslında, yuvarlak tenekelerde satılan, yumuşak margarin gibi bir yağ. Bu tür yağlar, margarin gibi hidrojenize olduklarından, New York’taki cafe ve lokantalarda kullanımı yasaklandı.
• Yemeklerin yanında bol miktarda kola, vb gazlı içeceklerin içilmesi ayrı bir felaket.
• Hamburger ekmeklerinin, Türkiye’nin en sağlıksız ekmekleri olduğunu tahmin ediyorum. Rafine undan, şekerli, daha yumuşak olsun diye katkı maddesiyle “şişirilmiş, puf puf yumuşacık yapılmış” ekmekler.
• Hamburger köfteleri bir yerlerden, hazır yapılmış olarak geliyor. Bu köftelerin nasıl hazırlandığı, içinde neler olduğu, etin niteliği [hormonlu olup olmadığı, hayvanın nasıl yemle beslendiği] meçhul.
• 16-17 yaşlarında, hatta daha da küçük yaşta hamburger dükkanında çalışmaya başlayan çocuklar gerçekten çok zor koşullar altında çalıştırılıyor. Çalışanlar affetsin, adeta “at gibi” çalışmaya zorlanıyorlar. İnsanları insan gibi değil, mekanik robotlar gibi görüyorlar; her şeyin yetiştirilmesi gereken bir zaman var. Salon 10 dakikada paspaslanacak, patates 6 dakikada kızaracak, saat 18:00’de dışarının lambaları yakılacak, saat 12:00’de satış alanının temizliği denetlenecek gibi yazılı kuralları var. Hatta, plastik bir gülümseme şekli bile standart…

“Şişir Beni” belgeselinden akılda kalanlar
Hamburgercilerin iflah olmaz lobi faaliyetleri, kılık değiştirmiş reklamları nedeniyle birçok insan ağlarına düşüyor. Bu ağa düşmüş Amerikalı bir genç kız obez oluyor ve McDonalds’ı mahkemeye veriyor. Yüksek maaşlı avukatlar ordusu McDonalds’da satılan “şeylerin” insanları obez yapmadığına mahkemeyi ikna ediyor. Kız davayı kaybediyor.

Morgan Spurlock ise kendi yönettiği ve başrolünü oynadığı bir belgeselde kendini kobay olarak kullanıyor ve McDonalds “şeylerinin” insanı gerçekten obez yapabildiğini ispat ediyor. “Şişir Beni / Supersize Me” isimli belgesel için Spurlock 30 gün boyunca sadece Mcdonalds’dan yemek yedi. Her öğünde kola, vb gazlı içecekler içti. 21 gün sonunda vücudundaki birçok değer tehlike sınırına çıktı. 30 gün sonunda 12 kilo aldı. Karaciğer değerleri bir alkoliğinkiyle eşdeğer hale geldi.

Hamburger nasıl kurtulur?

Hamburger çok sağlıklı bir yiyecek haline gelebilir. Aslında orijinali, bizim köfte ekmeğimiz gibi, Amerikalıların ekmek arası köftesidir. Seri üretime geçmiş, katkı maddeleriyle yoğrulmuş, ve büyük ihtimal hormonlanmış olan hamburgerlere karşıyız. Sağlıklı hamburger üretmeye gerçekten niyetli iseler, McDonalds yöneticilerine birkaç küçük tavsiyemiz olacak:

• Etin nereden alındığından çok, nasıl bir hayvandan geldiği daha önemli. Otlak, çayır, çimen görmüş, buralarda otlayabilmiş, hiçbir şekilde hormon iğnesi yapılmamış bir hayvan bulabilecek misiniz?
• Hamburger köftesinde “gıda katkı maddeleri” kullanılmasın. Sadece et, soğan, baharat ve ekmekten köfte yapabilecek misiniz?
• Kullandığınız turşunun katkı maddesiz olması mümkün mü? Anadolu’da sefalet çeken bir sürü köy var. Turşularınızı “gerçek köy sirkesi” ile buradaki insanlara yaptırabilirsiniz.
• Mayonezin gerçek mayonez (yumurta sarısı ve zeytinyağı ile, el emeği, kol gücüyle yapılan) olması mümkün mü?
• Katkı maddeli ketçaplar yerine taze domatesten sos hazırlanabilir; kışları gerçek köy salçası sulandırılıp kullanılabilir.
• Hamburger ekmeğiniz şekersiz olsun. Tam buğday unundan, doğal ekşi mayayla, katkı maddesiz hazırlansın. İçine ayçekirdeği, kabak çekirdeği, ceviz de ilave edebilirsiniz.
• Kızarmış patates yerine, fırınlanmış patates veya haşlanmış patates verebilirsiniz.
• Hamburgerin içinde veya yanında organik sebze kullanabilir misiniz?
• Kola, gazoz, meyveli gazoz satmaktan vazgeçebilir misiniz?

Bütün bunları yaparsanız, ilk müşteriniz ben olurum. Ama lütfen, bu kadar güzel yemeklerimiz varken, içinde ne olduğunu bilmediğimiz hamburgerlerinizi bize yedirmeye kalkışmayın. Yemezler.

www.iyibilgi.com özel- Arzu Aygen



Bu haber 1,236 defa okundu.


Yorumlar

 + Yorum Ekle 
    kapat

    Değerli okuyucumuz,
    Yazdığınız yorumlar editör denetiminden sonra onaylanır ve sitede yayınlanır.
    Yorum yazarken aşağıda maddeler halinde belirtilmiş hususları okumuş, anlamış, kabul etmiş sayılırsınız.
    · Türkiye Cumhuriyeti kanunlarında açıkça suç olarak belirtilmiş konular için suçu ya da suçluyu övücü ifadeler kullanılamayağını,
    · Kişi ya da kurumlar için eleştiri sınırları ötesinde küçük düşürücü ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi ya da kurumlara karşı tehdit, saldırı ya da tahkir içerikli ifadeler kullanılamayacağını,
    · Kişi veya kurumların telif haklarına konu olan fikir ve/veya sanat eserlerine ait hiçbir içerik yayınlanamayacağını,
    · Kişi veya kurumların ticari sırlarının ifşaı edilemeyeceğini,
    · Genel ahlaka aykırı söz, ifade ya da yakıştırmaların yapılamayacağını,
    · Yasal bir takip durumda, yorum tarih ve saati ile yorumu yazdığım cihaza ait IP numarasının adli makamlara iletileceğini,
    · Yorumumdan kaynaklanan her türlü hukuki sorumluluğun tarafıma ait olduğunu,
    Bu formu gönderdiğimde kabul ediyorum.




    En Çok Okunan Haberler

    2,789 µs